Tıpkı senin gibi Çeviri Portekizce
1,407 parallel translation
Bizden başka burada kalan tek konuk oymuş. Budapeşte'den sık sık buraya gelirmiş. Tıpkı senin gibi çok zengin bir ailenin kızıymış.
Disse-me que é a única hóspede do hotel... que vem muito de Budapeste... que sua familia é multimilionária, assim como a sua... que é modelo... e que actuou em alguns filmes...
Tıpkı senin gibi.
Assim como tu.
Sürünüyordu, tıpkı senin gibi.
Ele arrastava-se, como tu.
Ailen öldü, tıpkı senin gibi.
A sua família está morta, e você também.
Evet, ben de ellerimi kullanırım. Tıpkı senin gibi.
Trabalho com as minhas mãos.
Tıpkı senin gibi.
E como tu também.
Haber alıyorum, tıpkı senin gibi.
Eu tenho um dom. Assim como tu.
Geçmişi hala hissediyorum, tıpkı senin gibi.
Ainda sinto o nosso passado como tu.
Tıpkı senin gibi.
Tal como tu.
Sahip olduğum en iyi arkadaşlarımdan biriydi, ve Ateş Ulusu'ndandı, tıpkı senin gibi.
Foi um dos melhores amigos que já tive. E era da Nação do Fogo, tal como tu.
Albay bir pislikti, tıpkı senin gibi.
O coronel era um idiota, como o senhor.
Tıpkı senin gibi.
Como tu quando te matarem.
Ama o aynı zamanda erkek arkadaşımdı. Sadece beni kullanan yalancı bir serseri, tıpkı senin gibi.
Mas ele era meu namorado, e um mentiroso, falso e idiota, tal como tu.
Tıpkı senin gibi.
Como tu.
Ben bir yalancıyım. Tıpkı senin gibi.
Sou uma mentirosa, como você.
- Vay, matrak. Tıpkı senin gibi.
- Oh, sim, ela é engraçadinha, como tu.
27 yaşında. Anası babası olan bir tıp öğrencisi. Tıpkı senin gibi oğlunun öldüğü gün hayatı değişen bir adam.
Ele tem 27 anos de idade, um estudante de medicina com um pai e uma mãe assim como você, um homem cuja vida também mudou no dia em que seu filho morreu.
Venüs modeli, gerçek bir kadındı, tıpkı senin gibi. Onca yaygaranın sebebi işte bu.
O modelo da Venus, era uma mulher como tu, foi isso que provocou polémica.
İnsanlığa büyük bir faydası olabilir, tıpkı senin gibi.
Pode ser um benefício para a humanidade, como tu és.
Bir süre denedi... Sonra gitti... Tıpkı senin gibi.
Tentou uns tempos, depois foi-se embora, tal como tu.
Zeki, seksi bir adam, tıpkı senin gibi.
É um homem esperto e sensual como tu.
Tıpkı senin gibi yanlış adamı tuttular.
Eles apanharam o homem errado, tal como a senhora.
- Terry bir yılandı, tıpkı senin gibi.
- Ele era um traidor, como você.
Tıpkı senin gibi.
Tal como o senhor.
Çok güzel öpüşüyorsun, J.D. Tıpkı senin gibi.
Beijas tão bem, J.D.
Tıpkı senin bana davrandığın gibi ben de sana davranıyorum.
Trato-te como tu me tratas.
Tıpkı senin her gün benim kızımı tehlikeye atman gibi.
Fazes o mesmo com a minha filha todos os dias.
Scudder rahibin gerçek ismini biliyor, tıpkı senin ismini bildiğim gibi, Ben Hawkins.
O Scudder sabe o verdadeiro nome do pastor, tal como eu sabia o teu, Ben Hawkins.
Ne yapabildiğini gördüklerinde, Senin tarafına geçeceklerdir, Tıpkı Tipton'daki gibi.
Se toparem o que podes fazer, virão aos magotes, como em Tipton.
Sanırım şansımı deneyeceğim, tıpkı senin biraz önceki yüksek tonların da olduğu gibi.
Acho que vou me arriscar, como fizeste naquelas notas altas.
Ve senin Fransız kadın var ya? Tıpkı Laurent gibi, çünkü onları tekrar tekrar yazmış.
E a sua francesa, é igual à Laurent, porque as escreveu repetidas vezes.
Tıpkı senin söylediğin gibi oldu.
Aconteceu exactamente como ele disse que aconteceria.
Tıpkı senin Nathan'la fantezilerin gibi. Gerçek değil.
Sabes, como as fantasias que tens sobre o Nathan, não são reais.
Tıpkı senin Haley için yaptığın gibi.
Tipo o que estás a fazer pela Haley.
Tıpkı senin bana çift rakamlı IQ'um olduğunu ima etmediğin gibi.
Tal como tu não insinuaste que eu tinha um QI inferior a 100.
Tıpkı senin yaptığın gibi.
Tal como tu.
- Bazen kardeşler arasında sorunlar çıkar Malcolm. Tıpkı senin ve benim aramda olduğu gibi.
- Por vezes, os irmãos e irmãs zangam-se, Malcolm.
Tıpkı senin istediğin gibi normal biri.
Igual você quer ser. Um cara normal.
Mavi bir Chevrolet kamyonet. Tıpkı senin lisede ki kamyonetin gibi.
É azul, como o que tinhas no liceu.
Tıpkı senin yaşlı baban gibi.
Tal e qual o teu velho.
Bu senin kanında var. Doğal bir yeteneksin. Tıpkı baban gibi.
Corre-te no sangue, tens tanto talento como o teu cota.
Tıpkı senin gördüğün gibi.
Assim como tu.
Tıpkı senin söylediğin gibi baba.
Como tu me ensinaste, pai.
Bu arada rahibeler için de, tıpkı senin nazarında olduğum gibi işe yaramaz olduğumu bilmek seni mesut edebilir.
A propósito, talvez te agrade saber que sou tão inútil para as freiras como para ti.
Tıpkı senin tahmin ettiğin gibi.
como tu já sabias que ia acabar
Tıpkı senin bizim dilimizi konuşmayı sevdiğin gibi ben de sizkini konuşmayı seviyorum.
Eu adorava falar a vossa língua assim como tu falas a minha.
Senin her zaman paran vardı tıpkı soluduğun nefes gibi.
O dinheiro esteve sempre disponível para ti como o ar que respiras.
Senin lütfun gelecek, cennet olacak Dünya da, tıpkı Senin Cennetin gibi.
venha a nós o Vosso reino, seja feita a Vossa vontade, assim na terra como no céu.
Tıpkı tam o Rus'u öldüreceğim sırada senin planımızı bozman gibi mi?
Tal como o russo que eu ia matar, antes de deitar por terra a nossa rusga?
Tıpkı senin gibi, McCoy.
Não sou como tu, McCoy.
Tıpkı vurulduktan sonra senin de gösterdiğin gibi.
Tal como você, depois de ter sido alvejado.
senin gibi 304
senin gibi biri 17
senin gibi değil 30
senin gibi mi 26
senin gibi değilim 20
senin gibileri bilirim 21
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
senin gibi biri 17
senin gibi değil 30
senin gibi mi 26
senin gibi değilim 20
senin gibileri bilirim 21
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18