Korkacak bir şey yok Çeviri Portekizce
524 parallel translation
Artık korkacak bir şey yok, Bayan Mina.
Não há mais nada a temer, menina Mina.
Korkacak bir şey yok.
Não há nada a temer.
- Haydi, korkacak bir şey yok.
- Vá lá, não há que temer.
Korkacak bir şey yok.
Não há que ter medo.
Korkacak bir şey yok, Kemp.
Não há nada a temer, Kemp.
Hayır, korkacak bir şey yok. - Sakin ve huzurlu olun yeter.
Não tem motivos para estar assustada, se estiver sossegada e descontraída.
Bunu anladığında korkacak bir şey yok.
Nada na natureza é aterrador quando a compreendemos.
- Yavaşça Stella. - Korkacak bir şey yok.
Não há nada porque estar assustada.
Korkacak bir şey yok.
Não é preciso teres medo de nada.
Korkacak bir şey yok.
Não tens com que te ralar.
Korkacak bir şey yok.
Não nos temos que preocupar.
Korkacak bir şey yok efendim. Adamlar polisti.
Não há que ter medo, era a polícia.
- Korkacak bir şey yok.
- Não há motivos para alarme.
- Korkacak bir şey yok.
- Não há do que ter medo.
Korkacak bir şey yok Bo.
Não há que ter medo. Bo.
Yapmadıysanız, korkacak bir şey yok.
Se não foi você, nada tem a temer.
Masumsanız korkacak bir şey yok.
Um homem inocente nada tem a temer.
- Ama henüz korkacak bir şey yok.
- Ainda não há nada para se alarmar.
- Korkacak bir şey yok.
- Não seja ridícula!
Bunda korkacak bir şey yok tatlım.
Bem, não há o que temer, querido.
Değil. Korkacak bir şey yok.
Não deves ter medo.
Korkacak bir şey yok, Edward.
Não há nada a temer.
Korkacak bir şey yok.
Não há nada a recear.
Korkacak bir şey yok. Gerçekten yok.
Não há nada a temer, nada mesmo.
Sizi temin ederim korkacak bir şey yok.
Não há nada a temer, eu lhes asseguro.
- Tatlım, korkacak bir şey yok.
- Querida, não há nada a temer.
Artık korkacak bir şey yok.
Não há nada mais a recear.
Korkacak bir şey yok.
Mas tiveste medo.
Kötülük yapmazsan korkacak bir şey yok.
Quem não deve, não teme. Disse que avisaria o senhorio por receber demasiada gente. Que diferença te faz?
Korkacak bir şey yok.
- Ele é rebelde, Eminência. - Não temos medo.
Korkacak bir şey yok, Sadece pis adamlar pis bombalarını atıyorlar
Não há nada a temer, apenas alguns homens maus jogando bombas más.
Bundan korkacak bir şey yok.
Não há por que temer.
Korkacak bir şey yok. Bu senin için.
Não tenhas medo, é para ti.
Korkacak bir şey yok.
Não tem por que temer.
Korkacak bir şey yok. Gerçekten yok.
Nada tem a recear, de verdade.
Ortada korkacak bir şey yok.
Não é hora para covardia.
- Korkacak bir şey yok.
- Nada tem que temer.
Korkacak bir şey yok, Rosy.
Não há que ter medo, Rosy.
Korkacak bir şey yok.
Não precisas de ficar assustada.
Korkacak bir şey yok.
Não tem do que ter medo.
Şey, bak, korkacak bir şey yok.
Não tenham medo.
Beni uyardığın için sağol, ama korkacak bir şey yok.
Eu agradeço que me queira advertir, mas não há nada a temer.
Korkacak bir şey yok bayım.
Não há motivo para alarme.
Tanrı ve Yüce İsa bizimle. Korkacak bir şey yok.
Danjel, querido, não abra.
Korkacak bir şey yok.
Não há nada que temer.
Korkacak bir şey yok. - Sorun nedir?
- Que se passa?
Korkacak bir şey yok.
- O que fazes aqui?
- Korkacak bir durumun yok. Ve eğer hesapta olmayan bir şey meydana gelirse...
É claro, você não tem nada a temer.
Korkacak bir şey yok.
Não tens nada a temer.
Korkacak bir şey yok mu?
Nada a temer?
Korkacak bir şey yok.
Não há nada a temer...
korkacak birşey yok 22
bir şey yok 987
bir şey yok mu 17
korkak 247
korkak tavuk 28
korkaklar 102
korkarım 528
korkarım öyle 172
korkak mı 17
korkacak hiçbir şey yok 25
bir şey yok 987
bir şey yok mu 17
korkak 247
korkak tavuk 28
korkaklar 102
korkarım 528
korkarım öyle 172
korkak mı 17
korkacak hiçbir şey yok 25