English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ G ] / Getir

Getir Çeviri Portekizce

17,373 parallel translation
Uslu dur kedi, eve sevgi ve rahatlık getir.
Um gato bem comportado traz amor e conforto a uma casa.
Aşağıdan seyir defterimi getir.
Vai buscar os meus registos lá em baixo.
Cece buraya su getir lütfen.
Cece, traz-me água, por favor.
Cece, su getir! Ha Siktir!
Cece, traz-me água!
Cece yangın tüpünü getir!
Traz-me um extintor!
Kahve getir.
Traz-me café.
- Arabayı getir, ben hazırlanayım.
- Vá buscar o carro. Vou preparar-me.
Pekâlâ, şöyle yap, aileni buraya getir.
Olhe, façamos assim. Traga aqui a sua família.
Getir buraya adamım.
Anda cá, meu.
Git ve benim için bir dal getir.
Partes-me um raminho?
O tuğlayı bana getir!
Traz-me o tijolo!
Richard Roper hakkında bulabileceğin ne kadar dosya varsa bulup getir.
Dá-me todos os ficheiros que houver sobre o Richard Roper.
Otel listesini kontrol edip her konuğun ismini bana getir.
Verifica as listas do hotel. Todos os hóspedes.
- Onu tek parça hâlinde geri getir olur mu?
Trá-la de volta inteira, pode ser?
İkna etmek için falan enerjini hiç boşa harcama yalnızca açıklık getir ve bırak o düşünsün.
Não gastes muita energia a tentar falar com ele, - apenas, orienta-o e observa. - Está bem.
Hemen ekrana getir.
Abre-o.
Kendin seç, her şeyi seç ve Steadman'i geri getir.
Tu escolhes tudo. E traz o Steadman.
- Kafasına silah dayayıp "Kıyameti getir." diyemeyiz.
Fá-lo mudar. Não lhe podemos apontar uma arma à cabeça e dizer simplesmente, "traz o apocalipse".
Çirkin keçi kıçını 11 dakika içinde eve getir yoksa öldün.
Vem para casa dentro de 11 minutos ou és um homem morto.
Orospuyu getir.
Vai buscar a cabra.
Şimdi o Çin mantısını getir, ahbap.
Agora vai buscar a omeleta.
Cephane arabasını çek, yedek cephane getir!
Corra até ao carro das munições, traga as reservas!
Elbiselerimi getir.
Traga as minhas roupas.
Bir de berber getir.
E traga-me um barbeiro.
Generali bana getir.
Tragam-me o General.
Atımı getir.
Traz o meu cavalo.
Teddy baltayı getir!
Teddy, vai buscar o machado!
Onları 18.00'de eve getir.
- Trá-los para casa às 18 horas.
Git en ucuzunu getir.
Mas que seja barata.
Yemek yemeyi istiyorsan akşam yemeği için giyinmesi için onu vaktinde eve getir.
Trá-la para casa a tempo de se vestir para o jantar, se também quiseres comer.
Fergus gidip sağlık çantamı getir.
Fergus, vai buscar a minha caixa médica.
Hemen Murtagh'ı bulup getir.
Sim, senhor.
- Adamlarla gelirken çocuğu da getir Murtagh.
Leva-o contigo, Murtagh, quando fores com os homens. Sim.
Güzelim bize daha çok şarap oğluma da bir bardak süt getir.
Traz-nos mais vinho minha linda. E um copo de leite para o meu rapaz.
Bana sıcak su, büyük bir iğne ve ip getir. - Hemen!
Traga-me água quente, uma agulha grande e linha.
Bana biraz rom getir.
Dá-me o rum.
Barb, getir şu tuvalet kağıdını lütfen?
Vai lá buscar o papel, por favor.
Bütün göğüs zırhlarını getir.
Ide buscar os peitorais todos.
Yanında Harry'yi de getir çünkü Joel McCrea role mükemmel uyacağını düşünüyorum.
E leva o Harry. Joel McCrea seria ideal para o papel principal.
- Sevgilisinden ayırabilirsen... -... kız arkadaşını da getir.
Traz a tua amiguinha se puder arrancá-la do amante.
Laboratuvarda altı ünite eşleştirip getir lütfen.
Combine seis unidades no laboratório, por favor.
Onların kamyonlarını bul ve yardım getir, tamam mı?
Encontra a carrinha e vai buscar ajuda, sim?
Sağ salim getir buraya.
E a trarás em segurança.
Şunu getir.
Dá-me aquilo.
Arabayı getir.
Vai buscar o carro.
Allah'ım yüreğimi ferahlat, işimi rast getir. Engelleri kaldır.
Alá, abre o meu peito, facilita a minha tarefa e desimpede o meu discurso.
Ellerini önüne getir.
Estende as mãos.
Bu ne, Kızını İşe Getir Günü falan mı? - Burada ne yapıyorsun?
Hoje é dia de trazer as filhas ao trabalho?
Patrick, getir şu sıska kıçını buraya.
Patrick, mete o teu rabo aqui em cima.
Gidip keşişleri getir.
Vai avisar os monges.
O zaman git biraz bira getir.
Então vai buscar-me cerveja.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]