Pen Çeviri Portekizce

20 dakika kadar önce Pen istasyonundan trene bindi.

Apanhou um comboio na Penn Station há cerca de 20 minutos.

Vaughn Weisel bir ay önce Pen yemeğinde tanışmıştım.

Conheci o Vaughn Wyzel num almoço literário.

Mu gu gai pen aldın mı?

Trouxeste Moo Goo Gai Pan?

Mu gu gai pen aldım. Ve kızarmış karides.

Sim, e também o camarão frito.

- Mu gu gai pen yerim.

- Não. Eu como o Moo Goo Gai Pan.

Aslında Mu Gu Gai Pen adında bir kız tanıyordum.

Cheguei a conhecer uma miúda chamada Moo Goo Gai Pan.

Mu Gu Gai Pen?

Moo Goo Gai Pan?

Freda Mu Gu Gai Pen.

Freda Moo Goo Gai Pan.

Ayrıca senin tabirinle baskı altında yazdığım bir önceki kitabım baskı altında kabul ettiğim bir ödül almayı başardı.

E mais : talvez te surpreenda saber que um livro que eu escrevi como tu dizes "num estado alterado", recebeu nada mais nada menos do que o Prémio PEN, o qual, a propósito, eu fui receber num estado alterado.

Pluten som bring, nach pen?

zzzzzzzzzzzz! zzzzzzzz!

Net'staika pen'daeli shevaob!

Net'staika pen'daeli shevaob!

Kapa çeneni Pen.

Cala-te, Pen.

Ve Pig Pen, kardeşime zayıf özrümü iletiyorum.

Pig Pen, as minhas desculpas pelo meu irmão.

Papa Muntz heykeline bardağında en fazla bira olarak gelen ilk kişi... Pig Pen bu senenin Dağın Kralı olarak ilan edilecek.

O primeiro a chegar a estátua do Papa Muntz... com mais cerveja no copo--Pig Pen- - devera ser proclamado este ano Rei da Montanha.

Pig Pen, eğer arzu ederseniz.

Pig Pen, se tu quiseres.

Bu gece olmaz, Pig Pen!

Não hoje, Pig Pen!

Adım Pen.

O meu nome é Pen.

Aç kapıyı, Pig Pen!

Abre a porta, Pig Pen!

Pig Pen, ne zaman iyi bir... "Planet of the Apes" filmi hakkında tavsiye istersem ya da belki su borumdan reçinenin nasıl giderileceği hakkında tavsiye istersem, sana uğrarım, tamam mı?

Pig Pen, quando eu quiser conselhos... sobre o bem "Planeta dos Apes" filme... ou talvez como ficar resignado... comigo, eu vou ter contigo, OK?

İşte bir sıcak küvet, Pig Pen.

É um tubo quente, Pig Pen.

Dün gece bara uğradım ve Pig Pen bana anlattı.

Eu parei no bar ontem à oite, e o Pig Pen contou-me.

Pig Pen, bardağı al ve tuvalete git!

Pig Pen, tu vais para a casa de banho com o copo!

Pig Pen, onu aşağı indir!

Pig Pen, pôe-a no chão!

Pig Pen, ne yapıyorsun?

Pig Pen, que estás tu a fazer?

Pig Pen, yanıyorsun.

Pig Pen, estás a arder.

Ara sıra verilen molalarda dondurucu karla karışık yağmurun altında, günlük 19 saatlik çalışma sonrasında evet, her zaman hasta oluyorlar, Pig Pen.

Na sua pausa ocasional... na sua 1 9-horas de trabalho por dia no mar gelado... sim, eles são corridos a toda a hora, Pig Pen.

"Öğleden sonra 15 : 00 Grant Pen ve Short street kavşağında beklemekte..." "... olan hamile bir bayanın göğüsünü hedef aldı aynı kurşun "

Pouco depois das três, uma bala perfurou o peito de uma mulher de 25 anos que ia ser mãe, enquanto passava pela encruzilhada da rua Grant's Pen com a Short Hill.

Pottery Bam, Lillian Vernon, Magnolia, Yaga Pen katalogları.

"Pottery Barn" "Lillian Vernon", "Magnolia". "Yafa Pen".

Chuck, ben Pen.

Chuck, é a Peni.

Seni görmek harika Pen.

Que bom ver-te, Peni!

- Bugün şirin görünüyorsun Pen.

Estás gira, hoje.

- Bu benim evim Pen.

- É a minha casa.

Her şey... Her şey çok karışık Pen.

É tudo tão complicado.

Hey, Pen.

Olha lá, Pen...

Pen?

Pen?

Pen, farkında değilsin ama konuşuyorsun.

Falas sim, Pen. Tu achas que não, mas falas sim.

Seni görmek harika Pen.

É óptimo ver-te.

Yüce Tanrım Pen!

- Jesus Cristo, Peni.

Bugün şirin görünüyorsun Pen.

- És uma querida, sabias?

Bu benim evim Pen.

- É a minha casa, Peni.

Herşey... Herşey çok karışık Pen.

Tudo, tudo é complicado, Peni.

Pen, haydi, kalk.

Pen, anda, levanta-te.

Pen.

Pen.

- Dikkatli ol, Pen.

- Tem cuidado, Pen.

- Bu surat ne, Pen?

- Que cara é essa, Pen?

Adı Kal-kalkan. 40 gr'lık dengeleyicili bir mermi.

Chama-se Pen-Prevent. É um saco com 40g e de traseira estabilizada.

Calvin McBride. Koltuk 1-C. California State Pen, 2 yıl, ağır müessir fiil.

Calvin McBride, lugar 1 C. Penitenciária da Califórnia, dois anos por agressão agravada.

Flats'de. Pen Park'ın orada.

Junto ao Pen Park.

- Yüce Tanrım Pen!

- Jesus Cristo, Penny.

Pen...

Penny.

Firavun ve kraliçesinin cenaze heykeli esas görevi firavunun alet... ruhunu korumaktı.

É uma estátua funerària do faraó e da sua rainha, originalmente destinada a preservar o pén... a alma do faraó.