Doğruyu söylemek gerekirse Çeviri Rusça
472 parallel translation
Doğruyu söylemek gerekirse bu gece çok gerginiz Baron.
Честно говоря, сегодня мы немного нервничаем.
Doğruyu söylemek gerekirse, derhal bir şekilde biraz para bulmalıyım.
Честно говоря, Крингеляйн, мне срочно нужны деньги.
Dostlar, Romalılar, köylüler, doğruyu söylemek gerekirse dün gece oldukça güzel vakit geçirdim.
Друзья, римляне, сограждане, если честно, этой ночью мне было весело.
Doğruyu söylemek gerekirse, buraya bir şey almak için de gelmedim.
- Я не собиралась ничего покупать.
Doğruyu söylemek gerekirse, Majesteleri, sizi uyarmaya çalışmıştım ama siz, efendim, iflah olmaz bir romantiksiniz.
Если мне позволено будет заметить, Ваше Величество, я пытался предупредить Вас, но Вы, сир, неизлечимый романтик.
Doğruyu söylemek gerekirse, dul bir adam olmanın getirdiği yalnızlığı bir iki sene önce hissettim.
Я никогда не ощущал себя одиноким вдовцом до недавнего времени.
Doğruyu söylemek gerekirse, orada evlendim.
- Вернулась? Честно говоря, я вышла замуж.
- Doğruyu söylemek gerekirse...
- По правде говоря...
Doğruyu söylemek gerekirse, bu akşam bir randevum var.
Видите ли, я.. по-правде говоря, у меня серьезное свидание сегодня вечером.
- Doğruyu söylemek gerekirse evet.
- Если честно, то да. - Пожалуйста, мне надо ехать.
Doğruyu söylemek gerekirse... dünden beri hiçbir şey yemedim.
Что ж... Я со вчерашнего дня не ел.
Doğruyu söylemek gerekirse, ilk başta senden hiç hoşlanmadım. Ama şimdi senin proletaryanın kahraman bir üyesi olduğunu söyleyebilirim.
А я тебя сперва не полюбил, а щас тебе прямо могу сказать :
Doğruyu söylemek gerekirse çok kötü bir olay atlattık.
У нас серьезные проблемы, я не хочу скрывать это.
Doğruyu söylemek gerekirse biraz saçmalıyorum ha?
Скажи честно, я похожа на сумасшедшую?
Doğruyu söylemek gerekirse...
Честно говоря...
Doğruyu söylemek gerekirse, bilirsin, şu tekne hikayesi uzun zamandır düzmece.
По правде сказать, понимаешь, мы продали лодку очень, очень давно.
Doğruyu söylemek gerekirse partilerden hiç hoşlanmam.
Проблема состоит в том что я не очень люблю вечеринки.
Doğruyu söylemek gerekirse... neden bu hatıra aklımda bu kadar net kaldı bilmiyorum.
Честно говоря... Я не знаю, почему это так отчетливо запечатлелось в моей памяти.
Doğruyu söylemek gerekirse o kadar emin değilim.
я точно не знаю.
Evet, çünkü doğruyu söylemek gerekirse, umurumda bile değil, tamam mı?
Верно. Я не хочу этого слышать потому что, говоря по правде, меня это не колышет, понятно?
Mmm. Doğruyu söylemek gerekirse benim bir sosimim var.
Вот, у меня есть сосиска.
Doğruyu söylemek gerekirse hayır.
О, да! Хотя... кажется, не совсем.
Doğruyu söylemek gerekirse, rahatladım.
Cкaзaть по пpaвдe, я дaжe иcпытывaю oблeгчeниe.
Doğruyu söylemek gerekirse, evet.
Не буду отрицать.
Doğruyu söylemek gerekirse vazgeçilmeyecek kalçaların var.
У вас такой зад.
Doğruyu söylemek gerekirse... bilmiyorum.
Сказать по правде я не знаю.
Doğruyu söylemek gerekirse, bu adam sinirime dokunmaya başladı!
Признаться, этот парень начинает действовать мне на нервы!
Onun da bu programa katılması için çok uğraştım. Doğruyu söylemek gerekirse kabul etmedi.
Я пыталась ее уговорить принять участие в нашей передаче, но она наотрез отказалась.
Doğruyu söylemek gerekirse, bugün çok umut kırıcıydı.
Мне здесь не очень понравилось. Сплошные разочарования. Почему?
Doğruyu söylemek gerekirse, içinde bir arkadaşım vardı.
Если по правде, там был мой знакомый.
