Oraya gitmeyin Çeviri Portekizce
53 parallel translation
Boşuna oraya gitmeyin.
Poupem-se à viagem.
Oraya gitmeyin.
Não vá lá.
Eğer hayatınıza değer veriyorsanız, oraya gitmeyin.
Mas se vocês dão valor a suas vidas, não vão até lá.
- Oraya gitmeyin.
- Não vá lá. Não hoje.
- Oraya gitmeyin!
Não vão lá! Calma.
Oraya gitmeyin.
Não vá.
- Oraya gitmeyin.
- Não vão para lá.
Oraya gitmeyin, lütfen.
Não vá lá, não deve.
Oraya gitmeyin.
Não vás lá!
Bir saniye konuşabilir miyiz lütfen? Henüz oraya gitmeyin.
Posso falar consigo um instante?
Oraya gitmeyin, lafı gibi.
A frase : "Não vás lá!"
- Oraya gitmeyin.
- Não vais querer ir lá.
- Oraya gitmeyin.
- Não entre aí.
Adı Seminole dilinde, "Oraya gitmeyin." demekti.
Em semínola, o nome significava : "Näo väo là."
Oraya gitmeyin!
- Não entres aí! Deus.
"Oraya gitmeyin. Orada keskin nişancılar var."
"Não vá para aí, há atiradores."
"Oraya gitmeyin. Orada keskin nişancılar var."
- "Não vá para aí, há atiradores."
Brielle, sana yalvarıyorum, sakın oraya gitmeyin, tamam mı?
Brielle, eu suplico-te. Não vás lá. Ok?
- Oraya gitmeyin.
Ela parou.
Hey, oraya gitmeyin!
Isso não é vai para aí!
Bir daha oraya gitmeyin, asla.
Nunca lá vás.
Oraya gitmeyin!
Não entrem ali!
Oraya gitmeyin!
Não vão para aí!
Oraya gitmeyin.
Não vás lá.
Büyük kırmızı bir X genelde "Tehlike, oraya gitmeyin" anlamına gelmez mi?
Um grande "X" vermelho normalmente significa "Perigo, não ir lá", não é?
İkinci kata dikkat edin, tek başınıza geceleyin oraya gitmeyin.
Cuidado com o segundo andar, não vão até lá sozinhos à noite.
Oraya gitmeyin, Dr Hamel.
Não vá até lá, Dr. Hamel.
Lütfen oraya gitmeyin.
Por favor, não vá para lá.
Oraya gitmeyin!
Não vão por aí!
Lütfen oraya gitmeyin.
Por favor, não vá.
Açıklamak için söylüyorum, hayaletlerle konuşan kız oraya gitmeyin diyor ve biz gidiyoruz.
Para que fique claro, uma criança que fala com fantasmas diz... "Não vão." E nós vamos.
Size oraya gitmeyin demiştim.
Disse-vos para não irem para lá.
Hayır, oraya gitmeyin.
Hey, não. Não vão por aí.
Durun bayım, oraya gitmeyin.
Espere, senhor. - Não entre aí.
Oraya gitmeyin!
Não vão lá!
Giriş kapınızın oraya gitmeyin.
Não passe junto à porta da entrada.
Giriş kapınızın oraya gitmeyin.
Não passe junto à porta.
Büyükler bu yüzden oraya gitmeyin, dedi.
Foi por isso que os adultos nos disseram para não virmos cá.
- Oraya gitmeyin!
- Não vão para aí!
Oraya gitmeyin.
- Não vão lá.
Oraya gitmeyin.
Não vão lá.
Oraya bensiz gitmeyin.
Não vá sem mim. Não vá para lá sem mim.
Oraya sakın gitmeyin.
Não precisa de ir pessoalmente.
"Oraya gitmeyin, vurulursunuz." demişlerdi.
Nos avisaram para não virmos, que isto podia acontecer.
Bilge kisiligi ile gitmeyin dedigim halde sizi oraya gönderdi.
Na sua infinita sabedoria, ele deixa-te ir lá, e eu disse-te que não o fizesses.
Hayır, bunu yapmayın, şimdilik olduğunuz yerde kalın... ve bir yere gitmeyin, oraya geri dönüyoruz, tekrar ediyorum geri dönüyoruz.
- Não, escutem. Estão todos presos aí mesmo, e fiquem onde estão.
"Oraya gitmeyin." demişti.
na cidade, que disse para não entrarmos...
Oraya Asla Gitmeyin. " anlamına geliyormuş.
Onde Nunca Pôr a Puta dos Pés ".
gitmeyin 197
oraya 298
oraya git 101
oraya gidiyorum 49
oraya geliyorum 69
oraya gitmek istemiyorum 20
oraya koy 38
oraya gidemezsin 37
oraya gidelim 54
oraya bak 56
oraya 298
oraya git 101
oraya gidiyorum 49
oraya geliyorum 69
oraya gitmek istemiyorum 20
oraya koy 38
oraya gidemezsin 37
oraya gidelim 54
oraya bak 56
oraya gitmeliyiz 19
oraya geç 17
oraya gidin 38
oraya hiç gitmedim 28
oraya gittim 26
oraya gitme 62
oraya otur 27
oraya giremezsin 27
oraya gidemem 20
oraya girme 29
oraya geç 17
oraya gidin 38
oraya hiç gitmedim 28
oraya gittim 26
oraya gitme 62
oraya otur 27
oraya giremezsin 27
oraya gidemem 20
oraya girme 29