Bir şeyi yok Çeviri Rusça
1,331 parallel translation
Bir şeyi yok.
Она в порядке.
Oğlunuzun bir şeyi yok ve belki büyüyüp ölçülerine uyabilir.
Ваш сын в порядке, и он может дорасти до нее.
"İşte John Chivery burada uzanıyor, " söylemeye değer bir şeyi yok, " kırık bir kalple öldü,
" " Здесь покоятся бренные останки Джона Чивери, человека ничем не примечательного, который умер от несчастной любви, завещав с последним вздохом,
- Bir şeyi yok.
- Нет, всё нормально.
Ciddi bir şeyi yok.
Травма не серьезная.
Erkeklerin kaybedecek bir şeyi yok ama kadınlar için öyle değil.
то это не относится к женщине.
Bu kompleks makinenin saf büyüklüğü ile ışın gücü Dünyada hiç kimsenin yapmadığı bir şey, ve önemli şeyleri unutmamalıyız ki aslında bir şeyi yok ediyoruz.
Исключительная значимость этой сложной машины, энергия лучей, этого ещё никто не совершал, поэтому нам нужно не упустить ни одной важной детали, чтобы потом из-за этого мы не разрушили чего-нибудь.
Yaralanmış ama kritik bir şeyi yok.
Он был ранен, но не опасно.
Dudağının bir şeyi yok ya, dostum?
- Ага. А что у тебя с губой, чувак?
Emin olabilirsiniz, bir şeyi yok.
Уверяю вас, она всегда такая.
Onun söyleyecek bir şeyi yok.
- Ей нечего сказать.
Meyvenin bir şeyi yok, kural öyle.
Дело не в плоде дерева, дело в правиле.
Uyuyorduk. Şükürler olsun, Conor'ın da Annie'nin de bir şeyi yok.
And you never saw anyone who мог бы... we were sleeping.
Borçlardan başka bir şeyi yok.
Он и так в заднице. У него нет даже шекеля в жопе.
Kimsenin gizleyecek bir şeyi yok
Ќичто невозможно скрыть.
Bir şeyi yok ;
Она в порядке.
- Ne? - Hayır, hayır bir şeyi yok.
Тетя, Фади арестовали.
- Bir şeyi yok.
- В порядке.
Çok kötü bir kaza olmuş, ama Annie'nin bir şeyi yok, duyuyor musun beni?
Была ужасная авария. Но с Энни всё в порядке, ты меня слышишь? С Энни всё хорошо.
İyi mi? - Bir şeyi yok.
- Да нет, с ней-то всё хорошо.
Hayır, bir şeyi yok.
Нет, он в порядке.
Bir şeyi yok, bir şeyin yok, tamam mı, Barb?
С ним всё хорошо, правда, Барб?
- Bir şeyi yok. Sen nasılsın?
- С ним – да, а с тобой?
- İyi, bir şeyi yok, tamam mı?
- С ним все хорошо.
Bir şeyi yok.
Он в порядке.
Bir şeyi yok.
Ничего все нормально.
Hayır, hayır. Bir şeyi yok.
С ним всё в порядке, с ним всё в порядке.
Ve bildiği şeyi, zaten Bart'a söyledi yani ortada endişelenecek bir şey yok, değil mi?
Что он знал, он уже сказал Барту, так не о чем беспокоиться.
Bize her şeyi hissetmemizi söylüyorsun, ama sende his diye bir şey yok.
Вы просите нас все прочувствовать. Но сами бесчувственны.
Böbreğe ihtiyacın varsa, Adam, bağışlamaya niyetim yok ama istediğin yavaş yavaş ölmekse, böyle bir şeyi izlemek isterim.
Если тебе нужен Кидни, Адам, то я не настроен дарить его. Но я настроен смотреть на тебя, как ты медленно умираешь, если смотришь так на вещи.
