Unutmayalım Çeviri Portekizce
674 parallel translation
Pauline, bu ürpertici anı asla unutmayalım.
Pauline, vamos preservar este momento emocionante para sempre.
Rose'u seviyoruz ama şu acı gerçeği de unutmayalım ki... -... yaşı ilerliyor. - Merhaba, Rose.
Adoramos a Rose, mas a dura verdade é que não está a ficar mais nova.
- Kuralları unutmayalım.
- Lembre-se das regras.
Fakat aklımız öyle savaştı ki yüreğimizle, matem içinde sağduyumuzu yitirmeyip hep onu düşünmekle beraber, kendimizi de unutmayalım diyoruz artık.
contudo a razão combateu de tal forma a natureza que a saudade permite que nos lembremos dele, ao mesmo tempo que pensamos em nós.
Bunu unutmayalım.
Temos que o celebrar.
Bu Çin porseleni ve danteller de. Babamın bana bıraktığı 50 altını unutmayalım. Ve annemin yüzükleri, broşları, büyükannemin perdeleri, gümüş tarağı.
E também tenho porcelana, roupas de cama, e 50 libras em ouro que herdei do meu pai e anéis da minha mãe, ouro, a mantilha de minha avó, seu pente de prata e 30 libras em notas e prata que ganhei ao longo de 15 anos.
İkimiz de bunu unutmayalım.
Vamos tentar lembrar-nos disso.
Öbür kasabada olanları unutmayalım.
Vocês estão se esquecendo, do que Harvey, disse sobre o que aconteceu, na outra cidade.
Ama unutmayalım ki... albay Fransa'daki en önemli ceza avukatlarından biriydi.
Mas não esqueçamos... o coronel foi o mais famoso criminalista de toda a França. - Claro, general.
Aman sizi unutmayalım.
Está ali! Não o esqueço.
Biri kapıyı suratına kapattığında kapının nasıl göründüğünü hiç unutmayalım.
Não nos esqueçamos do que sentimos, quando alguém nos bate com a porta na cara.
Unutmayalım, hepimiz aynı geminin içindeyiz.
Não esqueçamos que somos cordeiros do mesmo rebanho.
Bill Holden'in teyzesini unutmayalım.
E não esqueçamos a tia do Bill Holden.
Konuğumuz olduğunu unutmayalım.
Não queremos ofender o nosso hóspede. Hóspede!
Centilmen olduğumuzu unutmayalım.
Somos todos cavalheiros aqui.
Onunla çalışan iki kişiyi unutmayalım.
Não, mas lembre-se dos dois que trabalhavam com ele.
Unutmayalım ki 19. yüzyıldaki Marksistler SSCB akademilerine doluşmadan önce hem bilim adamı, hem serseri put kırıcılar hem de devrimcilerdi.
Verdade combatente. Não esqueçamos que o marxista no século XIX, antes de povoar as academias da União Soviética, era, simultaneamente, um cientista, um vadio destruidor de ídolos e um revolucionário.
Ve John... çiçek unutmayalım.
E John... flores.
Ruslar, Ruslar'ı unutmayalım.
Os russos. Não se esqueça dos russos.
- Şunu unutmayalım...
Mas há uma coisa...
Hayvanların da ehlileştirilip zararsız hale getirilebileceğini unutmayalım.
Não vamos esquecer-nos, que até animais podem ser mansos e inofensivos.
Görevimizin en önemli kısmını unutmayalım Tanrı'nın Emri'ni yabanilere ulaştırmak.
Não podemos esquecer a parte mais importante desta missão. Levar a palavra de Deus a estes selvagens.
Şunu unutmayalım, şimdiye kadar, Bruno'nun karşısına çıkarılan tüm şahitler onun lehinde tanıklık etti.
Não esqueçamos que até agora, todas as testemunhas citadas contra Bruno, fizeram declarações a favor dele.
Deyim uygunsa mutlu bir çatı altında olduğumuzu ve duygusal lekeler bırakmamamız gerektiğini unutmayalım.
A pensar precisamente no vosso artigo da revista, que nos lembra que estamos num lar feliz, que não podemos conspurcar com trivialidades emocionais.
Misal, o telefondaki ses... o kişi Hughes idi ve doğruyu söylüyordu, ama şunu da unutmayalım...
Aqui, por exemplo, que a voz ao telefone era de Hughes e estava a dizer a verdade.
Ancak bizi bekleyen zorlukları ve çalışmaları da unutmayalım.
Mas não nos esqueçamos do trabalho árduo e dos sacrifícios que ainda estão para vir.
Neyse benim için en değerli olanı unutmayalım.
O de duas mulheres.
Unutmayalım ki, bu haberi yayınlayanlar diğer tarafa sempati duyduklarını zaten göstermişlerdir.
Devemos ter presente que os que a publicaram... já mostraram a sua simpatia pelo outro partido.
