Söylememiş miydim Çeviri Portekizce
327 parallel translation
Sana, 1.15 doların altında satmamanı söylememiş miydim?
Não te disse para não venderes por menos de 1,15 dólares?
Sana bunu söylememiş miydim?
Não te disse já?
Size nişancı olduğumu söylememiş miydim, efendim?
Não lhe disse que era artilheiro?
- Beni rahatsız etmemeni söylememiş miydim?
- Não lhe disse que não me incomodasse?
Size söylememiş miydim?
Eu não disse?
- Sana söylememiş miydim?
- Eu disse.
Sana söylememiş miydim? Otel kapalı.
Eu disse que o hotel estava fechado.
Sana şehirde bir kelle tüccarı olduğunu söylememiş miydim?
Não lhe disse que ele foi à cidade vender cabeças?
Onun gibi bir alına sahip olan birinin cinayeti çözeceğini size söylememiş miydim?
Eu não vos disse que um homem com uma testa assim iria descobrir tudo?
İnsanın siste her şeyle karşılaşabileceğini söylememiş miydim?
Não lhe disse que se pode encontrar qualquer coisa no nevoeiro?
Onları beklemeye değerdi diye söylememiş miydim?
Não disse que valia a pena esperar? - Quer sentar-se?
Doğru yoldalar. Doğru yola gireceklerini söylememiş miydim?
Eu não disse que vinham aí?
Size söylememiş miydim?
Eu disse ou não disse?
Sahilden ayrılmamanı söylememiş miydim?
Eu não te disse que não podias sair da praia?
Buranın harika bir yer olduğunu söylememiş miydim?
Não te disse que era um sítio maravilhoso?
Sana söylememiş miydim?
Eu não disse?
Sana pisliğini Patron Keen'in fosseptiğinden çıkarmanı söylememiş miydim?
Não te disse para tirares a tua porcaria da vala do Keen?
O kapıyı tamir etmeni söylememiş miydim?
Porque não arranjaste a cancela?
Söylememiş miydim. işte Capuletler geliyor.
Pela minha saúde, vêm aí os Capuletos.
Sana söylememiş miydim?
Não te disse?
Bunu sana söylememiş miydim?
Nunca te disse, Jack?
Sana bunlar için plastik dosya almanı söylememiş miydim ben?
Pensava que te tinha dito para manteres isto dentro de capas plásticas.
Ben sana Meksika'nın büyük olduğunu söylememiş miydim?
Meu amigo, não te disse que o México era grande? Droga.
O iki serserinin geri döneceğini söylememiş miydim?
Não disse que os dois garimpeiros iriam voltar?
Annen hiç gözlerini midenize daha büyük olduğunu söylememiş miydim?
O que faz aí? Recolhendo alimento para o inverno?
- Söylememiş miydim?
- Eu não disse?
"Sana onun güzel bir kız olduğunu söylememiş miydim?"
"Então, Godofredo, eu não te tinha dito que ela era uma beleza?"
Denizler tanrısı Neptün'le kavga ettiğimi söylememiş miydim size?
E não te disse que tive uma discussão com Neptuno?
Kapıcına onun adamlarını içeri almamasını söylememiş miydim?
Não avonselhe ¡ seu porte ¡ ro a pro ¡ b ¡ r os empregados dele?
Size her şeyin yoluna gireceğini söylememiş miydim?
Não disse que este grupo ia ser o maior?
Hafta sonu döneceğimi söylememiş miydim?
Não disse final de semana?
Sana terfi edeceğini söylememiş miydim?
Não te tinha dito que ias subir, não te tinha dito?
- Ne? - Sana senden istediğim tek şeyin... tek ama tek şeyin, sadakat olduğunu, söylememiş miydim?
- Eu ja nao disse... que a unica coisa que eu exigi de voce... que essa unica coisa...
Ve sana, Kats denen bu düzenbaz, bu salak herifle... iş dışında görüşürsen eğer... kafanı kıracağımı söylememiş miydim?
E eu nao disse que se eu a visse com o tal do Katz... outra vez, fora do trabalho, com esse idiota insignificante... esse charIatao, eu iria acabar com voce? - Esta tarde, ele a deixou... em casa novamente. - Disse, mas...
Söylememiş miydim?
- Não te disse?
Orospu çocuğunun deli olduğunu söylememiş miydim?
O filho da puta é maluco.
Harpo, sana eyerimi temizlemeni söylememiş miydim?
Harpo, näo te disse para limpares a sela?
Sana söylemiştim. Söylememiş miydim? Sana siki tutacağımızı söylemiştim.
Não te disse que havia uma merda qualquer?
Sana söylememiş miydim... Kazma diye söylememiş miydim...
Eu bem... eu bem que dizia... para não cavarem...
Size söylememiş miydim?
Não te avisei?
Ben sana söylememiş miydim?
- Eu bem disse.
Sana yapmamanı söylememiş miydim?
eu não te disse...?
Sana söylememiş miydim, Hastings?
Não lhe disse, Hastings?
Yüzbaşının harbi bir adam olduğunu sana söylememiş miydim?
Não lhe disse que o capitão era um camarada!
Sana o adamlara güvenmemeni söylemiştim. Söylememiş miydim?
Eu disse-te para não confiar naqueles fulanos, não disse?
Size söylememiş miydim?
Não lhe disse?
Bay Pengelley'i sanık sandalyesinde göreceğimizi söylememiş miydim?
Disse ou não disse que veríamos o Sr. Pengelley no banco dos réus?
Sabah bağırmaya katlanamadığını söylememiş miydim?
Não te disse já que não te aguento a gritares de manha?
Sana söylememiş miydim? İlk kez denize açılmayı denedim.
Não Ihe contei que eu naveguei na primeira tentativa?
- Söylememiş miydim?
- Eu não te disse? Não.
Bunları kaldırmanızı söylememiş miydim?
Não disse para embrulhar estes objectos?
söyle 2270
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyleme 186
söyle bana 1105
söylemeyeceğim 91
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyleme 186
söyle bana 1105
söylemeyeceğim 91
söylemem 123
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemek istediğim 130
söylemedin 49
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemek istediğim 130
söylemedin 49
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyle ona 443
söylediler 23
söylediğim gibi 241
söyle bakalım 455
söylemedi 153
söyleyin bana 123
söylemem gerek 33
söyledin mi 33
söyleyemem 305
söylemedim mi 39
söylediler 23
söylediğim gibi 241
söyle bakalım 455
söylemedi 153
söyleyin bana 123
söylemem gerek 33
söyledin mi 33
söyleyemem 305
söylemedim mi 39