English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ O ] / Oraya gitmeliyiz

Oraya gitmeliyiz Çeviri Portekizce

230 parallel translation
- Oraya gitmeliyiz.
- Devíamos ir-nos daqui.
Oraya gitmeliyiz.
- É lá o local.
Warp 6 hızında doğrudan oraya gitmeliyiz, efendim.
Teremos de seguir directamente para lá, à velocidade warp 6.
Oraya gitmeliyiz.
Devemos ir!
Oraya gitmeliyiz iyi iyi!
Deve regressar em breve.
Evet, oraya gitmeliyiz. Gitmeliyiz mutlaka, gitmeliyiz oraya
Sim, temos de ir, temos de ir, temos de ir.
- Şimdi oraya gitmeliyiz.
Genial. - Agora, temos de ir lá.
- Yarın oraya gitmeliyiz.
- Temos de lá ir amanhã.
- Avustralya'yı boşver. Bir arkadaşımın söylediği gibi aklımıza ilk neresi geldiyse oraya gitmeliyiz.
Devia ter feito o que os meus amigos disseram... e ido para onde queríamos no início.
Gidelim hadi... Hemen oraya gitmeliyiz.
Teve um ataque de coração há 10 anos.
Kuljit ve Raj istasyonda dövüşüyorlar. Oraya gitmeliyiz!
O Kuljit e o Raj estão lutando na estação.
Önce oraya gitmeliyiz.
Vamos pra lá.
Bence hemen oraya gitmeliyiz.
Vamos lá agora.
Hemen oraya gitmeliyiz.
É melhor irmos para lá.
Oraya gitmeliyiz. Fabrikaya.
Temos de ir àquele sítio, à fábrica.
O halde hemen bu dakika çıkmalıyız ve hemen oraya gitmeliyiz.
Então temos de ir já e estar lá logo de madrugada. - Estou pronta. - Não.
Sana gerçeği söyleyeyim, bence hemen oraya gitmeliyiz.
A verdade é que até me fazia bem sair.
- Oraya gitmeliyiz.
- Devíamos ir até lá.
Hemen oraya gitmeliyiz!
Há que achar uma solução.
Bu yüzden oraya gitmeliyiz.
E é por isso que temos de ir lá.
Biliyor musun? Oraya gitmeliyiz.
Devemos estar a chegar.
Oraya gitmeliyiz, oturup donut ve açma yemeliyiz.
Temos de ir. Senta-te, come um Donut, um pãozinho.
Oraya gitmeliyiz.
Temos de lá ir.
Gerçek kız arkadaşım için oraya gitmeliyiz, Amy orada.
Não, tá-se bem. Não, deviamos lá ir porque a minha verdadeira namorada, Amy, está lá there.
Bürom bu katta. Oraya gitmeliyiz.
O meu gabinete, neste piso, temos de lá chegar.
Oraya gitmeliyiz.
Temos de ir para lá.
- Oraya gitmeliyiz.
- Temos de sair.
Kura için oraya gitmeliyiz.
Vamos ver o sorteio ao pub.
Harika bir hint lokantası biliyorum. Bir gün oraya gitmeliyiz.
Um dia destes, devíamos ir comer àquele restaurante indiano fantástico.
Bu resimler pek de tanıtıcı değil. Hafta sonu, oraya gitmeliyiz. Çok beğeneceksin.
Essas fotos são só ilustrativas nós devíamos ir lá esse fim de semana, você vai adorar.
O zaman belki biz de oraya gitmeliyiz.
- É para lá que temos de ir.
Oraya gitmeliyiz.
Temos de la voltar.
Ama onu bulmak için, oraya gitmeliyiz.
Mas para procurá-los, teremos que explorar esses lugares.
- Oraya gitmeliyiz, Pine Mountain'a. - Ne? Neden?
Temos de ir a Pilot Mountain.
Oraya gitmeliyiz.
É preciso ajudá-la.
Oraya gitmeliyiz.
Tenho de ir lá.
Oraya gitmeliyiz, Jak.
Temos que chegar lá, Jack.
İşte bu yüzden oraya gitmeliyiz.
e exactamente por isso que devemos lá ir.
Gezegen - Ford'unki değil, diğeri geminin yöneldiği, oraya gitmeliyiz ve fazla zamanımız yok.
O planeta para o qual a nave se dirige, temos de lá ir.
Oraya daha hızlı gitmeliyiz.
Temos que lá chegar rapidamente.
Gel, oraya gitmeliyiz.
Anda.
Oraya hemen gitmeliyiz.
Temos de lá ir agora!
Oraya kadar gitmeliyiz.
Basta lá chegarmos.
Belki de oraya hep birlikte gitmeliyiz.
Meu nome é John Crichton, um astronauta.
Oraya doğru gitmeliyiz.
É para onde devemos ir.
Bir gün oraya tekrar gitmeliyiz.
- Devíamos lá voltar.
- Sence oraya ikimiz birden mi gitmeliyiz? . - Bence bu daha iyi olur.
- Deveríamos tentar a porta número 2.
Baba, gitmeliyiz. Sen Vegas'ı seviyorsun. Ryan ve ben oraya hiç gitmedik.
Pai, nós devíamos ir, você ama Vegas, Ryan e eu nunca fomos, e você pode usar esses cartões nas contas, pagar a viagem toda.
Senle ben bir ara oraya gitmeliyiz. Orada kadınlar yarı çıplak dolaşırlar.
As mulheres andam por lá meio nuas.
Oraya gitmeliyiz.
Eles fecharam a fronteira?
Oraya birlikte gitmeliyiz! Bu hayatımda duyduğum en aptalca plan.
Este é o plano mais idiota que eu já escutei.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]