English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Bunu biliyor musun

Bunu biliyor musun Çeviri Portekizce

1,613 parallel translation
Kaç kişi söyledi bunu biliyor musun? Şu yaptığını yaptıktan sonra.
Sabes quantos homens disseram isso... depois de terem feito o que acabaste de fazer?
Sen bencil bir..... sin. Bunu biliyor musun?
És um estupor egoísta, sabias?
Sen bencil itin tekisin, Sal. Bunu biliyor musun?
És um cabrão egoísta, Sal.
Bunu biliyor musun?
Sabe disto?
Gözlerin çok güzel, bunu biliyor musun?
Tem uns olhos muito bonitos, sabe disso?
Bunu biliyor musun?
Você sabia disso?
Bunu biliyor musun? Lanet olası onu öldürdün!
Mataste-a, caralho.
- Sen bir hastasın, bunu biliyor musun?
- Estas doente, Sabias? - Sou um soldado!
Sen umutsuz bir romantiksin bunu biliyor musun?
Não és nada romântico, sabias disso? Ok.
- Sen bunu biliyor musun?
- Sabes disto?
Bunu biliyor musun?
Sabias?
Biliyor musun bunu sevdim.
Gosto disso.
Biliyor musun? Bunu çok uzun zamandır bekliyordum.
Aguardo por isto há muito tempo.
Gerçekten de bunu dört gözle bekliyordum, biliyor musun?
Estava mesmo com vontade de ir, sabiam.
Biliyor musun, birçok insan bunu yaparken ağzını kapatır.
A maior parte das pessoas tapa a boca quando faz isso.
Yani bunu biliyor olmaktan en azından biraz avunmuyor musun, yani kumar batağına düşen tek üstün zekalının sen olmadığı düşünüldüğünde?
Bem, não te sentes feliz por saberes, pelos vistos, não és o único pensador brilhante a cair nas malhas do jogo?
Biliyor musun, bunu seninle yapmayacağım.
Queres saber, eu não vou fazer isso como tu.
Biliyor musun Kirsten, bunu kafana takma.
Quer saber, Kirsten. Não se preocupe com isso.
Biliyor musun, Ben... Senden bunu duymaktan bıktım.
Estou farta de te ouvir a dizer isso.
Sen de benim kadar iyi biliyorsun ki, bir gün, senin tercihin kırmızı şarap olduğu halde, bir şişe beyaz şarap açacak ; çünkü bunu ona hiç söylememişsindir, neden biliyor musun?
E sabes tão bem como eu, que um destes dias ele vai abrir uma garrafa de vinho branco para ti quando preferias tinto, mas nunca lhe tinhas dito isso. Queres saber porquê?
Biliyor musun... Bunu nasıl yapıyorsun bilmiyorum.
Sabes... não sei como é que consegues.
Biliyor musun, şu ölmekten korkmuyorum tavırların... Hepsi numara, anlayabiliyorum bunu.
Esta história toda de "rio-me na cara da morte" é uma treta.
Biliyor musun, belki de bu tür sadece olmayan bir değilim... düğün kız her şey hakkında deli gider. Bunu hiç düşündün mü?
Talvez eu não seja uma dessas raparigas casadoiras que fica maluca com a cena toda.
Bunu Phoebe, sizin için bir eşleşme bulmak için ne kadar zor biliyor musun?
Sabes o quão difícil é arranjar um par para ti, Phoebe?
Biliyor musun, bunu biliyordum.
Eu sabia.
Biliyor musun, 15 puan gerideyken bunu kabullenmiştim.
Sabes, quando tinha 15 pontos de atraso estava resignado.
Bunu yapacaksan, en azından sonuçlarını biliyor musun? Lab'den herifler Mariel'i denek gibi alıp götürüler.
Se denunciares a situação, aparecerão uns tipos de bata branca e levarão a Mariel.
Sana bunu hiç söylememiştim sanırım, ama doğduğun gün ne yaptım biliyor musun?
Acho que nunca te falei isto, mas Sabes o que fiz no dia em que tu nasceste?
Biliyor musun birinin güvenlik bilgisini çözüp ve bunu bir kimlik kartına ekleyip buraya sızması hiç de zor olmazdı.
Não seria difícil alguém codificar uma faixa de informação, implantá-la num cartão de identificação com a autenticação correcta e entrar aqui.
- Hey. Hey. Bunu getirene kadar ne kadar çok şey atlattığımı biliyor musun?
Passa-te pela cabeça o que tive de fazer para o arranjar?
Uh, ne var biliyor musun? Bunu sonra konuşabilir miyiz?
Podemos falar disso noutra altura?
Ve biliyor musun, Şimdi anlıyorum bunu.
Sabe, eu entendo agora.
Belki de alerji... gibidir, Biliyor musun? Bunu çok büyüttün. Her zaman migren ağrıların vardı değil mi?
Talvez é como... uma alergia Cresce dentro de você.
Biliyor musun, bunu Brown'a götürmelisin.
Sabes que mais? Devias levar isto para Brown.
Bunu kopyalamanın grubun satışlarına ne yapacağını biliyor musun sen?
Fazes ideia do que uma cópia dessas faz às vendas da banda?
Bunu yapan adamları... Kim olduklarını biliyor musun?
Os tipos que fizeram isto.
- Kim söylemiş bunu, biliyor musun?
Sabes quem disse isso?
Ben bunu tatlılık markası derim ama biliyor musun Şimdiye kadar senin başına gelen en iyi şey Marc.
Mas tu sabes que o Marc era a melhor coisa que iria acontecer-te, não sabias?
Bunu başka bir yere götürmeniz gerekecek. Ne var biliyor musun?
Vai ter de ir a outro lado.
Biliyor musun, Starbuck? Aşağıda başına her ne geldiyse, neden bunu Saylonlarla halletmiyorsun çünkü biz sizi kurtarmak için kendimizi paraladık.
Porque não descarrega o que lhe aconteceu nos Cylons?
Biliyor musun? Kimse bunu haketmez!
ninguém merece isso... mereço ser banido...
Bunu çözmek ne kadar vaktimi aldı, biliyor musun?
Você sabe quanto tempo é que levei a descobrir essa?
Biliyor musun asla bunu söyleyeceğimi düşünmemiştim ama bu delilik
Sabes, num pensei que fosse dizer isto, mas isso é uma maluquice. Pois é.
Biliyor musun? Bunu yüzyüze yapmak yeterince zor.
Sabes, já é difícil fazer isto pessoalmente.
Biliyor musun, bunu daha fazla yapamayacağım.
Sabes... Não consigo fazer isto mais.
Biliyor musun, bunu babana vermeliyim.
Sabes, tenho de dar os parabéns ao teu pai.
Bunu zorlaştıran ne biliyor musun?
Sabes o que está a tornar isto tão difícil?
Bunu bırakmayı kaç kez denediğimi biliyor musun?
Sabe quantas vezes tentei deixar de fumar?
Biliyor musun... Bunu tekrar yapmalıyız.
Sabe... temos que fazer isto de novo.
Polly,... bunu size kimin yaptığını biliyor musun?
Polly, sabes quem te fez isto?
Biliyor musun Christine? Bunu sana söylemiyorsak bile, bu okulda olmandan çok mutluyuz.
Christine não sei se te dizemos isto vezes suficientes, mas estamos tão felizes que estejas nesta escola.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]