Çünkü elinizde bir şey yok ve soruşturmanız tehlikede. Her şeyi berbat ettiniz.
Потому что у вас ничего нет, вы под ударом, и придумываете всю эту чушь!
Bir şeyi yok!
Да она в норме!
Bence böyle bir şeyi varsaymak için hiçbir nedenimiz yok.
Я не думаю, что ты идешь в правильном направлении.
Ardından daha büyük bir savaş patlak verdi. Boşluk'taki her şeyi yok edecek kadar büyük bir savaştı.
Но потом пришел черед более великой битвы, такой великой, что всё внутри Пустоты исчезло.
Böyle bir şeyi yapmaya hakkınız yok.
У вас нет необходимых полномочий, чтобы обращаться с такими требованиями.
1000 yıldır var olan bir şeyi öyle yok edemezsin.
Нельзя разрушить то, что существует 1000 лет.
Hayır... Bence, her şeyi yaftalamanın bir anlamı yok.
Нет, не вижу причин вешать ярлыки
Ciddi bir seyi yok.
Ничего серьезного.
Bir bak, burada hiçbir şey yok. Bu hiçbir şeyi kanıtlamaz.
Это ещё ничего не означает.
Polisin gerçekten hiçbir fikri yok mu? Peki sen kimseyi görmedin mi, böyle bir şeyi yapabilecek- -
У полиции действительно нет никаких соображений?
Senin iki tane var, benim hiç yok? Rube böyle bir şeyi hayatta yapmazdı.
– уб никогда не допустил бы такого
Bir şeyi yok.
С ним все обстоит благополучно.
- Bir şeyi yok, uyuyor.
Он задремал.
Bacaklarinin bir seyi yok.
С твоими ногами все впорядке.
Böyle bir şeyi söylemeye yetkisi yok.
У него нет полномочий обещать такие вещи.
Olmasını umduğum buydu dünyadaki diğer her şeyi yok edecek bir nükleer savaş ve biz sahilde kalabilecektik.
И я надеялась, что это случится... ядерная война разрушила бы весь остальной мир, и мы могли бы просто остаться на берегу.
Bir şeyi geciktirdiğim yok.
Я не увиливаю.
Ben bir bomba ile bir aileyi yok edebilirim... eğer her şeyi bir çekiçle yapmayı istesem, sonra kötü ben olurum.
Я могу сбросить бомбу и уничтожить семью... Но если я беру молоток и делаю это сам, то я сразу плохой парень?
Teşkilatın otopsi protokollerine göre bu kadar ufak bir şeyi incelemeye gerek dahi yok. Bu sıyrığın anlamı ne peki?
В протоколе департамента о вскрытии не упоминается о таких правилах и что значит эта ссадина для тебя?
bir şey uğruna savaşmak, mutlaka yolunuza çıkan her şeyi yok etmeniz gerektiği anlamına gelmez.
Борьба за что-то не значит, что вы должны уничтожать всё на своём пути.
Annemle babamın altı saat her şeyi kabul etmelerini sağlayacak harika bir büyü buldum ama tek başıma yeterli gücüm yok.
Я нашла замечательное заклинание согласия, которое заставит их согласиться на что угодно в течение шести часов, но у меня самой не хватает сильı.
bir şeyim yok 220
bir şeyi unuttun 16
bir şeyin yok 95
bir şeyin var mı 19
bir şeyin yok ya 29
bir şeyi bilmeni istiyorum 21
bir şeyi unutuyorsun 20
bir şeyi unutmuyor musun 16
bir şeyi açıklığa kavuşturalım 45
yoko 23
bir şeyi unuttun 16
bir şeyin yok 95
bir şeyin var mı 19
bir şeyin yok ya 29
bir şeyi bilmeni istiyorum 21
bir şeyi unutuyorsun 20
bir şeyi unutmuyor musun 16
bir şeyi açıklığa kavuşturalım 45
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65
yok muydu 30
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65
yok muydu 30