Şansına küs Çeviri Portekizce
144 parallel translation
- Şansına küs.
- Azar, defesa.
Şansına küs Pfiffer.
Azar.
Haklıysan, şansına küs.
Se estiver certo, azar o seu.
O halde şansına küs.
Pior para ti...
Ama silah dolu değilse, şansına küs.
Se não estiver carregada, é o que chamo, o seu azar.
- Şansına küs, Corry.
- Você está sem sorte, Corry.
Pislik! Şansına küs!
Pior para você!
- Şansına küs.
- Que pena.
- Şansına küs.
- Azar!
Şansına küs, denizci.
Pouca sorte, marujo.
Şansına küs, Karl.
Bem, pouca sorte, Karl.
Şansına küs, Eugene.
Estás com azar, Eugene!
Şansına küs, Karl. Cevap Westham United.
É, de facto, do West Ham United.
Daha başlamadan rolü kapmıştı o. Şansına küs Julie.
Ela já tinha o papel destinado desde o início.
Şansına küs, kurtçuk.
Bud, número um :
Ah-ah-ah-ah. Şansına küs, Al.
Apanhei o assassino em má hora para vocês?
Şansına küs.
Esquece.
Şansına küs, Swensen!
- Bolhinhas pelo nariz acima, Swensen.
Yoldalar ve gittikleri yerde telefon yok, şansına küs.
Eles estão a caminho, e onde eles vão, não há telefones, por isso estás sem pinga de sorte.
Hayır. Şansına küs, çocuk.
Então, não pode!
- Şansına küs. Anlaşma anlaşmadır.
O prometido, é devido.
Acil bir durum olursa şansına küs.
Se houver uma emergência, azar o seu.
Şansına küs, çenesiz.
Azarito, ó sem queixo!
- Sen şansına küs. - Haydi ama dostum.
- Voce nao serve.
Şansına küs Angelus.
Que pena, Angelus.
Şansına küs.
Não tens hipóteses.
Şansına küs.
Não tens sorte.
Şansına küs!
Está com sorte!
- Şansına küs.
- Paciência.
Şansına küs. Çünkü vergi kaçakçılığın sayesinde arama emrini genişletebiliyoruz.
Pena, porque... sua evasão de divisas nos permite expandir o mandado.
Benim adım Fez, ama sevgilim var o yüzden şansına küs, küçük hanım.
Chamo-me Fez, mas tenho uma namorada, por isso tem de se acalmar, senhorita.
Yani bir ihtiyacın olursa şansına küs.
Bem, se precisar de alguma coisa, não tem sorte nenhuma.
- Şansına küs.
- Azar.
Şu an sakso modunda değilim ve kahvaltımı geç yaptım, o yüzden şansına küs.
Não me apetece mamadas e já comi, portanto, estás com azar!
Hala çok hızlıyım. Şansına küs, adamım.
Ainda estou com a mão quente.
- Şansına küs.
- Nem pensar.
Şansına küs!
Isso é mau para ti!
Şansına küs dostum.
Por isso, azar, amiguinho.
Ama şansına küs, düğünümde Victoria diye biri yoktu.
Mas infelizmente para ti, não havia nenhuma Victoria no meu casamento.
Şansına küs.
Má sorte.
İkincisi, uzman doktor olan benim. Şansına küs.
E em segundo, sou a médica responsável, por isso azar.
Şansına küs.
- Então, estás com azar.
Şansına küs. Hermano!
Não leva a lado nenhum.
- Şansına küs.
- Deixar-te em paz, nem penses.
Şansına küs.
Nem penses.
Şansına küs, amigo.
Temos pena, amigo.
Şansına küs.
Azar.
Şansına küs.
- Não podem fazer nada.
Şansına küs, artık bir klimamız yok.
Estás com pouca sorte.
Şansına küs, dev.
Foi azar, Gigantona.
Şansına küs.
Toma lá.
kusura bakma 1152
kusura bakmayın 909
kuşum 23
kusursuz 113
kusura bakma ama 29
kusuruma bakma 61
küstah 56
kusuruma bakmayın 108
kusura bakmayın ama 27
kusura bakmayın efendim 20
kusura bakmayın 909
kuşum 23
kusursuz 113
kusura bakma ama 29
kusuruma bakma 61
küstah 56
kusuruma bakmayın 108
kusura bakmayın ama 27
kusura bakmayın efendim 20
kusura bakmazsanız 22
kuşlar 80
kusma 19
kusurumuza bakmayın 21
kuşkusuz 237
kusacağım 96
kuş beyinli 35
küstahlaşma 16
şansıma 19
şansını zorlama 45
kuşlar 80
kusma 19
kusurumuza bakmayın 21
kuşkusuz 237
kusacağım 96
kuş beyinli 35
küstahlaşma 16
şansıma 19
şansını zorlama 45