Eski bir dost Çeviri Portekizce
244 parallel translation
- Hep yanımdaydı. Eski bir dost gibi bana Varville Baronu olmadığımı hatırlatıyordu.
- Sempre comigo, como um velho amigo, para me recordar que não sou o Barão de Varville.
- Eski bir dost asla fazlalık değildir.
Uma velha amiga nunca é uma convidada a mais.
Yıllardır görmediğiniz halde eski bir dost diyorsunuz.
Não o via há anos, mas diz que ele era um velho amigo.
- Oh, eski bir dost! Evet!
Uma velha amiga, sim.
- Ama bu eski bir dost.
- Este é um velho amigo.
Ölüm ona eski bir dost gibi gelebilirdi. Hediyeyi uykusunda verebilirdi.
E a morte deveria ter vindo a ele... como uma velha amiga... oferecendo de presente o sono.
Sophie, seni Jerry Ryan'la tanıştırayım. Memleketten eski bir dost.
Sophie, este é o Jerry Ryan, lá da terra.
Eski bir dost mu?
É um velho amigo?
Monsenyör Ryan eski bir dost.
Monsenhor Ryan é só um bom amigo.
- Bayan Dickinson, o eski bir dost.
- Ele é um velho amigo.
Tramvayları bize geri dönen unutulmuş eski bir dost gibi karşıladık.
Recebemos o eléctrico como um velho amigo que regressava.
Eski bir dost.
Um velho amigo.
Nick'li günlerden eski bir dost.
Moore é o secretário dela, um velho amigo, do tempo do Nick.
Bu, Quintus Fabius Maximus, eski bir dost.
Este é Quinto Fábio Máximo, um velho amigo.
Eski bir dost deyin.
Diga-lhe que é um velho amigo.
- Eski bir dost böyle mi karşılanır, Marjorie? - O, benim dostum değil.
- Não se trata assim um velho amigo, Marjorie.
İzin verirsen seni Oskar'la tanıştırayım,... camları sesiyle unufak eden eski bir dost.
Posso apresentar-te ; Oskar, um velho amigo, que quebra vidros a cantar.
- "Eski bir dost" deyin.
Diga-lhe que é um velho amigo.
Michael, dün gece bir ziyaretçim vardı. Eski bir dost.
Ontem à noite recebi uma visita, um velho amigo.
Wu Han eski bir dost.
O Wu Han é um velho amigo meu.
Eski bir dost mu? Kim?
Um velho amigo?
Eski bir dost için nasıl bir karşılama bu?
Que recepção é essa?
Eski bir dost için bir konuyu araştırıyoruz.
Estamos a fazer uma verificação para um velho amigo.
Beni eski bir dost diye tanıştırmaya başladın. O zaman seni terkettim.
Quando começaste a apresentar-me como a velha âncora, fui-me embora.
Senden bir erkek ve eski bir dost olarak karımı benden aldığın için af dilemeni istiyorum.
Peço-te agora, como homem e antigo amigo que me peças perdão por teres levado a minha mulher.
Tek gördüğüm bizi mutlu etmek isteyen ve seven eski bir dost.
A única coisa que vejo é um amigo que nos quer bem e que deseja de ver-nos felizes.
Eski bir dost geçmişten... İyi yalan söyleyen...
Seus sonhos foram fatais Agora não mentes mais
Eski bir dost?
- Velho?
- Sadece eski bir dost.
- Ah, só um velho amigo.
Eski bir dost için, neden olmasın?
Para um velho amigo, porque não?
Öldüremeyecekleri kadar eski bir dost ve yaşlı bir insanım.
Sou um velho amigo e ninguém me vai matar.
Eski bir dost.
É um velho amigo.
Çelik, eski bir dost, ya da Himura Battousai olsa bile...
Aço, um velho aliado, ou até mesmo Himura o Battousai...
- Eski bir dost.
- Um velho amigo.
Bu bey eski bir dost.
Ele é um velho amigo.
Bayan Robin Monroe ve eski bir dost...
Robin Monroe e um velho amigo...
Eski bir dost böyle mi selamlanır? Dost mu?
É assim que recebes um velho amigo?
- Eski bir dost ziyareti.
- Uma visita dum velho amigo.
Bu da eski bir dost için 5,000 eder.
Fica por 5.000 para um velho amigo.
Daha doğrusu s.kini Kazablanka'da kestiren eski bir dost.
Ela é uma ex que se cortou em Casablanca.
Bunu biri yapmalıydı, neden eski bir dost olmasın?
Alguém tinha de ficar com o meu carro. Por que não um velho amigo?
Doğru.Biraz hassas bir konu, eski dost.
É um assunto algo delicado, na verdade.
Bu yüzden ben de düşündüm ki bir zamanlar Sibella'ya tutkulu olman... ve seninle eski dost olmamızdan dolayı, bize yardım etmeni istiyorum. Yardım mı?
Pensei que, uma vez que gostas da Sibella e somos velhos amigos, poderia pedir-te ajuda.
- Eski bir dost?
- Velhos amigos?
- Burada bir çok eski dost var.
- Muitos velhos amigos por aqui.
Soğuk, başarılı bir kaptan olmayı bırakıp, eski dost olabilirsin.
Bom, um pouco menos do gelado, eficiente capitão e um pouco mais do velho amigo.
- Yavaş ol, eski dost. Ani bir harekette, elim tetik mekanizmasından kayabilir.
Ao mínimo gesto brusco, posso perder o controlo disto.
İyi bir dost, iyi bir patron ve eski şehrin tanıdığı iyi bir adam oldu.
Tornou-se o melhor amigo, o melhor patrão, o melhor homem que a velha cidade conhecia.
- Eski bir dost.
Um velho amigo
Stevie şuna bak. "Dönen eski dost" adında bir at koşuyormuş bugün.
Stevie, há um cavalo nas corridas chamado Chegada do Velho Amigo.
- Eski bir dost.
Bem, ela é que está brincando.
eski bir arkadaş 18
eski bir arkadaşım 18
bir dost 87
dostum 6912
dost 72
dostlarım 502
dostum benim 16
dostlar 320
dostumuz 17
dostun 21
eski bir arkadaşım 18
bir dost 87
dostum 6912
dost 72
dostlarım 502
dostum benim 16
dostlar 320
dostumuz 17
dostun 21
dostluk 27
dostuz 35
dostlarımız 19
dostoyevski 17
dost mu 33
dost muyuz 16
eski dostlar 20
eski dost 55
eski dostum 305
eski moda 22
dostuz 35
dostlarımız 19
dostoyevski 17
dost mu 33
dost muyuz 16
eski dostlar 20
eski dost 55
eski dostum 305
eski moda 22