Oraya gitmek istemiyorum Çeviri Portekizce
90 parallel translation
Sabahleyin oraya gitmek istemiyorum.
Não quero lá ir de manhã.
Oraya gitmek istemiyorum.
Eu não quero lá ir.
Oraya gitmek istemiyorum.
Não quero ir, Sra. Torrance.
Oraya gitmek istemiyorum.
- Não quero ir para ali.
- Oraya gitmek istemiyorum
- Não quero ir.
Oraya gitmek istemiyorum.
- Não vais querer ali entrar.
Debbie, ben oraya gitmek istemiyorum
Mas eu nem sequer quero ir.
Oraya gitmek istemiyorum.
Eu não quero ir para a cabana.
Bu gece oraya gitmek istemiyorum.
Esta noite não quero isso. Qual o problema?
Karda oraya gitmek istemiyorum.
Não quero ir para a neve.
- Oraya gitmek istemiyorum Gilbert
- Não quero ir lá.
Ben bile oraya gitmek istemiyorum.
Raios, também não quero ir lá.
- Oraya gitmek istemiyorum anne.
- Não quero ir para lá.
- Oraya gitmek istemiyorum.
- Mas eu não quero entrar aí.
Bu gece oraya gitmek istemiyorum.
Não quero ir para lá.
Oraya gitmek istemiyorum. Ama en iyi seçenek bu.
Eu não quero atacá-lo, mas é a melhor opção.
Oraya gitmek istemiyorum.
Não quero entrar aí.
Ama oraya gitmek istemiyorum.
Não quero ir para lá.
Oraya gitmek istemiyorum.
- Não quero ir aí.
Oraya gitmek istemiyorum.
Eu não quero ir para a casa dos seus amigos.
- Oraya gitmek istemiyorum.
- Não quero ir àquele sítio.
Baba, oraya gitmek istemiyorum!
Pai, eu não quero ir.
- Oraya gitmek istemiyorum.
- Eu não quero ir lá.
Oraya gitmek istemiyorum.
Eu não quero ir lá.
Eğer seninle oraya gitmek istemiyorum emin misin?
Tens a certeza que não queres que vá para baixo contigo?
Ben... ben oraya gitmek istemiyorum.
Eu não quero ir lá para fora.
Oraya gitmek istemiyorum.
Não quero voltar lá para fora!
Ben oraya gitmek istemiyorum, demek istediğim...
Olha, não tenho a certeza disto, quer dizer...
Herkes beni izlerken oraya gitmek istemiyorum.
Não quero ir para ali com todos a olhar para mim.
Oraya gitmek istemiyorum.
Não quero ir para a Australia.
Bırakın. Oraya gitmek istemiyorum.
Largue-me, não quero ir lá!
Oraya gitmek istemiyorum.
Não quero ir para lá.
Hayır, oraya gitmek istemiyorum.
- Não, não preciso de ir lá.
Oraya gitmek istemiyorum.
Eu não vou lá entrar.
Bugün oraya gitmek istemiyorum.
Hoje não quero entrar.
Bugün oraya gitmek istemiyorum.
Sabes que mais? Hoje não quero mesmo saber daquilo.
Oraya gitmek istemiyorum!
Eu não quero ir lá em cima!
Oraya tekrar gitmek istemiyorum.
Não quero voltar lá.
- Oraya yeniden gitmek istemiyorum.
Não tenho oxigénio! - Não quero voltar para casa naquilo!
Tekrar oraya gitmek istemiyorum.
Não quero voltar lá outra vez.
- Artık oraya gitmek istemiyorum.
- Já não quero ir para lá.
Oraya gitmek istemiyorum ki.
- Não quero.
Yemek için dururdum, ama oraya Tony'den sonra gitmek istemiyorum.
Parava para comer, mas não quero chegar ao hospital depois do Tony.
Ben yapabilirim ; ama oraya tekrar gitmek istemiyorum.
Eu desconectaria, mas não quero voltar lá.
Sanırım biryerlere gittim. Oraya tekrar asla gitmek istemiyorum.
Eu fui a um lugar, acho eu.
Susan, aslına bakarsan ben bu gece oraya hiç gitmek istemiyorum.
Sabes, Susan, não me apetece ir lá esta noite.
Oraya yalnız başıma gitmek istemiyorum.
Não vou entrar aí sozinha.
Evet, oraya pantolonsuz gitmek istemiyorum.
Não vou sem as calças.
Oraya tek başıma gitmek istemiyorum.
- Mas eu não quero ir sozinho.
Artık oraya gitmek istemiyorum.
Já não quero ir para lá.
Açıkçası, oraya tekrar gitmek istemiyorum.
A sério?
gitmek istemiyorum 210
istemiyorum 1125
oraya 298
oraya git 101
oraya gidiyorum 49
oraya geliyorum 69
oraya gidelim 54
oraya koy 38
oraya gidemezsin 37
oraya bak 56
istemiyorum 1125
oraya 298
oraya git 101
oraya gidiyorum 49
oraya geliyorum 69
oraya gidelim 54
oraya koy 38
oraya gidemezsin 37
oraya bak 56
oraya gitmeliyiz 19
oraya gidin 38
oraya geç 17
oraya gitme 62
oraya otur 27
oraya gittim 26
oraya hiç gitmedim 28
oraya gidemem 20
oraya gitmeyin 17
oraya giremezsin 27
oraya gidin 38
oraya geç 17
oraya gitme 62
oraya otur 27
oraya gittim 26
oraya hiç gitmedim 28
oraya gidemem 20
oraya gitmeyin 17
oraya giremezsin 27