O olmasaydı Çeviri Portekizce
2,791 parallel translation
O olmasaydı kabul etmezdim.
Não o teria feito sem ela.
O olmasaydı, şu anda bu hayata sahip olmazdık ikimiz de.
Sem ele... Nós não teríamos tido esta vida. Nenhum de nós.
Lulu, o olmasaydı şu an babasız kalacaktı.
A Lulu estava sem pai agora, se não fosse por causa ele.
O olmasaydı bunların hiçbiri olmazdı.
Nada disto teria acontecido sem ela.
O olmasaydı, ben burada olamazdım.
Se não fosse por ela, eu não estava aqui.
Biliyorsun, Trevor olmasaydı ikimiz tanışmış olmayacaktık.
Se não fosse por ele, não nos teríamos conhecido. Deixa-o.
Bağışlayın beni. Belki de Bilgisayarı minibüse tıkmış olmasaydınız bunu daha önce öğrenirdik ve ben de Wesley'in korumalarının hepsini dövmek zorunda kalmazdım.
Se o Intersect não estivesse preso na carrinha, teríamos sabido antes e não teria sido preciso acabar com todos os guardas do Wesley.
Eğer o anda Erika tamir programını test ediyor olmasaydı önemli bir yerlere ulaşabilirlerdi.
Se a Erika não testasse o seu gremlin repara-problemas naquele preciso momento, podem ter descoberto algo.
Sana söyleyim, Lion-O mürettebat isyankarlarla dolu olmasaydı bu Ramlak'ı çoktan batırabilirdik.
Eu digo-te, Lion-O, já teríamos afundado o Ramlak há muito tempo se esta tripulação não estivesse cheia de insubordinados.
Dün ona orada engel olmasaydık tetiği çekeceğine eminim.
Se não estivéssemos lá para o impedir, estou certo que ia puxar o gatilho.
Biliyorsun, o gün ölebilirdim sen ve patronun olmasaydınız.
- Podia ter morrido, naquele dia. Se não fosses tu e o teu patrão.
Harvey olmasaydı ölebilirdim dediğin zamanı hatırlıyor musun?
Lembras-te de ter dito que terias morrido, se não fosse o Harvey?
Orada olmasaydın, o şişe kırılmayacak, ben de diğer taraftaki Peter'ı iyileştirebilecektim.
Se não estivesses lá, o frasco não se teria partido, e teria curado o Peter no outro lado.
Sadece o deneyler olmasaydı çocuğun yaşayamayacağını söylüyorum.
Estou a dizer que a criança morreria se não tivesse feito parte do programa.
Navarro olduğu kişi olmasaydı, tutabilirdik de.
Íamos prendê-lo se o Navarro não fosse quem é.
Keşke o kadarla kalsaydı. Keşke felaketimin tohumu olmasaydı.
Gostava que fosse apenas uma moeda de um centavo ao invés da semente da minha própria destruição.
... Haley sevgilim olmasaydı Bay Dunphy de işin içinde olmasaydı yatağınızı paylaşıp Luke'u, Alex'i ve Haley'i kendi çocuğum gibi büyütmekten onur duyardım.
Se a Haley não fosse minha namorada e não existisse o Sr. Dunphy, teria toda a honra em partilhar a sua cama e criar o Luke, a Alex e a Haley como meus filhos.
O spor salonu olmasaydı, hâlâ sokakta olurdum herhalde.
Sem aquele ginásio, eu ainda estava nas ruas.
Eğer Jax yanında olmasaydı şimdi Tara ölmüş olurdu!
Ela provavelmente estaria morta se o Jax não estivesse com ela.
Birkhoff. Onunla dövüşmüş olmasaydın bizi kurtardın.
Ouve, Birkhoff, tu não só lutaste contra ele, tu salvaste-nos o coiro.
Bana aşık olmasaydı da gelecekteki Simon'a dönüşemezdim.
E se ela não se apaixonar por mim, nunca me tornarei o futuro Eu.
Büyük şirketlerimiz ve batı devletlerimiz olmasaydı, nasıl birbirimizle ilişkimiz olurdu, şimdi, burada, Kuzey Amerika'da birlikte yaşamak, nasıl birbirimizle ilişkimiz olurdu, nasıl farklı yapabilirdik.
Se nós não tivessemos grandes corporações ou governos definindo o modo como nos relacionamos, como seria nossos relacionamentos? Como faríamos a diferença?
- Ama o tokat hakkın olmasaydı ve sana beni tokatlama fırsatı verseydim sanırım her şey daha farklı olurdu.
- Mas se não te restasse... Por exemplo, se eu conseguir que me esbofeteies esta noite suponho que isso mude tudo.
Eğer ona kim olduğunu anlatan olmasaydı nasıl hayatta kalacaktı.
Ninguém iria comprrender o que ela estava a passar.
