Yanlışın var Çeviri Portekizce
426 parallel translation
Yanlışın var, güzelim.
Engano teu.
- Hala uyuyor. Yanlışın var, bu saatler İmparatorun çalışma saatleridir!
Enganas-te, a esta hora o imperador está a trabalhar no seu escritório.
Tamamen yanlışın var Shep.
Enganas-te, Shep.
Dedim ki : " Yanlışın var, ahbap.
Eu disse, " Estás enganado, homem.
Yanlışın var, çok gerekliydi.
Está enganado. Havia grande necessidade.
Yine yanlışın var, çünkü o kıIıcı yerine ben ulaştıracağım.
Engana-se outra vez. Tratarei de devolver a espada em segurança.
İşte burada yanlışın var, salak.
É aí que tu te enganas.
Yanlışın var, o inancı sağlam biridir.
Estão enganados. É apenas um homem de grande fé.
Kiliseden geliyor. Yanlışın var. Kimse buralardan geçmez.
parece vir da abadia deves estar errado..
- Oğlum, yanlışın var.
- Está a cometer um erro.
Bak, yanlışın var.
Ouça, está enganada.
Yanlışın var.
- Quase, senhor. Errado.
Yanlışın var.
Aí está errado.
Ah, korkarım yanlışınız var.
Acho que se enganou.
Doğru ve yanlış, iyi ve kötü sıradan insanlar tarafından icat edildi. Çünkü aşağılıkların buna ihtiyacı var.
O bem e o mal foram feitos para os homens vulgares que precisam deles.
Yüzbaşı Spencer'in güzel bir fikri var fakat onu yanlış yoldan giderek uygulayacağını düşünüyorum.
O capitão Spencer tem razão, mas oseu método é maú.
Ama sen ve Iris benim arkadaşlarımsınız... sessiz kalmayı da reddediyorum. Burada trajik bir yanlış anlama var.
Mas tu e Iris são meus amigos... e também me recuso a ficar calada... quando há aqui um possível trágico mal entendido.
- Yanlışınız var.
Você está enganado.
Yanlışınız var.
Oeve haver engano.
Yanlış anlamayın ama bence bakıma ihtiyacı var.
Entre nós, senhor. Acho que ela precisa de cuidados pessoais.
Yanlışım yoksa, 2400 kilise var... ve bunların bir kaçı, 1600'lerin Barok tarzında yapılmış.
24 igrejas, se recordo bem, entre as quais se encontram alguns notáveis exemplos do barroco tardio do século XVII.
Affedersiniz ama yanlışınız var.
Com o devido respeito, engana-se.
Yanlışınız var efendim.
O senhor está enganado.
Hayır, sanırım yanlışınız var.
Não, está me confundindo.
Yanlışın var.
- Percebeste tudo mal.
Yanlış konularda şaka yapmak gibi kötü bir alışkanlığın var.
Tens o péssimo hábito de gracejar com o que não deves.
O adam var ya, sakın yanlış anlamayın, bildiğim bir şey yok ama tanımak isteyeceğiniz bir tip değil gibi.
Não conheço o homem que está ali... mas parece.me... que é melhor perdê-lo que encontrá-lo.
Yanlış bedende doğduklarını düşünen bir grup erkek ve kadın var.
Há quem ache que nasceu no corpo errado.
Yanlışınız var bayım. Biz bir şey yapmadık.
Estão enganados, não fizemos nada!
Bakın, çok açık ki buradaki rolümüzle ilgili bir yanlış anlama var.
Está claro que tem ideias muito equivocadas...
- Yanlış yerde birkaç tel saçın var!
- Tens um par de cabelos fora do lugar!
Elindeki sınırlı ya da hiç olmayan bilgiye dayanarak sık sık yanlış hükümlere varıyorsun.
- Tiras sempre falsas conclusões, sem estares bem informado.
Anladın mı? Çok büyük bir yanlış anlaşılma var!
Eu dou-te a terapia normal, mas a minha terapia!
- Çıkmıyorlar, bir yanlışın var.
- Não vão nada.
Beyefendi, yanlışınız var...
Está a cometer um grande erro...
- Sağ ol, Grace ama yanlışın var.
Obrigado, Grace.
Bir dakika, bir yanlışın var.
Espera aí.
Senin için sadece doğru ya da yanlış var, ortasını göremiyorsun.
Nunca conseguiste ver que as coisas não se encaixam bem no certo e no errado.
Birincisi, yanlış hatırlamıyorsam senin Bobby'n var.
Que eu saiba, primeiro, tu ainda tens o Bobby.
Yanlış anlamayın ama benim bu görevde... 15 yıllık komutanlık deneyimim var.
Com o devido respeito, tenho mais de 1 5 anos de experiência de comando no Exército.
İkisini de yanlış yanıtladınız... Bir problemimiz var.
Senão... teremos um problema.
Bakın, sanırım ufak bir yanlış anlaşılma var. Anlarsınız ya, bir telgraf bekliyorum.
Agora, vejam, acho que há um pequeno mal-entendido, vejam, eu estava à espera de um telegrama.
Dale bu işi ele almanın doğru ve yanlış yolu var.
Dale podemos fazer as coisas bem ou mal.
Hayır, hayır, yanlışınız var.
Não, não, está enganado.
9 nolu kompartmanın dışında buldum. Eminimki ortada bir yanlış anlama var.
Deve haver engano.
- Burada bir yanlış anlaşılma var. - Evet bu kahrolası konuda haklısın.
Lamento se o fizemos perder tempo, Sr. Merrill, é óbvio que houve um mal-entendido.
Şansın var, yanlış araba seçtiler.
A tua sorte foi terem-se enganado no carro.
Eğer mahkeme yaptığımızın yanlış olduğu kararına varırsa o zaman ne ceza verirlerse kabul ederim.
Se o tribunal decidir que errámos, aceito o castigo!
Öyle diyorsun ama... annenin bahis oynamanın yanlış olduğu gibi... çılgınca bir düşüncesi var... ve İncil`de de böyle yazıldığını söylüyor.
Seria de pensar isso não era? ... Mas sabes Lisa, a tua mãe têm aquela maluca ideia... de que jogar é errado... apesar de dizer na bíblia que não é.
Yanlışınız var.
Isto não é humano.
- Yanlış bir şey mi var? Turot'u Hoex'in yanına oturtamazsın!
Não podes sentar o Turot ao lado do Hoex!
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
varyemez amca 23
var mıydı 25
var efendim 22
varsayalım ki 19
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
varyemez amca 23
var mıydı 25
var efendim 22
varsayalım ki 19
varvara vasilyevna 23
yanlış 511
yanlıştı 16
yanlışlıkla oldu 20
yanlız 22
yanlış anladın 80
yanlış anlama 85
yanlış numara 72
yanlış yaptım 18
yanlış oda 23
yanlış 511
yanlıştı 16
yanlışlıkla oldu 20
yanlız 22
yanlış anladın 80
yanlış anlama 85
yanlış numara 72
yanlış yaptım 18
yanlış oda 23
yanlış yapıyorsun 36
yanlış olan ne 69
yanlış cevap 43
yanlış düşünüyorsun 23
yanlış mıyım 46
yanlış adam 16
yanlış anlamışsın 22
yanlış anladınız 51
yanlış olan nedir 21
yanlış anlamayın 50
yanlış olan ne 69
yanlış cevap 43
yanlış düşünüyorsun 23
yanlış mıyım 46
yanlış adam 16
yanlış anlamışsın 22
yanlış anladınız 51
yanlış olan nedir 21
yanlış anlamayın 50