Kesinlikle değil Çeviri Portekizce
2,519 parallel translation
Kesinlikle değil Eric.
Nem pensar, Eric.
Kesinlikle değil. Ama bu hislere göre hareket geçmeyiz çünkü ikimiz de sonunun felaketle biteceğini biliyoruz.
- Não faremos nada sobre isso, porque sabemos que acabaria em desastre.
Kesinlikle değil, Gillian.
De modo algum, Gillian.
Kesinlikle değil, Uzman Çavuş.
Muito provavelmente não, Sargento-mor.
- Kesinlikle değil.
- De maneira nenhuma.
Kesinlikle değil, ama çok da hoş.
Extremamente, mas muito bom.
Kesinlikle değil.
Não, definitivamente não.
Hayır, kesinlikle değil.
Não, claro que não.
Bu kesinlikle hiç iyi değil.
Isto não é nada bom.
Kesinlikle huzur verici değil.
Definitivamente não estou calma.
Eğer Clark'tan bahsediyorsan belki eşitin biri olabilir ama kesinlikle rakibin değil.
Se estás a referir-te ao Clark, podes ter encontrado o teu igual, mas... ele não é a tua competição.
İkisinden de biraz, ama kesinlikle ikisi de değil.
Parte de ambos, mas sem dúvida nenhum deles.
Pekala, Tiffany'le aramızda olanlar kesinlikle böyle değil.
Não é isso que se passa comigo e com a Tiffany.
Kesinlikle, öyle değil mi?
Com certeza que sim!
Bundan kesinlikle eminsin, değil mi?
Tem a certeza absoluta?
Bu kesinlikle yapmaya çalıştığım şey değil,
É claro que eu não estou a fazer isso.
- Alkolü zevk için değil ihtiyaçtan içmek gibi. Kesinlikle.
- Exactamente.
Bu kesinlikle ortalığı kızıştırır, değil mi?
Isso podia, sem dúvida, ter iniciado um conflito, não podia?
Kesinlikle var olan sevgili tanrım! Burada 6000 yıldır var olan, bir saniye bile fazla değil,... kulların olarak bütün bu bolluğa ve kongreyi ağırlıklı olarak beyazlardan oluşturduğun için minnettarız. Amin!
Nosso Senhor que sem dúvida existe, nós, a Tua gente, que temos estado neste planeta durante mais de 6000 anos e nem um segundo mais, queremos agradecer-te por esta dádiva, e por manteres o Congresso predominantemente branco, através de Cristo nosso Senhor, ámen.
Size topluluğun bize tahsis ettiği isimleri vereceğiz ama Kutsal Ağaçlıktayken değil. Kesinlikle.
Exactamente.
Bu kemikler kesinlikle dil kemiğiyle benzerlik gösteriyor ve kıkırdağı kaplıyor, ama bunların hepsi insana ait değil.
Realmente estes ossos parecem-se com o hióide e cartilagem envolvente, mas nem todos são humanos.
Endişeli olduğum için değil. Ne yapmaya çalıştığını tahmin etmeye uğraştığım için de değil ve kesinlikle bir tür macera düşkünü olduğumdan hiç değil.
Não é por estar nervoso, não é porque duvido das tuas capacidades, e não é certamente por ser um qualquer viciado em adrenalina.
Yani burada kesinlikle daha güvende, öyle değil mi?
Bem, está mais seguro aqui, não está?
Ve bu kesinlikle umurumda değil.
E isso não me interessa.
- Bunu isterdi, değil mi? - Kesinlikle isterdi.
- Agradar-lhe-ia, não é verdade?
- Kesinlikle doğru değil. Köylüler ve sillum aynı yerde olursa, hepsini birden korumak kolay olur. - Bir tavsiyem verebilir miyim
Não completamente, mas é mais fácil proteger os aldeões e o siiiim se estiverem ambos no mesmo sítio.
Kesinlikle benim tipim değil.
Definitivamente não o meu tipo.
Senin yerin burası değil. Kesinlikle arabanın altı da değil.
Parece-me que o teu lugar não é aqui, e de certeza que não é debaixo de um carro.
Bu kesinlikle benimle alakalı değil tamamen işinle ilgili.
Isto não tem absolutamente nada a ver comigo e tudo a ver com o teu trabalho.
Kesinlikle doğru değil.
Isso não é minimamente verdade.
Bu kesinlikle doğru değil.
Bem, não é absolutamente verdade.
Kesinlikle Logan Bartlett değil.
Não é Logan Bartlett.
Yani siz, bu cesedin Logan Bartlett'a ait olmadığından kesinlikle, hatta kesinkes eminsiniz, değil mi?
Então estás positivamente, "certezamente" segura de que não é Logan Bartlett?
Kesinlikle benim sorunum değil.
De certeza que não é problema meu.
O zaman kesinlikle umrumda değil.
Então não quero saber.
Kesinlikle yeni değil.
Vejam isto.
- Kesinlikle uzun sarı saçlı değil.
Muito menos cabelo comprido louro.
Bu söylediğin kesinlikle doğru değil, bayım.
Isso não é totalmente verdade, senhor.
Ve o kesinlikle bir kelime değil.
E isso definitivamente não é uma palavra.
Serena, bu kesinlikle benim için de en iyisi değil.
Serena, isto também não é o melhor para mim.
Bu kız kesinlikle Chuck'ın defterinden değil.
Ela não saiu do livrinho do Chuck.
Bu kesinlikle doğru değil.
É óbvio que não é verdade.
Bu kesinlikle tavşan değil.
Isto não é um coelho, definitivamente.
Kesinlikle bir silah değil. Sadece burada otur ve elinden geldiğince, beni kolla.
Fica ai e dá-me cobertura como puderes.
Alet kutusunun üzerindeki avuç izi Vince'e ait ama Heidi'nin aracının direksiyonundaki kanlı iz kesinlikle ona ait değil.
A impressão digital da palma da mão na caixa de ferramentas é do Vince, mas a impressão digital com sangue no volante da Heidi de certeza que não é.
Bu kesinlikle bana hissettirdiği şey değil.
Não foi assim que ela me fez sentir.
- Kesinlikle öyle değil, hayır.
- És, sim.
- Kesinlikle eğlence değil.
- Não foi por prazer.
Kesinlikle. On yıl önceki Despina grubu. Sahilde bir yerde, değil mi?
Isto é o grupo Despina há dez anos num resort, certo?
Ama kesinlikle Kral, bu görev ve asalet ünvanlarını, uygun özelliklere sahip kişilere bahşetmiştir, değil mi?
Mas seguramente que o rei está certo quando dá cargos e honrarias àqueles com as qualidades certas?
Ama bu kesinlikle söz verebileceğiniz bir şey değil, değil mi?
Mas isso é uma coisa que não pode prometer, não é?
kesinlikle değilim 23
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56