Unutmayalım ki, sen bir psikiyatri kliniğinde çalışıyorsun... ve bu da, fantazilerinin gelişmesine olanak sağlıyor.
Não nos esqueçamos que trabalhas numa instituição psiquiátrica... O que pode induzir a fantasia.
Diğer konuyu da unutmayalım? Hassas birisiyim.
Não esqueça, eu sou sensível.
Norman Mailer'ı da unutmayalım.
- E que tal o Norman Mailer? - Acho-os todos fantásticos.
Sadece nereye koyduğumuzu unutmayalım yeter.
É tão bom quanto qualquer outro lugar.
Bunun bir sürpriz olması gerektiğini unutmayalım.
E lembre-se que é para ser uma surpresa.
Ayrıntıları unutmayalım. - AnlaşıIdı.
E isto, é melhor não esquecermos nenhum pormenor -
Hepsinden önemlisi de... sağlıklı kemikler ve dişler için, kalsiyumu unutmayalım.
Muito importante para essa parte. E não esqueçam o cálcio para ossos e dentes fortes.
Unutmayalım. Bu donanmayı yönetmemi isteyen sizin İmparatorunuzdu.
Não nos vamos esquecer... que foi o seu imperador quem me deu o comando desta armada.
Haydi yıldızı unutmayalım.
Vamos Brian. - Não se esqueçam da estrela.
Unutmayalım ki, annenin evindeki alçak tavan sorununun çözümü için kadının kafasını kesmiştin.
Não nos esqueçamos, que tentaste resolver o problema do tecto baixo da tua mãe cortando-lhe a cabeça.
Hakkımız olan öfkemizle, şunu unutmayalım, biz bir fikri yok etmek için mücadele ediyoruz. Bir tür insanın, başka bir tür insandan daha üstün olduğu fikrini.
E ainda que tenhamos todo o direito a estar zangados, lembremo-nos que estamos nesta luta para matar a ideia de que uma espécie de homem é superior a outra espécie de homem.
Unutmayalım bu sadece hristiyanlık görevi değil bu zor zamanlarda, bu bir vatanseverlik görevi.
E que lhes dê filhos, o mais rápido possível. Lembrando que este é um dever... Não só cristão, mas...
Kadınları unutmayalım.
E não se esqueçam das mulheres.
B.unu unutmayalım? 7 $ verdik.
- Levamos isto, é a 7 dólares a garrafa.
Ama hala Noel. Ve unutmayalım ki, Bay Baldrick, dini uygulamalar gibi tavizsiz olsak da, zaman hala eğlence zamanı ve hala Noel ikramlarımız da var.
Mas é Natal, lembremo-nos disso, Sr. Baldrick e sejamos tão implacáveis quanto a máxima bíblica.
Benden "Zencilere yardım ederken hayatını kaybeden iki beyaz genci de unutmayalım" dememi istiyorlar.
Eles querem que eu diga que não esqueçamos que os dois rapazes brancos também morreram a tentar ajudar os negros.
Şu dünyada bir sürü Jim var. Arkadaş olduğumuzu unutmayalım, anlaştık mı?
Sim, mas pelo menos não abanei o rabo em frente dela quando fiz isso.
Ebeveyn olduğumuzu unutmayalım. Hadi ama, Kelly,
Marcy, deixa-me perguntar-te uma coisa.
hadi unutmayalım, henry amca aklını kaybettiğinde, annesi gibi davranan bendim, ve ona söyleyen bendim biz bundylere birşeyler bırakmasını sence ne kadardır anne?
Ou foi o Geraldo? - Vai vender sapatos, Al. - Tudo bem.
Şu gerçeği asla unutmayalım ki... burada büyükelçi rütbesindeki birisinden söz ediyoruz.
Não nos podemos esquecer que estamos a falar de alguém com o estatuto de Embaixador.
Gülelim, eğlenelim, ama bu gece asıl amacımızı unutmayalım tabiatın bize verdiği emaneti korumak...
Com tanta diversão, não nos esqueçamos do nosso intuito aqui hoje. Preservar o legado que a Natureza nos deu.
Unutmayalım ki onlar, hareket edebilen birer ölü, ve çok tehlikeliler.
Eles são apenas carne morta. E são perigosos.
... ve bizim yine aynı tabana sesleneceğimizi unutmayalım en azından o işin çeyreğini yakalamamız gerekir. Ve bu da, geçen yılki gelirimizin beşte biri demektir.
O que equivale a 1 / 5 do lucro total de todo o ano passado.
unutmayın 637
unutmayacağım 56
unutmadım 116
unutma 1527
unutmuşum 444
unutmam 161
unutmuştum 37
unutma bunu 38
unutma ki 32
unutmadan 76
unutmayacağım 56
unutmadım 116
unutma 1527
unutmuşum 444
unutmam 161
unutmuştum 37
unutma bunu 38
unutma ki 32
unutmadan 76