English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ Y ] / Ya bunu

Ya bunu Çeviri Portekizce

5,023 parallel translation
Ya bunu zaten biliyorsam?
E se eu precisar de saber?
Belki de Brenda'ya bunu yapanın kim olduğunu biliyorsundur.
Mas talvez saiba quem fez isto à Brenda.
Doğru ya bunu son konuştuğumuzda beyaz odaya tıktırmıştın beni.
É verdade, da última vez que tivemos esta conversa, mandou internar-me.
Peki ya bunu kullanırsak?
E se usarmos isto, uma torre de artilharia.
Ya bunu alacağım ya da tekneyi.
Vai ser isso ou um barco.
Ya bunu yapacaktım, ya da fahişeliğe geri dönecektim.
É isto ou voltar à prostituição.
Sana bunu söylemek hiç hoşuma gitmiyor ama başından beri Hydra'ya hizmet ediyordun.
Odeio dizer-te, mas... tens servido a HIDRA o tempo inteiro.
- Bunu Junsa'ya ulaştır ve cevabını getirmeyi unutma.
Entrega isto a Junsa o mais rápido que puderes, e depois regressa com um relatório.
İnsani gözlemlerimizi kullanarak dürüstlüğü tartabiliriz. Ya da bunu yapmak için teknolojiyi de kullanabiliriz.
Podemos medir a verdade ao longo do tempo, utilizando a observação humana, ou podemos medi-la através da tecnologia.
Kan testleri ya da gaz bombası kutusu gibi gerçek fiziki kanıt olmadan bunu kanıtlamak zor.
É difícil de provar sem exames e provas física como um cilindro de bomba.
McLane, tüm bunları toparlayan kişiydi. Bunu Lorta'ya bağlayan tek kişi odur.
O MClane juntou tudo, ele relacionou o caso com o Lorta.
- McLane, hepimizi bir araya topladı. Bunu Lorta'ya bağlayan tek kişi o.
Foi o McLane quem juntou as peças e as ligou ao Lorta.
Ya bunu bana karşı kullanırlarsa?
E se eles usarem isto contra mim?
Bunu senden asla istemezdim ama Çok geç olmadan Kanlı Ormanı geçip Lola'ya ulaşmalıyım.
Nunca vos pediria isto, mas preciso de atravessar o Bosque Sangrento até Lola o mais depressa possível.
- Bunu Joe'ya öğreten sensin.
- Foi você que ensinou o Joe.
Benim üstüme vazife değil ancak bunu kabullenmek Rebecca'ya oldukça zor geliyor ve ben de belki sizin onun kamyonda kalması için izin verme ihtimaline bir bakayım istedim.
Humm... olhe, não é que me diga respeito, mas a Rebecca está muito afectada por isto, e eu queria rever a possibilidade de você a deixar ficar no camião por...
Bunu yapabilirim ya da sana biraz şundan verebilirim.
Eu posso fazer isso, ou... dar-te um pouco disto.
- Medikal kurum avukatı bunu gündeme getirdi, çünkü düşük medikal başarı puanı uzlaşmadan daha pahalıya patlıyor.
- O advogado da Heart Med negociou isto porque a má publicidade custa-lhes mais do que o acordo.
Benden sonra dışarıya çıktıysa, bunu ben de ilk defa duyuyorum.
Se saiu depois, eu não sabia.
Ama eğer dışarıya çıktıysa, bunu bilse bilse Harold bilir.
Mas se ele saiu mesmo, o Harold saberia disso.
- Bunu almak için spa'ya mı gittin?
Foste ao "spa" comprar isto?
Bu çocuğa Laoghaire yüzünden takılıyorsan ve kızın babası ya da Colum bunu öğrenirse genç Jamie'nin kanayan bir burundan daha büyük bir derdi olur.
Se estiver a provocar o rapaz por causa da Laoghaire... se o pai dela ou Colum souberem, O Jamie pode ficar com mais do que um nariz ensanguentado.
Leoch Kalesi'nden kaçıp en kısa sürede taşlara dönmeli ya da bunu denerken ölmeliydim.
Devia escapar do Castelo Leoch e voltar para as pedras o mais depressa possível ou morrer a tentar.
Neden biliyorum ben bunu ya?
Porque eu sei isto?
Alçıya ihtiyacı var ama bunu Jordan bilmemeli çünkü beni öldürür. Yani yardımına ihtiyacım var.
Preciso de tala, mas se a Jordan descobrir ela vai matar-me, então, preciso da tua ajuda.
Bunu ya şimdi kabul edersin ya da mahkemede yargıç söylediğinde.
Podes ouvir isso de mim agora ou de um juiz no Tribunal.
Bu gelinliği giymeyeceğim, ya da bunu ya da bunu. Çünkü düşündüm de evlilik aptalca.
Eu não vou usar este vestido, nem aquele, nem aquele, porque estou a pensar que o casamento é estúpido.
