Her şeyi anlat Çeviri Portekizce
1,518 parallel translation
Kim peki? Her şeyi anlat tatlım!
Conta-nos tudo, querida!
Sonunda sana her şeyi anlatırdım.
Quer dizer, acabaria por te contar tudo.
Şekerparem, Stella teyzene her şeyi anlat.
Fofa, fala com a Tia Stella.
Sana gelip, duyduğum her şeyi anlatırdım.
Sim. Sabes bem tudo o que aprendi.
Hiçbir şeyi atlamayın. Her şeyi anlatın.
Não deixem nada de fora, expliquem-me tudo direitinho.
Bana her şeyi anlat!
Conta-me tudo!
Eve gelince her şeyi anlatırım!
Vou para casa e explico-te tudo!
Anne, uzun hikaye, güven bana sana sabaha her şeyi anlatırım, lütfen çocuklara iyi olduğumu söyle.
- É uma longa história, mãe, acredita. Amanhã conto-te tudo. Diz aos rapazes que estou bem.
Onlara her şeyi anlatırız.
Queres ir à polícia e contar-lhes tudo?
Her şeyi anlat.
Conte tudo aquilo de que se recorda.
Ben daha sonra ayrıntısıyla her şeyi anlatırım, şimdi hemen gitmelisin.
Eu digo-te o resto, conto-te os detalhes, mas neste momento tens de sair.
Her şeyi anlat.
Então, diz-me tudo,
Her şeyi anlatıyor.
Está tudo explicado.
Her şeyi anlat.
Conta-me tudo.
Birbirimize güveniriz, bu yüzden, Clark bana her şeyi anlatır.
Confiamos um no outro. O Clark conta-me tudo...
Size her şeyi anlatırım. Tüm planlarımı.
Contei-lhe tudo, todos os meus planos.
Önce onu götürelim. Sonra her şeyi anlatırız.
- Levamo-la daqui e depois contamos-lhe.
Kadınlar hakkında bildiğin her şeyi anlat bana.
Diz-me tudo o que sabes sobre mulheres.
O zaman git bir fahişeyi düdükle sonra buraya gelip bana her şeyi anlat. Pekala. Bob!
Está bem, vai para cama com ela, encontra o dinheiro, voltas aqui e conta-me tudo.
Karın toprağa verilirken benimle konuşman bile bana bilmem gereken her şeyi anlatıyor.
O facto de estar a falar comigo enquanto a sua mulher está a ser enterrada diz-me tudo o que preciso de saber.
Bildiğin her şeyi anlat.
Diz-nos tudo o que sabes!
- Evet. Dört kez aradığım gerçeği de var tabi ve cevap vermedi. Bu her şeyi anlatıyor.
E o facto de lhe ter ligado 4 vezes e ainda não ter respondido, diz qualquer coisa.
Dün gece olan her şeyi anlat.
Quero que me conte tudo o que se passou ontem.
Peki Sadie, en baştan başlayalım. Bu insanların söylediği her şeyi anlat bana.
Bem, Sadie, vamos começar do princípio, e diga-me tudo que o eles disseram.
Her şeyi anlat.
Contai-nos todas as novidades.
Beni aramaya devam edersen karına her şeyi anlatırım.
Se continuas a ligar-me... eu vou contar à tua esposa.
Bana bildiğin her şeyi anlat!
Anda lá! Diz-me o que sabes!
Seni bulup işkence yaparlar ve sen de her şeyi anlatırsın.
Eles te encontrarão e te torturarão, - e irias contar tudo a eles. - Não, não iria.
sana her şeyi anlatıcam.
Descrevi tudo desde então.
Bu soruyu sorman zaten her şeyi anlatıyor.
O facto de teres que ter feito essa pergunta praticamente diz tudo.
Hakkındaki her şeyi anlat.
Diz-me tudo sobre ele.
Belki Andy'i bir kenara oturtur ve ona her şeyi anlatırım.
Talvez apenas sente o Andy e lhe diga tudo.
Birbirimize her şeyi anlatırız.
Dizemos tudo un ao outro.
Onlar her şeyi anlatır.
Elas dizem tudo.
Yine de gül, yoksa ona her şeyi anlatırım.
Sorria, ou vou contar tudo.
Bana her şeyi anlat.
Dás-me tudo.
- Sana bildiğim her şeyi anlatıyorum.
Estou a dizer tudo o que sei.
Violet'e her şeyi anlatırım.
Conto tudo à Violet.
Öncelikle, bana bu gece olan her şeyi anlat.
Com certeza, põem-me em dia sobre o que se passou esta noite.
Bu her şeyi anlatıyor, değil mi?
Isso diz tudo, não diz?
Cameron'a her şeyi anlatır mısın?
Tu contas tudo à Cameron?
Bana her şeyi anlatırken bundan kaygılanmıyordun ama.
Não me pareceu preocupado com isso quando me contou tudo.
Pekâla, şu "kreşe" mevzusu, anlat bakalım her şeyi.
Essa situação do presépio. Conta-me tudo.
Kitapta anlatılan her bir şeyi yapmak istiyorum.
Quero fazer tudo o que está no livro.
Anlat her şeyi.
Conta tudo.
Delinda, her şeyi mi anlatıyor?
A Delinda disse-te tudo?
Eve gelir gelmez her şeyi detaylarıyla anlatırım.
Dou-te todos os pormenores sangrentos assim que chegar a casa.
Bir şey olduktan sonra, bir hikâye anlatırdı onu analiz eder o kelimeyi söylemekten kaçınmak için her şeyi yapardı.
Se acontecia alguma coisa, ele contava uma história e depois analisava-a. Qualquer coisa para evitar dizê-lo.
Bir tahmin yapayım, bu spor hakkında bilmem gereken her şeyi bana 15 dakikada anlatırsın, sonra da gazete bunu döndürüp döndürüp yazar, öyle mi?
Deixa-me adivinhar, tu provavelmente vais-me dizer tudo o que eu preciso de saber acerca de desporto, em 15 minutos, então a revista podia somente publicar a mesma coisa várias vezes?
Her seyi anlat.
Conta-me tudo.
Birbirinize sorunu anlatın, konuşun ve her şeyi çözün.
Falem um com o outro, deitem cá para fora, entendam-se.
her şeyi anlatacağım 56
her şeyin bir zamanı var 23
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şeyi mahvettin 39
her şeyi aldın mı 25
her şeyi 506
her şeyi hatırlıyorum 26
her şeyin bir zamanı var 23
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şeyi mahvettin 39
her şeyi aldın mı 25
her şeyi 506
her şeyi hatırlıyorum 26