English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Rusça / [ Ç ] / Çığlık at

Çığlık at Çeviri Rusça

472 parallel translation
Bazen çığlık atıyorlar.
Но иногда они так вопиют.
İnsanlar daha çok çığlık atıyor.
Публика хочет больше.
Baba uyanık, anne çığlık atıyor, göz yaşı, suçlamalar, meydan okumalar!
Девушка всегда должна быть в тепле. А ты поднимешь ее воротник и - оп ля...
Devam et, çığlık at.
Давай, кричи.
Ona sahneye çıktığında, çığlık atıp koşmalısın dedin.
Я сказал ему, что когда он выйдет на помост, он должен громко кричать до самого конца.
Kadınlardan birkaçı çığlık atıyordu.
Я оставил её в больнице.
Ben çığlık attım ve sen de kapıya doğru atıldın.
Я закричала и попыталась вытолкать тебя в дверь.
... çığlık atıyordu.
Я слышал его крик!
"İt, it!" On yedi bin dolarlık arabam var ve karım çığlık atıyor. Hayır tatlım, lütfen burada değil.
тужься ". не здесь. дорогая!
kızın çığlık atıyor.
Ваша дочь кричит.
Herkes çığlık atıyordu.
Всеобщий крик.
Niye çığlık atıyor?
Почему он так пищит?
Komünist çığlık atıyor. 5. makaradaki papaz da 2. makarada.
Коммунист развопился, священник из пятой кассеты пришел во вторую.
Ben çığlık atıyorum, sen çığlık atıyorsun, hepimiz çıldırmak için çığlık atıyoruz.
Я кричу, ты кричишь, мы все кричим о мороженом.
Ben çığlık atıyorum, sen çığlık atıyorsun, hepimiz çıldırmak için çığlık atıyoruz.
Нет, так лучше... Я кричу, ты кричишь, мы все кричим о мороженом.
Ben çığlık atıyorum, sen çığlık atıyorsun, hepimiz çıldırmak için çığlık atıyoruz.
( Непереводимая игра слов : в английском "I scream" - "я кричу"
Ben çığlık atıyorum, sen çığlık atıyorsun, hepimiz çıldırmak için çığlık atıyoruz.
и "ice-cream" - "мороженое" звучат одинаково. )
- Ben çığlık atıyorum, sen çığlık atıyorsun...
- Я кричу, ты кричишь...
Ve sonra da tavşan gibi kaçtık. Saatte 40 mil hızla. Hayalet görmüş gibi çığlık atıyordunuz.
... со скоростью 40 км / час и орущие как баньши. = )
Çığlık atıyor, ıslık çalıyor, kanat çırpıyor.
Он каркает все время и хлопает крыльями.
- ( çocuk çığlık atıyor )
- Руди Газуди! Как мой мальчик? !
Her gece uykusunda böyle çığlık atıyor.
Она успокоилась. Она кричит почти каждую ночь, уже давно.
Kaos çığlık atıyor, kaos düş görüyor.
Выдумай что хочешь, крикни.
Çinli ise şoka girmiş, çifte örgülü saçı çığlık atıyormuş gibi kalkmış altına da yazmışlar, "Şanghay Zaferi, 1898."
Внизу - надпись : "Шанхайская кампания тысяча восемьсот девяносто восьмого года"
Çığlık at, Çok gözyaşı dök.
Крики, много слёз.
Çığlık atıyordu, " Pepsi nerede?
Орал " где Пепси?
Ayağa kalktığında acıdan çığlık atıyor.
И когда он проснется, он будет кричать от боли.
Çığlık atıyordu. Yemin ederim ki o an, orada öleceğini sandım.
Я думал, он умрет на месте.
Herhangi bir şeye ihtiyacın olursa, çığlık at.
Кричите, если вам что-то понадобится.
- Dün deli gibi çığlık atıyordun.
Сегодня ночью! Ты стонала так, словно тебя разрывают на части!
Kıvranıyor, çığlık atıyor ve kaçayım derken ölümlerine atlıyorlardı.
Они кричали и корчились от боли и прыгали на верную смерть, чтобы избавится от этого.
Nasıl çığlık atıyor hadi duyalım!
Давайте проверим, как она стонет.
Birini bulursan, veya birinin parçasını bulursan çığlık at.
Если обнаружишь кого-то, или часть кого-то кричи.
Ve tekrar çığlık at.
И кричи снова.
İster çığlık at, istersen herşeyi kır.
Кричи, бей посуду, разнеси весь дом.
Çığlık atıyor, çırpınıyor, kımıldayamıyorlardı.
Кричали. Пусть никогда не повторится такое.
Bir haftadır da çığlık atıyor olabilirdi.
Она могла бы кричать и неделю.
Neden çığlık atıyorlar?
Что ты кричишь?
Ağaçlar ölürken çığlık atıyorlar ama sen bu çığlıkları duyamıyorsun.
Тебе не дано слышать, как лес кричит под их копытами и зубами.
Kız gibi çığlık atıyorsun.
Ты кричишь, как девчонка.
Lauren... çığlık atıyordu.
Лорен... кричала.
Çığlık atıp, bayılırım
Я заплачу и упаду в обморок.
— Çığlık atıyordun.
- Ты кричала.
Çığlık atıp eğildim.
Я закричала и пригнулась.
Amy çığlık atıyor.
Эми кричит.
- Hepimiz çıldırmak için çığlık atıyoruz.
- Мы все кричим о мороженом.
Beni duyuyormusun Kardeşin pisliğin biriydi Boynunu kırdığımda çığlıklar atıyordu!
Ты должен был слышать как твой брат визжал, когда я сломал его долбаную шею!
Ve onlar çığlık atıyordu.
И ягнята блеяли.
Bir sürü kişi çığlık atıyordu... ölüyorlardı.
Их было тысячи.
Tabii damı havaya uçuruyorsun. Çığlıklar atıyorsun. Kırmızı ışıklar boyunca ilerliyorsun.
Да, ты срываешься с места, летишь, проезжаешь мимо красных фонарей,..
Yaklaşık 40 kadar aktördük ve hepsi hayvanat bahçesinin etrafında çığlıklar atıyordu.
У нас было сорок актеров, они бегали вокруг зоопарка...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]