Normalde 28 dakika bir bebek hakkında konuşulmaz ama doğruyu söylemek gerekirse, kendimi tutamıyorum.
Хотя и непривычно говорить все 28 минут о какой-то кукле, однако ваш покорный слуга просто не мог остановитьсz.
Doğruyu söylemek gerekirse, ben de ondan pek farklı değilim. Tabi bundan sonra onun kız kardeşim olmasının keyfini sürmeyi umut ediyorum.
И признаю, я ничуть не меньше хочу встретиться с ней из-за леемой мною надежды, когда-нибудь назвать ее...
Doğruyu söylemek gerekirse, Poirot, gözümü bile kırpmadım, ancak senin şu zımbırtıyla kendime geldim.
По правде говоря, почти глаз не сомкнул. Пока не охладился в этой Вашей штуковине.
Doğruyu söylemek gerekirse, Bçvş'um hayal kırıklığına uğradım.
Если често, сержант, я разочаровн.
- Doğruyu söylemek gerekirse, evet.
Честно говоря, да.
Ve doğruyu söylemek gerekirse sana yapacaklarını yaşayacağıma o keskin nişancıları tercih ederim.
И, говоря по правде я бы лучше встретился с вашими снайперами, чем с ним на вашем месте.
Sana doğruyu söylemek gerekirse, Elaine.
По правде говоря, Элейн.
Hayır, hayır. Doğruyu söylemek gerekirse.
Нет, честно.
Şey, doğruyu söylemek gerekirse doğaçlama yapıyorum.
Ќу, в общем, если по правде, €, типо того, импровизирую.
Doğruyu söylemek gerekirse bir dal üzerinde gidiyorum.
По правде говоря, я на краю пропасти.
Size yardım etmek isterdim Bayan Thomas ama doğruyu söylemek gerekirse, buna yetkim yok.
Я хочу ей помочь, мисс Томас, но у меня нет оснований.
- Doğruyu söylemek gerekirse hâlâ şoku atlatabilmiş değilim.
- Я все еще несколько травмирована.
Keşke kendimi kötü hissediyorum diyebilseydim ama doğruyu söylemek gerekirse bu günlerde hiçbir şey canımı sıkmıyor.
Я мог бы соврать, что волнуюсь... но по-честному, теперь меня ничего не беспокоит.
Sadece B'Elanna'dan emir almaya alıştım, hepsi bu ve doğruyu söylemek gerekirse, o seni...
Это потому, что я привык получать приказы от Б'Эланны - вот и все... и сказать вам по правде, она не...
Gezi kitapları satarız ama doğruyu söylemek gerekirse, öyle çok fazla bir satışımız yoktur.
Здесь мы и продаем эти путеводители. Хотя, честно говоря, не всегда удачно.
Doğruyu söylemek gerekirse bu bana Yunanca gibi geliyor.
Карта для меня абракадабра. Толку нет. Точно!
Bilirsin, aslında düşündüğünde, doğruyu söylemek gerekirse, kimse aslında burada değil.
Скажу правду. Если задуматься, тут никого нет.
Doğruyu söylemek gerekirse, onu öpmek için can atıyordum.
Сказать по правде, я жаждала того же.
Doğruyu söylemek gerekirse bu olay benim için utanç verici.
По правде сказать, всё как-то нелепо вышло...
Doğruyu söylemek gerekirse, hiç düşünmüyorum. Cenaze işleri sıkıcı gelebilir.
Знаете, честно говоря...
Doğruyu söylemek gerekirse, güçleri yetmeyecek...
А потом знаешь, если честно, у них денег не хватит на двоих...
gerekirse 81
doğru 10892
dogru 95
doğrudur 303
doğru söylüyorsun 77
doğru mu 1537
doğru söyle 45
doğrusu 383
doğrulandı 46
doğru bildin 42
doğru 10892
dogru 95
doğrudur 303
doğru söylüyorsun 77
doğru mu 1537
doğru söyle 45
doğrusu 383
doğrulandı 46
doğru bildin 42
doğruymuş 64
doğru mu söylüyorsun 24
doğru söylüyor 187
doğru mu anladım 18
doğru değil 421
doğru söylüyorum 192
doğruyu söyle 121
doğru diyorsun 34
doğru değil mi 315
doğrusu bu 47
doğru mu söylüyorsun 24
doğru söylüyor 187
doğru mu anladım 18
doğru değil 421
doğru söylüyorum 192
doğruyu söyle 121
doğru diyorsun 34
doğru değil mi 315
doğrusu bu 47