Yanlïs Çeviri Portekizce
414 parallel translation
Yüksekligi yanlïs mï ölçtün?
Calculou mal a altitude?
Yanlïs bir sey var.
Parece haver um problema qualquer.
- Oturma düzeni yanlïs.
- Os lugares estäo trocados. - Como assim?
Normal yaklasti ama, yüksekligini yanlis ölçtü ve kanadini bir hangara takti.
Fez uma aproximação normal, mas calculou mal a altitude e embateu com uma asa num hangar.
Sanirim bir yanlis anlasilma oldu.
Devo ter-me explicado mal.
IKonusmak için yanlis zamani seçer ve yanlis seyler söyler.
Normamlmente escolhe o momento errado para falar e diz asneiras.
- Yanlis ihbar mi Bay Spade?
- Morada errada, Mr. Spade?
Yanlis ihbarmis.
Era uma morada errada.
- Yanlis anladin, mesele o degil.
- Não me compreendeu. Não é isso.
Hey, yanlïş şerittesin!
Está na faixa errada!
3 MART 1828'DE PASİFİK AÇIKLARINDA GEMİSİ YANLIŞ ROTAYA SÜRÜKLENEN
"Em memória do Capitão Seth Culn, que caíu ao Mar por causa de um cabo enrolado... nas àguas do Pacífico, a 3 DE Março de 1828."
Bu soruyu sormak için yanlis kisiyi seçtin.
Não me perguntes.
Bu soruyu sormak için yanlis kisiyi seçtin, tamam mi?
Não me perguntes. Eu nem o conhecia.
"Sormak için yanlis kisiyi seçtin" diyor ama peki bu sözün maksadi nedir?
"Não me perguntes", diz ele. Mas qual é a intenção?
- Bunu sormak için yanlis kisiyi seçtin.
Não me perguntes a mim... Não!
- Hayir, olay da bu zaten. Bu soruyu sormak için yanlis kisiyim ben.
Aí é que está. "Não me perguntes"...
Bu soruyu sormak için yanlis kisiyi seçtin.
Não me perguntes! Nem o conheço.
Yanlis olmasin.
Que isso fique claro.
Buck da hayatinda bir daha yanlis bir sey yapmayacak.
O Buck nunca mais faz mal algum.
Yanlis anlamissiniz. O cok iyi bir kiz.
Ela é muito atinadinha.
Ozur dilerim, Yanlis numara.
Está a telefonar para o número errado.
Bebege ne olacagini.? - Yanlis numarayi ariyorsunuz!
- Está a telefonar para o número errado.
Tekrar ediyorum yanlis numara cevirdiniz!
Estou a dizer que está a telefonar para o número errado!
Bugun bir kadin telefon etti, once yanlis numara sandim... ancak sonra bana bagirmaya basladi.
Esta tarde uma mulher telefonou e penso que era um número errado, mas começou logo a gritar.
Olamaz, Nash, yanlis anlamissin.
Meu Deus, Nash, entendeste mal.
IV. YANLIŞ BAÇLANGIÇ
IV. Falsos começos
Yanlïs.
Errado.
- Çavus, yanlis yola sapmisiz.
- Sargento, viemos pela estrada errada.
"YANLIŞ"?
"Errado"?
- R2, yanlis mesaji gosteriyorsun.
Isto não pode ser. R-2, estás a mostrar a mensagem errada!
Sakin yanlis anlama.
Não me leves a mal. Tudo o que é teu me interessa.
Sen sadece yanlis adamla dans ettin.
Meteste-te... com o gajo errado.
Yanliş duymuşsun.
Está mal informado.
Hey, galiba yanliş yoldan gidiyoruz.
Parece que vamos no sentido errado.
Bu yüzden hayatimda yanlis yapmami istemiyorsun.
E é por isso que não queres que eu cometa erros na vida.
Bu çok yanlis.
Isso está errado.
"Eger yanlis haber verirsem, bu dünyada yasayabilecek miyim?"
Se eu der notícias falsas vou sobreviver neste ramo?
- Bu evlilik yanlis.
Este casamento é um erro.
Bir sabah gözünü açtiginda yanlis kisiyle evlendigini fark edecek çünkü.
- Levantemo-lo. Não morrerá até que diga o que queremos.
Yilbasi zamani neyin yanlis gittigini buldugunu düsünüyor.
Posso ver através das cartas. O que?
Ailenizin bir ferdine yanlis yapilirsa tepki göstermek normaldir...
Só vale a pena se um membro da família for ofendido...
Özele girmek istemem yanlis anlama ama sagliklari yerinde mi?
Eu não quero intrometer-me. Eles estão bem?
- Konuyu oraya getirmeyecegim ama beni yanlis anlama Stan.
Não chegarei lá estando em baixo ou sendo medíocre
Tabii ya. Sen zaten hiç yanlis bir sey yapmadin ki, degil mi?
Nunca fizeste nada de errado, certo?
Yanlis bir hareketimi görürsen söyle.
Se me vir dar o passo errado, diga.
Öyleyse yanlis yöndesin.
Entäo, enganaste-te no caminho.
- Simon, hala yanlis düsünüyorsun.
Simon, continuas um velho tolo.
Yanlis anlama olmamasi için bunu anlamani istedim.
Queria que isso ficasse claro, para que não houvesse confusão.
ÜÇ YANLIŞ ÜÇ CESET Çeviren : Atakan Göktepe
ADOLESCÊNCIA SEM INOCÊNCIA
- Galiba yanlis zamanda geldim.
Acho que não cheguei no momento certo. Vim cedo demais.
- Ve söyleyeceklerimi dinle. - Biliyorum, yanlis yaptim.
Quero dizer-te uma coisa.
yanlış 511
yanlıştı 16
yanlışlıkla oldu 20
yanlış anladın 80
yanlış anlama 85
yanlış numara 72
yanlış yaptım 18
yanlış oda 23
yanlış yapıyorsun 36
yanlış düşünüyorsun 23
yanlıştı 16
yanlışlıkla oldu 20
yanlış anladın 80
yanlış anlama 85
yanlış numara 72
yanlış yaptım 18
yanlış oda 23
yanlış yapıyorsun 36
yanlış düşünüyorsun 23
yanlış olan ne 69
yanlış anlamışsın 22
yanlış cevap 43
yanlış mıyım 46
yanlış adam 16
yanlış bir şey yok 16
yanlış anladınız 51
yanlış anlamayın 50
yanlış olan nedir 21
yanlış bir şey mi söyledim 70
yanlış anlamışsın 22
yanlış cevap 43
yanlış mıyım 46
yanlış adam 16
yanlış bir şey yok 16
yanlış anladınız 51
yanlış anlamayın 50
yanlış olan nedir 21
yanlış bir şey mi söyledim 70