Doğrusunu istersen Çeviri Rusça
184 parallel translation
- Doğrusunu istersen, hayır.
- Честно говоря, нет.
Doğrusunu istersen canım, umurumda değil.
А мне, дорогая, наплевать на это.
Doğrusunu istersen, bilmiyorum.
Ну, если честно, я не знаю.
Doğrusunu istersen bu benim işime geliyor.
Сказать по правде, малыш, меня это устраивает.
Doğrusunu istersen buna hiç aldırmıyorum.
У меня нет никаких особых мыслей, или предпочтений, кто бы мог быть его отцом.
Doğrusunu istersen sen beynine biraz fazla güveniyorsun.
Ну ты, знаешь ли, мозговитая.
Doğrusunu istersen başka birini seviyorum.
Правда в том, что я люблю кого-то другого.
Doğrusunu istersen Vulkan tasavvufundan hiç anlamam.
Честно, я никогда не понимал вулканской мистики.
Doğrusunu istersen ben esmer kadınları tercih ederim.
Я тоже люблю полненьких брюнеток.
Doğrusunu istersen, köylü bankası.
По правде, это и есть деревенский банк.
Doğrusunu istersen, Georgie, biraz perişan oldum.
По правде говоря, Джорджи, я был немного несчастен.
"Doğrusunu istersen artık emin olamıyorum."
По правде сказать, я больше ни в чём не уверена.
Doğrusunu istersen... beni asla dinlemiyorlar.
Меня они слушать не хотели.
Doğrusunu istersen biraz sıkıcı.
И честно говоря это всё немного скучновато.
Doğrusunu istersen, ben sadece hayal edildiğim zamanlarda varım.
- Ну что же, прежде всего я ничего не значу когда ты меня не воображаешь.
Doğrusunu istersen artık gitmeliyim.
Вообще, мне... По правде, мне пора.
Doğrusunu istersen, cellada nişan almıştım.
Честно признаться, я целился в палача.
Gitmeliyim. Doğrusunu istersen onu tanımıyorum.
Послушайте, я, пожалуй, пойду, поскольку месье мне не знаком.
Doğrusunu istersen, onlarla aramda bir bağ var.
Да нет, у меня с ними родство.
Doğrusunu istersen, sürüşü bile o kadar da iyi değil.
Чтобы быть правдивым, это даже не самое главное.
Doğrusunu istersen yazdığım zamanı bile hatırlamıyorum.
Не прибедняйся...
Doğrusunu istersen, seni anlamıyorum, Leo.
В самом деле, Лео, я не понимаю тебя.
Doğrusunu istersen, oyunculuk konusunda pek fazla bir fikrim yok.
Я не очень разбираюсь в актерской игре, по правде говоря.
Doğrusunu istersen bence de.
Мне тоже.
Doğrusunu istersen sabah boyunca Delavian çikolatası atıştırıp durdum.
Если вам и правда интересно, то я всё утро ел делавианский шоколад.
- Doğrusunu istersen...
Фактически...
Doğrusunu istersen, bence sen tanıdığım en cesur adamsın.
Фактически я думаю, что вы самый храбрый человек из всех кого я когда либо знал.
Doğrusunu istersen sormaya korkuyorum.
И, честно говоря, я боюсь спрашивать.
Doğrusunu istersen seni seveceğimi düşünüyorum.
Честно говоря, я думаю, что вы мне понравитесь.
- Doğrusunu istersen ben biraz basit buluyorum. - Basit mi?
Знаешь, по правде говоря, мне он кажется слишком элементарным.
Doğrusunu istersen ayaküstü iş tutmaya geldim.
Вообще-то, я хотела с тобой по быстрому трахнуться.
Doğrusunu istersen ona her zaman hayran olmuşumdur.
Сказать по правде, я всегда восхищался им.
Evet... Doğrusunu istersen, severim. Hangi film?
- Да, на самом деле люблю.
Hayır, doğrusunu istersen, bunun hiç de ağır olacağını düşünmüyorum.
И я не думаю, что это жестоко.
Doğrusunu istersen gideceğine seviniyorum.
Честно говоря, мне - мне бы стало полегче, если б ты уехал.
- Doğrusunu istersen, evet.
- Если так хочешь знать, да.
Doğrusunu istersen ilk öldürdüklerimiz kendi ayaklarıyla bize gelmişlerdi.
Это лотерея или что? По правде говоря, те первые, они просто сами к нам в руки попали
Doğrusunu istersen, bir konuda senin fikrini almak istiyorum.
По правде говоря, я пригласил тебя сюда, чтобы посоветоваться.
Doğrusunu istersen, evet öyle.
Вообще-то, да.
Doğrusunu istersen olanları konuşmak yerine boş laf etmeyi tercih ederim.
- Найлс! Честно говоря, я предпочту бессмысленную болтовню разговорам о том, что действительно произошло.
Doğrusunu istersen, bulduklarım daha ziyade hayvan izine benziyor.
Ну, по правде говоря, я нашла здесь... основания более объясняющие, что это животное.
Doğrusunu istersen, değil.
- На самом деле, нет.
Doğrusunu istersen, bence bu tamamen benle... Yani, neredeyse o kişiyle... Neredeyse o kişiyle tanışmayı hiç istemedim diyebilirim.
Но, честно говоря, я думаю, что это к лучшему, потому... я имею в виду, я почти надеюсь, что... я почти надеюсь, что никогда не встречу его, потому что, если встречу... я знаю, что они просто одурачат меня.
Doğrusunu istersen belki de bundan sonra bana soracaksın çünkü sosyal hizmetlere başvurdum ve onu evlatlık almayı düşünüyorum.
Ну, вообще-то, Я подала заявление как раз об этом. И пока социальные службы принимают решение... она остается под моей опекой.
Doğrusunu istersen, o kadar da güzel değil.
Честно говоря, она - ничего, симпатичная,
Evet. Doğrusunu istersen düşünüyorum.
Да, я так считаю.
Doğrusunu istersen, evet.
Ну, вообще-то да.
Doğrusunu istersen, Dr Lee beni alıncaya kadar üniversiteye gitmeyi düşünmedim.
- Эй, говоря по правде... я никогда даже не думал об университете, пока Доктор Ли не зачислил меня.
Doğrusunu istersen beni bile inandırdın.
Тоже мне крутой парень!
- Doğrusunu istersen evet.
Да, в общем... она умерла.
Doğrusunu istersen...
Если быть честным...
doğrusunu isterseniz 22
istersen 241
isterseniz 150
doğru 10892
dogru 95
doğrudur 303
doğru söylüyorsun 77
doğru mu 1537
doğru söyle 45
doğrusu 383
istersen 241
isterseniz 150
doğru 10892
dogru 95
doğrudur 303
doğru söylüyorsun 77
doğru mu 1537
doğru söyle 45
doğrusu 383
doğrulandı 46
doğru bildin 42
doğruymuş 64
doğru söylüyor 187
doğru mu söylüyorsun 24
doğru mu anladım 18
doğru söylüyorum 192
doğru değil 421
doğruyu söyle 121
doğru diyorsun 34
doğru bildin 42
doğruymuş 64
doğru söylüyor 187
doğru mu söylüyorsun 24
doğru mu anladım 18
doğru söylüyorum 192
doğru değil 421
doğruyu söyle 121
doğru diyorsun 34