Haklıydım Çeviri Portekizce
1,469 parallel translation
Haklıydım
Eu estava certa.
Haklıydım.
Eu estava certo.
Tabii ki haklıydım.
Claro que tinha razão.
- Olmaz. - Haklıydım.
- Acabou, Shawn.
Haklıydım, değil mi?
Eu tinha razão, não tinha?
O halde haklıydım.
Então eu estava certa.
Bekle... hayır hayır, Haklıydım.
Quer dizer, "bóias de salvação".
Gördün mü? Haklıydım.
- Então tinha razão.
- Haklıydım.
- Eu tinha razão.
Ya haklıyım ve o sorunun ne olduğunu biliyor ve bunu kabul edemeyecek kadar inatçı. Ya da ben haklıydım, ve bu Pickwick. Tedavi etkisini geç gösteriyor.
Tenho razão, e sabe o que se passa, mas é teimoso e não o admite, ou eu tinha razão, é Pickwick, e o tratamento teve um efeito tardio.
Yani haklıydım.
- Ou seja, tinha razão.
{ C : $ 9C8B7C } Haklıydım. İnsanlar... { C : $ 9C8B7C } İlginç!
Os humanos... afinal, sempre são interessantes.
Senin hakkında haklıydım!
- Não, eu tinha razão.
Yani ben haklıydım.
Então eu tinha razão.
Haklıydım. Herşeyi hatırlayabiliyorsun.
Eu tinha razão, consegues lembrar-te da informação dele.
Haklıydım.
Tinha razão.
Haklıydım, değil mi?
Tinha razão não tinha?
haklıydım.
Eu tinha razão.
"Hayatım, buraya geldiğimizden beri endişe ettiğin her şey için haklıydın."
"aquilo tudo que te preocupava quando decidimos vir para aqui, fofinho, tinhas toda a razão."
Vali bekliyor Aman Allahım Haklıydın İzin verir misiniz?
Se me dão licença?
Sanırım Randy haklıydı. Birkaç kötülük yapmak elimdeki bu aptal aletle oynamaktan daha eğlencelidir.
Elaborar um roubo com uma equipa de primeira era mais emocionante do que um kazoo.
Her konuda haklıydın, benim amacım.
Ouve, tu estavas certa sobre tudo, o meu destino.
Cervantes haklı mıydı?
O Cervantes tinha razão?
Bu üzüntü seline kapılmadığım için üzgünüm ama Stark haklıydı.
Desculpem se não sinto pena dela, mas o Stark tem razão.
Haklıydın, tatlım.
Querido, tinhas razão.
Sanırım, belki Packey haklıydı - Belki Wallace o falcıyı öldürdü.
Se calhar o Packey tinha razão, se calhar foi o Wallace que matou a vidente.
O zaman ben haklıydım.
Então eu estava certo.
Ben hatalıydım sen haklıydın, ne yani, konuşmaya değer değil miydim?
Não, não, eu estava errada e você estava certo, então não valia a pena falar comigo?
İlişkimizde çok rahat olduğumu ve sorumluluklarımdan kaçındığımı düşündüğünü biliyorum ve haklıydın, başka ihtiyaçlarım vardı.
Eu sei que você acha que eu estava confortável na nossa relação evitando responsabilidade e você estava certo. Eu tinha outras necessidades.
Sanırım Ryland haklıydı. Bunu kızıma bahsedeceğimden emin olabilirsin.
Terei certeza de mencionar isso a minha filha.
- Haklısın. Sana arka çıkmalıydım.
Deveria ter te apoiado.
Ne düşünüyorsun? Yüzbaşı haklı mıydı?
O médico legista tem razão?
Haklıydım. Burası Jodhpur. Hadi gel.
I tinha razão. o Jodhpur de lt venha confie em mim. o Jodhpur de lt, I sabem I o levarão lá.
Danışmanımız haklıydı.
O mediador estava certo.
Sanırım Jordan haklıydı.
Parece que a Jordan tinha razão.
Anladım, House haklıydı.
Já percebi.
Sanırım Metropolis Polis Teşkilatı Pamela Black'in katili tutuklamış, ve sen haklıydın.
Acho que a polícia de Metrópolis prendeu o assassino da Pamela Black,
Ve de haklıydın, tamam mı?
E tinhas razão.
Sanırım Christian haklıydı.
Acho que o Christian tinha razão.
Siz lanet olasıcalar haklısınız, öyle yapmalıydım, çünkü bunun için eğitildim ama bunda koşullar farklıydı.
Podes ter a certeza que tinha porque fui treinado para o fazer, mas as circunstâncias eram diferentes.
Sanırım haklıydı.
Alguém que iria tirar-lhe alguma coisa. Ele tinha razão.
Sanırım daha önce söylediklerinde haklıydın.
Julgo que o Charlie tinha razão.
Oh, Caddie. Bunu söylemekten nefret ediyorum ama sanırım yalan söyleme konusunda haklıydın.
Detesto admitir, mas tinha razão quanto a eles mentirem.
Senin işini istemiyormuşum gibi davranmayacağım,... ama sen haklıydın.
Não vou fingir que não quero o seu trabalho, mas você tinha razão.
- Umarım iyi haberlerin vardır. - Haklıydın.
Espero que tenhas boas notícias.
Evet, haklısın. Hatalıydım. Ben...
Sim, tens razão, estava errado.
Maia haklı mıydı?
A Maia estava certa?
Sen haklıydın, ben yanıldım.
Tinhas razão, eu não. Peço desculpa.
Tamam, sen haklıydın, ben yanlıştım.
Está bem, tu tinhas razão, e eu estava enganado.
Ben yanıldım, sen haklıydın.
Eu estava errada, e você estava certa.
Casey haklıydı.Kendi hikayesini anlatmak için benim hayatımı kullanıyor.
- Não, já percebi. O Casey tinha razão. Ela usa a minha vida para contar a história.
haklısın 4682
haklisin 34
haklı 645
haklısınız 730
haklıyım 81
haklı değil miyim 37
haklıymış 45
haklıydın 287
haklı olabilirsin 178
haklısın galiba 26
haklisin 34
haklı 645
haklısınız 730
haklıyım 81
haklı değil miyim 37
haklıymış 45
haklıydın 287
haklı olabilirsin 178
haklısın galiba 26