English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Rusça / [ B ] / Başın nasıl

Başın nasıl Çeviri Rusça

557 parallel translation
Böyle bir kızla başın nasıl belâya girer, biliyor musun?
Ты знаешь, какие проблемы могут у тебя возникнуть с подобной девицей?
Başın nasıl, Mashenka?
Что твоя голова, Маша?
- Başın nasıl?
Болит.
- Başın nasıl oldu?
Как твоя голова?
- Başın nasıl?
- Как твоя голова?
Başın nasıl?
- Здравствуй милый.
Başın nasıl?
Как твоя голова?
Bütün bunlar tek bir insanın başına nasıl gelebilir?
Как все это может происходить с одним человеком?
Başı zorda olmanın, arkadaşsız, her şeyden mahrum... isimsiz, yalnız olmanın... nasıl bir his olduğunu öğreneceğim.
Я собираюсь выяснить, какого это, жить с такими проблемами. Без друзей, без денег,.. .. без чековой книжки, без имени.
Nasıl ben karımın sabah uyandığında... şiddetli bir baş ağrısının olmasına razıysam.
Eсли уж мoeй жeнe пpeдcтoит утpoм cтpaдaть oт гoлoвнoй бoли.
İki tane çocuğu ve omuzlarının üstünde başı olan bir kadın nasıl böyle saçmalıklara inanır?
Как может мать двоих детей, имея голову на плечах, верить в какую-то чепуху, в глупость? Это же абсолютная чушь!
- Peki nasıl? - Başının çaresine bakar.
- Он о себе позаботится.
Kendisine bile kazık attı. Başın nasıl doktor?
Он обманул сам себя.
Nasıl bir olay geçti başınızdan?
Что вы здесь делаете?
Başınıza nasıl bir iş aldığınızın farkında mısınız?
Вы понимаете, во что ввязались?
Ve o dans salonu sahibiyle başını nasıl derde soktun?
И как ты связалась с этим парнем из танц-зала?
Başını nasıl bir belaya soktun?
Какие у тебя проблемы?
- Baş ağrınız nasıl?
- Как ваша голова?
Baş ağrın nasıl?
Как твоя голова?
Sayın yargıç, müvekkilim bu sözde iğfal olayının nasıl meydana geldiğini en başından anlatacak.
Синьор судья, мой й подзащитный хочет рассказать как всё было на самом деле. Вы ему это позволите?
Başım yarın nasıl olacak acaba?
Что будет с моей головой?
# Nasıl hissettiğimi bilsen eğer İnan ki başın öyle bir döner #
Ты никогда не узнаешь, что я чувствую.
Siz olmasaydınız nasıl baş ederdim bilmiyorum.
Без вас я бы не справился.
- Öyleyse artık kendi başınızasınız. - Ama nasıl gideceğim?
- И как это я буду разбираться?
Başının ağrısı nasıl? Geçti mi?
Голова прошла?
Nasıl yani? Çünkü aklı başında biri Tanrı'nın varlığını gönülden inkar edemez.
Разумный человек не может в глубине души отрицать... существование бога.
Başkan'la nasıl baş edeceğimizi sandın?
По-твоему, как еще остановить Майора?
Tek başıma bu korkunç güçle nasıl mücadele edilmesi gerektiğini bilerek.. ... onu dünyaya salıveren kişi olmanın suçluluğu ile burada dikilerek 3000 yıldan sonra bu zamanda..
Только я знаю, как бороться с этой страшной силой, которая из-за моей вины расползётся по всему свету, которая три тысячи лет была в спячке, как было предначертано судьбой.
Basın nasıl kordonu geçebildi?
Как журналисты прошли за ограждение?
Basın nasıl askerden önce geldi?
Как же пресса оказалась здесь раньше войск?
O kendi başının çaresine bakamaz beni nasıl kurtarsın?
Он и о себе позаботиться не может, не то что кого-то спасти.
Basın bunu nasıl karşılar merak ediyorum.
Меня интересует, что об этом подумает пресса.
Başına nasıl bir dert aldığının farkında mısın?
Разве ты не понимаешь, что из этого следует?
Bunu tek başına nasıl yaptın?
Как тебе удалось всё это сделать одному?
Kimin başına istersen yemin ederim. Bunu nasıl yapacaksın?
И как ты собираешься выкрутиться, если ты задолжал всему Парижу?
Baş parmağın nasıl?
Как твой палец?
Başını nasıl aptalca bir derde soktun bilemem, Groves. Ama ucu bana dokunmaya başladı.
Не знаю чем ты там занят, Грувз, но я озабочен, когда на моей территории что-то не так.
- Başının ağrısı nasıl?
Как голова?
En azından hikayenin nasıl başlayıp bu şekilde sonlandığını duyana kadar... Sevgili şehir kurucumuzun başıyla beraber.
Но прошу вас выслушать историю, про то, как мы очутились здесь... с головой нашего любимого основателя города.
Aynı bok, aynı adamın başına iki kere nasıl gelebilir?
Как одна и та же фигня может произойти с тем же парнем дважды?
Cardinal, başını eğmelisin bakan bey, ona nasıl yapıldığını gösterin.
Кардинал, опустите голову. Министр, покажите ему, как это делается.
Devamlı anlatır durur nasıl baş aşağı yazdığını, astronotların nasıl kullandıklarını.
Говорит и говорит как она пишет вверх тормашками, как астронавты ее используют.
Şimdi bana, daha yaşamının başındayken, Tanrı kızını nasıl öldürebilir diye soracaksın.
Ещё вы можете спросить, как Господь мог убить вашу дочь, когда она только начинала жить.
Unutmayın bu saçmalıklar nasıl bir gürültü koparabilir olur da basın öğrenirse.
Вам не надо объяснять сколько неприятностей принесет эта чушь если пресса про нее разнюхает.
O noktalara nasıl basıldığını biliyorum dostum.
Я знаю, как нажимать эти кнопки, приятель.
Ancak bunu nasıl kurcaladığını ve başınıza kaktığını düşünmeye başladığınızda o zaman tavırlarınızı gözden geçirmeye, klişelerin nasıl ortaya çıktığını ve nasıl o kadar karışık bir hal aldığını düşünmeye başlarsınız.
Но если вы немного подумаете, как он играется с этим... как он сует это вам в лицо... вы начнете думать о своих собственных позициях... и как вылезают стереотипы и все усложняется.
Dışarı gittiğinde başınıza nasıl bela alıyorsunuz böyle?
Были трудности со сходом с орбиты?
Onlara, saat 3'ten senin basın toplantına kadar ben 3'e kadar da sen baksan nasıl olur?
- Да уж. Я и присмотрю за ними обоими до окончания вашей пресс-конференции, если вы побудете с ними с часу до трёх.
Karısı çocuklarını tek başına nasıl yetiştirecek?
Да. А как его жена будет одна растить детей?
Sen çarkın başında değilken onlar nasıl oynayabilir?
А как им играть, если ты не у рулетки?
Öyleyse Bajorlular'ın Klingonlar'la nasıl baş etmesi gerektiği hakkındaki düşüncelerimi sana anlatmak için iyi bir zaman değildir.
Значит, сейчас не подходящий момент, чтобы высказать мое мнение о том, как Бэйджор должен строить отношения с клингонами?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]