Gerçek bu Çeviri Rusça
8,739 parallel translation
Gerçek bu.
Это факт.
Beyler, biliyorum bu hepimiz için zor bir durum. Ama gerçek ninjalar olarak, acı gerçeklerle yüzleşmemiz gerek.
Пацаны, знаю, это тяжело, но настоящие ниндзя должны смотреть фактам в лицо.
- Evet, gerçek bu.
– Да, это так.
Yani bu tarihler gerçek değil.
Значит, эти даты – вовсе не даты. Да?
Bu gerçek bir vaha.
Здесь настоящий оазис.
Bu gerçek olamaz.
Но так... не бывает.
Ama bunu başarmak için gerçek ve kuvvetli bir baskı oluşturmalıyız. Bu yüzden FBI'la anlaşmanın her detayını kayıtta anlatman gerekecek.
Но нам нужны настоящие, весомые рычаги воздействия, так что тебе придётся дать показания по деталям соглашения с ФБР...
- Evet, ama bu gerçek dünyaydı. - Affedersiniz.
- Да, но это было в реальном мире...
Bu dünyadaki gerçek özgürlük nerede? !
что мы свободны?
Gerçek bir sorun bu.
Это проблема.
Gerçek mi bu?
Как-то так?
Gerçek olamayacak kadar iyi göründüğünü biliyorum, ama bu yere bir şans verin.
Знаю, что это кажется слишком хорошим, чтобы быть правдой, но дай этому месту шанс.
Bu gerçek değil!
Это не по-настоящему!
- Bu şey gerçek mi?
Она настоящая?
Bu bir gerçek, ve dürüst olmak gerekirse, Corrigan'ın sorumlu tutulabileceğini de sanmıyorum. Ne demek istiyorsunuz?
Это факт и честно говоря я не думаю, что даже Корриган можно счесть виновными.
Gerçek bir elfin bizi kandırmak için söyleyeceği bir cümle bu.
Нет, я не эльф! Эльфов не существует.
Peki bu planla tutarlı gerçek dünya kanıtı buldunuz mu?
А вы нашли какие-нибудь реальные доказательства, соответствующие этому плану?
Gerçek dünyayla bağlantınız olmamasına rağmen,... yine de ikiniz bu plan üzerinden devam etmeyi düşündünüz değil mi?
То есть даже несмотря на то, что вы никак не связывались в реальном мире, вы все же думали, что вы вдвоем осуществите этот план?
Bu da onları oldukça gerçek gibi göstermiş.
Это придавало им реальности.
Bize göre bu gerçek yeterince kötü.
По нашему мнению, одно это уже очень плохо.
Sadece bu da değil. Bizce kuvvetle muhtemel, gerçek saldırganı bilmelerine rağmen kovuşturmaya devam ettiler.
А кроме того, мы полагаем возможным, что они на самом деле знали, кто был нападавшим, но всё же продолжили процесс.
"Gerçek", bu davada henüz pek karşılaştığım bir şey değil.
Майк Хальбах, брат Терезы : — Правда, которой в этом деле я ещё не видел.
Özür dilerim, küçük kız değil, bu genç kadının parçalandığı su götürmez bir gerçek. Çünkü geriye kalanlar bunlar.
Простите, не девочки, молодой женщины, однозначно произошло, и вот что от неё осталось.
Bu şeylerin gerçek olduğuna nasıl inanırım?
что она настоящая?
Bu gerçek hayat, Doug.
Такова реальность, Даг!
Bu gerçek bir oyun.
Всё по-настоящему.
Yani bu işi gerçek anlamda yapacaksın.
Значит, всё должно быть по-настоящему.
Bu gerçek.
Это реальность.
Bu gibi şeyler yüzünden gerçek işimizi yapmamız imkânsız hâle geliyor.
Из-за таких, как они, мы не можем выполнять настоящую работу.
Bu videoda bilim adına gerçek bir şey gördüyseniz bu durum, Hayalet Avcılarını ve temsil ettikleri her şeyi... -... yasal hâle getirecek.
Видите ли вы в этом ролике что-либо, достойное интереса ученых, что бы позволило считать дело Охотников за привидениями прорывом?
O hâlde söyleyin Dr. Heiss, bu olay gerçek mi?
Скажите, все это по-настоящему?
Hayır, bu gerçek olamaz.
Этого не может быть.
Sana gerçek askerler lazım. Bu serseriler değil.
Вам нужны настоящие солдаты, а не эти подонки.
Gerçek ismi bu.
Это его настоящее имя.
Sadece bu harika çiftin hayallerinin gerçek olmasına yardımcı oluyorum.
Просто помогаю этой чудесной паре осуществить свою мечту.
Bu gerçek değil.
Это все неправда.
E Rocha...? Eğer bu adamlar gerçek olduğunu düşünüyor musunuz?
Скала - думаешь, все эти имена настоящие?
Gerçek değil bu.
Нет-нет-нет. Это не они!
Bu gerçek mi?
Это наяву?
Bu gerçek değil.
Это нереально.
- Bu gerçek, kardeşim.
- О, это реально, братан.
BU FİLMDE GERÇEK OLAYLAR VE KARAKTERLERDEN ESİNLENİLMİŞTİR
Фильм является вымыслом, вдохновлённым реальными личностями и событиями.
Bu, gerçek bir hikaye.
Это реальная история.
Bu gerçek bir dinozor dişi.
Это настоящий зуб динозавра.
Bu adam gerçek kötü yaralanmış.
Смотри на меня. Он тяжело ранен.
Oxford Üniversitesindeki bu adam Trow'ların gerçek bir ırk olduğunu da düşünmüştür.
Троуи были реальной религиозной сектой.
Bu adam gerçek mi?
Он прикалывается?
Bu geceki baban gerçek baban değil aslında.
Ночью он был не в себе.
Sana göre gerçek bir cuma gecesi değil bu, değil mi? . Olamaz.
Разве ты так проводишь пятницу?
- Bu gerçek mi?
- Это все взаправду?
Gerçek görüntüsü bu.
Это его истинная форма.