Hayal edebiliyor musun Çeviri Portekizce
467 parallel translation
- Kongreye gittiklerini hayal edebiliyor musun?
Imaginas que eles foram aquela Convenção...
Hayal edebiliyor musun?
Consegue imaginar?
Tabii, beni hayal edebiliyor musun?
Consegues imaginar-me?
Onu hesabında en fazla bir aylık maaşı olan fotoğrafçı bir serseriyle dünyayı gezerken hayal edebiliyor musun?
lmagina-a a viajar por todo o mundo com um fotógrafo pobre que nunca tem mais do que o salário semanal no banco?
Beni askeri botlar ve üç günlük sakalla bir cipin üzerinde moda salonuna giderken hayal edebiliyor musun?
lmaginas-me a ir até ao salão de beleza de jipe, com botas de combate e barba de três dias?
Sürekli yanında olduğunu hayal edebiliyor musun?
Imaginas tê-la junto a ti este tempo todo?
Atlasaydı başımıza gelebilecekleri hayal edebiliyor musun?
Imaginas o que teria acontecido se ela tivesse saltado?
Böyle bir şeyi hayal edebiliyor musun?
Não se imagina apaixonado por uma rapariga chinesa?
Onu burada hayal edebiliyor musun?
Já imaginaste o Professor aqui?
Neler hissettiğimi hayal edebiliyor musun?
Imagina como me sinto?
Sana neler olabileceğini hayal edebiliyor musun Başkana yaptığım telefon konuşmamı engellediğini öğrendiklerinde?
Já imaginou o que lhe vão fazer quando souberem que impediu uma chamada para o Presidente?
Hayal edebiliyor musun, bayım!
Pode imaginar, Sr!
Hayal edebiliyor musun?
Dá para imaginar?
Hayal edebiliyor musun?
Isto diz-te alguma coisa?
Kocanın başka bir adamla evlendiğini hayal edebiliyor musun?
Casar com outro homem, imagina!
Şu uçurumun kenarındaki savaşı hayal edebiliyor musun?
Consegues imaginar a batalha que deve ter havido no penhasco?
Ottavio'nun cenazeye gelmesini hayal edebiliyor musun? ... ve daha önce doğduğu için emrinde olmasını istemesini?
Imaginem que o Ottavio vem ao funeral e como é o primogénito decide tomar conta disto?
Kıskanç olduğumu hayal edebiliyor musun?
Imagina ciumento?
Hayal edebiliyor musun?
Estás a imaginar?
Gerçekten de, en çılgın rüyalarında bile... böyle bir kızın, senin gibi yaşlı, biryantinli bir değnek çekirgesine... ilgi duyabilme ihtimali olduğunu hayal edebiliyor musun?
Apesar da tua imaginação fértil, achas mesmo que uma rapariga destas podia estar interessada num insecto pegajoso e caduco como tu?
- Hayal edebiliyor musun?
Podes imaginar?
Ona sana şimdi sarıldığım gibi sarılırsam onu nasıl becereceğimi hayal edebiliyor musun?
Consegues imaginar como a fodia se a segurasse com te estou a segurar agora?
Hayal edebiliyor musun?
Da para imaginar?
Bir kadını düşük maaşlı bir İngiliz ajanına... kaptırabileceğimi hayal edebiliyor musun? Ha?
Acha que eu perderia uma mulher para um agente britânico mal-pago?
Verandanda eşleriyle birlikte birkaç yorgun polisi ağırladığını hayal edebiliyor musun?
Imaginas um grupo de polícias cansados e as mulheres na varanda?
Bu gece uykumda katile doğru yürüdüğümü hayal edebiliyor musun?
Imagine se eu andar a dormir hoje à noite e der de caras com ele?
Hayal edebiliyor musun? James Dean'in burada yürüdüğünü..
Inacreditável o James Dean andou por aqui.
John'u onların ibadet törenindeyken hayal edebiliyor musun?
Está a ver o John a rezar com os outros?
- Söyledikleri şarkıları hayal edebiliyor musun?
- Imaginas as melodias que cantavam?
Bire otuz veriyor. Hayal edebiliyor musun?
Sentes o cheiro do dinheiro?
Bazı hoş olmayan alternatifleri hayal edebiliyor musun?
Imagina algumas alternativas pouco simpáticas?
Bunu hayal edebiliyor musun?
Consegue imaginar?
Beni ikisiyle birlikte bir hafta hayal edebiliyor musun?
Consegues imaginar-me com aquelas duas durante uma semana?
Hayal edebiliyor musun?
Dá para acreditar?
Karşımızdaki davayı hayal edebiliyor musun?
Fazes ideia do tipo de processos legais que vamos enfrentar?
Gazeteler, onu görünce olacakları hayal edebiliyor musun?
Imagine o que acontecerá quando os jornais se aproximarem dela.
Gösterdigi gayreti hayal edebiliyor musun?
- Conseguem imaginar o esforço?
Bunun nasıl bir his olduğunu hayal edebiliyor musun? Hayır, sanırım edemem. Biliyor musun, haklıydın.
Sabe, quando lhes vi ali, justamente diante de mim, dava-me conta de que eu era causadora do milagre.
Hayal edebiliyor musun?
Conseguem imaginar?
- Sarı bebekleri hayal edebiliyor musun?
- Consegues imaginar, bebés amarelos?
Bunu 50 bin insanın önünde yaptığını hayal edebiliyor musun?
Imagina como seria se estivessem 50.000 pessoas?
Radyoyla içeri girdiğimizde o küçük sürüngenin yüzündeki bakışı hayal edebiliyor musun?
Consegues imaginar a cara do pulha... quando entrarmos com ele?
Hayal edebiliyor musun? Tüm şehir aşk içinde.
Já imaginou toda a cidade apaixonada?
Bunu hayal edebiliyor musun Liam?
Consegues imaginar isso, Liam?
Daha sadece 8 yaşında, hayal edebiliyor musun?
Com oito anos! E já pode identificar... como é que se diz? Imaginas?
Hayal edebiliyor musun, Lizzy?
Imagina, Lizzy.
Anüsünün nasıl göründüğünü hayal edebiliyor musun?
Podes imaginar como é que o ânus dele é?
Hayal edebiliyor musun?
Podes imaginar?
Hayal edebiliyor musun?
Podes imaginar isso? Eu queria matar aquele puto.
Hayal edebiliyor musun?
Podem imaginar?
Evde minik kravatıyla gezdiğini hayal edebiliyor musun?
Consegues imaginá-lo de lenço ao pescoço?