Ya da bunu ya da bunu.
Oh, vai sentir-se bem tão rapidamente quanto vestir o vestido de novo. Ou aquele vestido, ou aquele vestido.
Çünkü sizinle mücadele edersek bize çok pahalıya patlayacak ve bunu elde edeceksiniz.
Fica mais barato do que se te enfrentássemos e encontrasses isto.
Gradishar'ın bir türlü anlamadığı şey o herifin ya da başka birinin bu işi benim yapacağımı bilmeden bunu halledecek olmam.
O Gradishar não percebe que tenho de fazer isto sem que ele ou qualquer um saiba que fui eu.
Bunu elinden almak istiyorum. Ya sen?
E tu?
Muhteşem biriyim. Sanırım bunu yazıya döktün.
Assumo que tenha isto por escrito.
Batman'in bunu çözmesi lazım yoksa Gotham'ın yeni bir savcıya ihtiyacı olacak.
O Batman vai descobrir isso, ou... Gotham vai precisar de outro Promotor.
Bunu Solano'ya bağla.
Liga isso ao Solano.
- Sana olan saygısından bunu yaptı. - Ya da bir şeyleri örtbas edebilmek için.
Foi por respeito, para dar um fim.
Leoch Kalesi'nden kendim kaçıp en kısa sürede taşlara dönmeli ya da bunu denerken ölmeliydim.
Tenho de escapar do Castelo Leoch por conta própria. E voltar até às pedras o mais depressa possível, ou morrer a tentar.
Ya içeri tıktığı biri onun yaptığını öğrenmiş ve bunu ona karşı kullanmışsa?
E se alguém que ele tenha ajudado a prender descobriu isso, e utilizou-a contra ele?
Pembe Panterler'in bir tane daha üye aradığını biliyorum, ve Boothe'un elemeden geçemediğini de. Hadi ya, bunu nasıl bilebildin?
Sei que os Panteras cor-de-rosa procuram um novo membro, e sei que o Boothe falhou a audição dele.
Bunu yazıya dökmemi ister misin?
Quer que eu declare isso por escrito?
Ya da tarih bunu böyle hatırlayacak.
Ou pelo menos é assim que a história se vai lembrar disso.
Bunu konumum belli olmadığı için ya da yayınımı farklı bir kimlik üzerinden yaptığım için söylemiyorum. Hayır.
Não digo isto por a minha localização ser desconhecida ou pela minha transmissão ser tão bem escondida.
Bana bir iyilik yap bırak peşlerini terk et onları, Monroe'ya yaptığın gibi onları gerçekten incitmeden önce yap bunu.
Faz-me um favor, deixa-as apenas... abandona-as, como fizeste ao Monroe, antes que as magoes mesmo.
Uzun süreli bir müvekkilinin toplantısını kaçırmışsa ya sen batırdın demektir ki bunu asla yapmazsın ya da bana söylenmeyen çok acil bir durum var.
Ele faltou a uma reunião com um cliente antigo, então ou lixaste tudo, o que nunca fazes, ou há uma emergência que desconheço.
Babanız mirasçılar, piçler üretmekle..... meşguldü. Yoksa niye yardımıma ihtiyacı olsun. Bunu kabul eder ya da etmez.
Enquanto o vosso pai estava ocupado a fazer herdeiros, bastardos, e outros, precisava da minha ajuda, quer quisesse admitir, quer não.
Sizin sadakatinize ihtiyaç duydu. Bunu sağlarsınız ya da sağlamazsınız.
Ele precisava da vossa lealdade, quer a quisésseis dar, quer não.
Ne var biliyor musun? Biraz önce şu kapıya yumruk attım ya ne kadar salakça olursa olsun, bunu ben yaptım.
Arrebentava a mão naquela porta, por mais idiota que fosse, era eu.
Maura'ya göre dişçiler bunu kullanırmış ama Bayan Gold gibi yaşlı hastalarda çok az dozda kullanılmasına izin verilmiş.
O tranquilizante animal? De acordo com a Maura, os dentistas usam-no. Mas, numa paciente idosa como a Sra. Gold, deve ser usada uma dose muito baixa.
Bunu kolaylıkla yapabiliriz, ya da zor kullanabiliriz bay Porter.
Sr. Porter.
Bir ricam olacak ve bunu birkaç dakika sonra açıklayabileceğim ama şimdilik bir yabancıya güvenmen gerekecek.
Eu preciso de um favor e vou poder explicar porquê daqui a poucos minutos, mas por agora vai ter que confiar numa estranha.
Bunu başarıya bakıp yapmalı. O anda kiminle yatmayı tercih edeceğine bakarak değil.
Baseada no mérito, não baseada com quem ele prefere dormir num qualquer particular momento.
Söyledim ya biliyorsun bana takıntılı bunu çıkarımız için kullanmalıyız.
Eu disse-te que ele anda obcecado por mim, e temos que tirar vantagem disso.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]