Gelmiyor mu Çeviri Portekizce
963 parallel translation
- Size bu resimde bir şeyler garip gelmiyor mu?
- Não acham nada de estranho?
Mumyanın çalınmamış da parşömendeki büyüyle canlı bir görüntüye dönüşmüş olması aklınıza gelmiyor mu?
Acha concebível que a múmia não tenha sido roubada, mas sim restaurada à vida graças ao encantamento?
Tuhaf gelmiyor mu sana bu?
Não achas engraçado?
Sana emir verdiğimde, içinden kıçıma tekmeyi basmak gelmiyor mu?
Quando te dou ordens, não te apetece dar-me um pontapé?
- Sana tuhaf gelmiyor mu?
- Não lhe parece estranho?
Tuhaf gelmiyor mu?
Não parece?
Sana da tanıdık gelmiyor mu?
- Não vos parece familiar?
Bu sana da aptalca gelmiyor mu?
E suficientemente disparatado para ti?
Sana da öyle gelmiyor mu Sibella,... ikimiz de birbirimize gereğince hizmet ettik.
Já te ocorreu que estamos bem um para o outro, tu e eu?
Ama, herşey bir yana, sana pahalı gelmiyor mu?
Mas não acha, além do mais, muito caro?
Dr. Chumley'i nerede bulabileceğimize dair aklınıza bir fikir gelmiyor mu?
Não se lembra de nada, que nos ajude a encontrar o Dr. Chumley?
Harvey, Kane'in seni arayacağı aklına gelmiyor mu?
Harvey, não achas que o Kane andará à tua procura neste momento?
Dün gece beş ayrı liman sendika şubesinin soyulmuş olması... size tuhaf gelmiyor mu?
Não acha estranho que cinco locais diferentes... tenham sido assaltados ontem á noite?
- Kendisi gelmiyor mu?
- ele não vem?
Annem gelmiyor mu?
A mamã não vem?
Birkaç bin sızdırabileceğimiz biri aklına gelmiyor mu?
Não conheces ninguém que nos empreste uns milhares?
Evlenmek istediğim aklına gelmiyor mu?
Achas que não quero? Eu quero-me casar.
Davulu tokmaklamak sana gülünç gelmiyor mu?
Não se sente idiota a bater esse tambor?
Sana da izleniyormuşuz gibi gelmiyor mu?
Tem um pressentimento de que estamos a ser seguidos?
- Gelmiyor mu?
- E ele não está a vir?
Yılın bu mevsiminde sıcak gelmiyor mu?
- Não é quente demais?
Bak, bana şunu anımsattı. Gelecek hafta bir yıldönümü gelmiyor mu?
A propósito, o nosso aniversário de casamento não é para a semana?
İçinden beni etkileyip yönümü değiştirmek ya da bir yerlere uçurmak gelmiyor mu?
Nunca sentiste vontade de me agarrar e arrastar-me para um barracão algures?
Bir keresinde Lloyd'a içinden beni etkileyip yönümü değiştirmek gelmiyor mu diye sormuştum.
Perguntei ao Lloyd se já sentira vontade de me agarrar e de me arrastar para um barracão algures?
Şimdi, Bu yaptığın sana da tuhaf gelmiyor mu, Jake?
É uma coisa muito estranha pra você fazer, Jake.
- Sana da komik gelmiyor mu?
- Não te parece engraçado?
Bu sana da biraz kabaca gelmiyor mu?
Não te parece que isto é um pouco demais?
Bakın hanımefendi, durumunuz size ilginç gelmiyor mu?
Escute, senhorita, você crie que pode estar grávida?
İkisi de aynı anlama gelmiyor mu?
Bom rapaz.
Görevi yeniden sana vermesini sağlayacak hiçbir çözüm gelmiyor mu yani aklına?
E não consegue ver nenhuma condição sob a qual ele possa restaurá-la?
Doğu çeşnileri pahalıya gelmiyor mu?
Os sabores do Oriente não são caros?
Burayı kimse bilmiyor ya da gelmiyor mu?
Alguém já esteve aqui e sabe disso?
Bu kadar basit talimatları hatırlamak size zor geliyor mu, gelmiyor mu?
Tem dificuldade em lembrar-se de instruções simples?
Cumartesi akşamınıza heyecan katmak için aklınıza bundan başka şey gelmiyor mu?
Não arranjam maneira de se entusiasmarem num sábado à noite sem ser assim?
Üzerlerinde bir karara vardığın konularda bana soru sormak sana da fuzuli gelmiyor mu?
Já lhe ocorreu que há uma certa ineficiência em questionar-me sobre algo que já decidiu?
- O gelmiyor mu?
- Não vem?
- Bu adamlar tanıdık gelmiyor mu?
- Já viu estes tipos?
Doğum günün için aklına başka birşey gelmiyor mu?
Não haverá mais nada que querias no teu aniversário?
Benimle kimse gelmiyor mu?
Ninguém vem comigo?
Sizce bu kelimeler size aşağılayıcı ya da en azından çirkince gelmiyor mu?
Nâo percebem, ou nâo se perguntam, se talvez estas palavras sejam armadilhas da linguagem, cúmplice de uma cultura já gasta ;
- Hutch bizimle gelmiyor mu?
- O Hutch não vem connosco?
- Sana da mantıklı gelmiyor mu?
A ideia não te seduz?
Senin gibi birinin beni vurabileceği hiç aklına gelmiyor mu?
Não pensas mesmo que alguém como tu me pode vencer?
- Albay oradaki Meksikalı ile konuşmak için bizimle kimse gelmiyor mu?
- Coronel. Algum de nós sabe falar mexicano?
- Aklına manolyalar ve ayışığı gelmiyor mu? - Ve bu arada asıl görevini unutmanı da istemiyorum.
Se deixa envolver por romantismo... e se esquece do propósito desta missão.
Bu kulağa tanıdık gelmiyor mu?
Isso não te recorda algo?
Bir şekilde bu da aynι anlama gelmiyor mu?
Isso não é quase a mesma coisa?
Böyle mükemmel olması biraz garip gelmiyor mu size?
Como é que chegámos a esta situação?
Elindeki ağır gelmiyor mu artık?
Honestamente, isto não está a ficar um bocado pesado?
Sesleri gelmiyor mu?
Não ouve?
Hiçbiri aklıma gelmiyor, senin geliyor mu?
Não lhes dou importância nenhuma.
gelmiyor musun 122
gelmiyor musunuz 16
müller 27
muller 25
music 250
munch 42
musa 161
mustang 26
mustafa 42
mulder 1250
gelmiyor musunuz 16
müller 27
muller 25
music 250
munch 42
musa 161
mustang 26
mustafa 42
mulder 1250
murphy 190
munson 22
murray 151
mutlu yıllar 555
mullet 22
müsait misin 44
mükemmel 2580
musashi 31
mullen 21
murph 40
munson 22
murray 151
mutlu yıllar 555
mullet 22
müsait misin 44
mükemmel 2580
musashi 31
mullen 21
murph 40
murdock 227
murdoch 26
mueller 30
mutluluklar dilerim 16
muhteşem 1010
muriel 143
mutlu ol 66
müdür 145
mutlu günler 26
müthiş 502
murdoch 26
mueller 30
mutluluklar dilerim 16
muhteşem 1010
muriel 143
mutlu ol 66
müdür 145
mutlu günler 26
müthiş 502