Jim olmasaydı, altı ay içinde Syracuse'e geri dönmüştüm.
Na verdade, se não fosse o Jim, em seis meses, estaria de regresso em Syracuse.
Zach bir hata yapıyor, eğer yasalar engel olmasaydı ona kendim söylerdim ama Sheldon yaptığının yanlış olduğunu ona söylemeyecek.
O Zach está a cometer um erro, e eu dizia-lhe isso, se a lei não me proibisse de fazer isso. E o Sheldon não vai dizer-lhe que está a fazer uma coisa errada.
Bay Zylinksi'nin hatrı olmasaydı kendini o berbat hotellerden birinde çalışırken bulurdun. Şu şehrin her tarafından fırlayan hoteller.
Se não fosse o Sr. Zylinksi, você podia ter de trabalhar nesses albergues horríveis esses albergues que surgem pela cidade inteira.
Ortada bir dava olmasaydı bile, ceza olarak bütün sorularımı cevaplamak zorunda.
Mesmo que não fosse o caso, ela é obrigada pela lei a me dar respostas.
Desteğin ve tavsiyelerin olmasaydı ne yapardım bilmiyorum.
Não sei o que faria sem o seu apoio e conselhos.
Eğer ateş olmasaydı, çevremizdeki hiçbir şey olmayacaktı.
Se o fogo não fosse possível, nós não existíamos.
Charlie olmasaydı, bunu yapamazdım.
Sem o Charlie, isso era impossível.
Senin o kameran olmasaydı, eminim ki...
Se não fosse a sua fiel câmara,
Tabii ki, "Howdy'nin Marketi" hâlâ iyi olabilirdi Barney'in yeni kız arkadaşı olmasaydı.
Claro que ainda seria o bom velho "Howdy's" se não fosse a namorada nova do Barney.
Babamın sığırları olmasaydı bu kasaba meteliğe kurşun atardı.
Se não fosse o gado do meu pai, não passava dinheiro por esta cidade!
Neyse işte, Jack burayı çok seviyor ama okullar bu kadar iyi olmasaydı annemin yakınlarına taşınsak daha mı iyi olurdu diyorum bazen.
Como estava a dizer, o Jack gosta de morar aqui, mas se as escolas não fossem tão boas, não sei se não era melhor morar mais perto da minha mãe.
Yani antrenör ben olmasaydım hallerine götümle gülerdim.
Quero dizer que se eu não fosse o treinador, fartava-me de rir do quão desajeitados são.
Ben olmasaydım sen hâlâ kıçını kaşıyıp Ronnie Earl'ü arıyor olurdun.
Olha que se não fosse eu, ainda estaria a coçar o rabo a procura do Ronnie Earl.
Ben de o şekilde ölecektim, koruyucum olmasaydı yani Bane.
Como eu teria sido morta, não fora o meu protector o Bane.
Allah belanızı versin, kızımın kocası olmasaydınız...
Para o diabo com você, se você não é o homem da minha filha...
Ben olmasaydım Sloan avukatlık yapıyor olurdu.
O Nick Sloan ainda estaria a defender corujas malhadas, se não fosse eu.
Peki ya yaşım küçük olmasaydı o zaman beni yanında ister miydin?
Ias querer-me lá?
- Dinle... Buralarda içki içebileceğim tek bar bu olmasaydı, hemen giderdim.
- Escuta... se este não fosse o único pub aqui, eu beberia em outro lugar.
O delikler olmasaydı, zeka özürlü olurdunuz.
Se não tivesse esses buracos, teria um grave problema de atraso mental.
- Çocuğum olmasaydı lanet boynunu ısırırdım!
- Se eu não fosse pai, partia-lhe o pescoço.
Bu adam olmasaydı, Ben ve Chon bu işte olamazdı.
Sem ele, o Ben e o Chon perderiam o negócio.
O meraklı çocuklar olmasaydı sakin bir gece olacaktı.
E teria sido uma noite calma se não fossem aqueles miúdos intrometidos.
Fakat o an Point'in oralarda kulaç atıyor olmasaydım...
Mas se eu não tivesse remado à volta da falésia naquele exacto momento...
Eğer o kadar kalleş bir hergele olmasaydın seni sevebilirdim bile.
Se não fosse um sacana de um traidor, quase poderia gostar de si.
Peki... Keşke babam sen olmasaydın!
Bem, gostaria que não fosses o meu pai.
Eğer bu göreve uygun olmasaydım efendim, Nunemacher şu an hayatta olmazdı, değil mi?
Se não estivesse à altura da tarefa, o Sr. Nunemacher não estaria vivo, estaria?
Demek istediğim, O eğer... Bu eğer bir trajedi olmasaydı... Bir tür komedi olabilirdi.
Quer dizer, se não fosse... se isto não fosse uma situação trágica, seria realmente um tanto cômica.