Ah well translate Turkish
3,321 parallel translation
- Ah, well, we did help with a major arrest...
- Ee şey, büyük bir tutuklamaya yardımcı olduk.
Ah, well, you heard right.
Evet, doğru duymuşsun.
Ah, well, then the word's officially out.
Demek resmen duyuldu.
- Ah, well... As Mr. Brooks is still on retainer to us, I would like to ask you a favor.
Bay Brooks hâlâ bizimle çalıştığına göre senden de bir iyilik isteyeceğim.
Uh, well, it's really hard to say.
Ah. Söylemesi gerçekten zor.
Um, well, I'll tell you what it's not, which is what it looks like.
Ah, şimdi, ne olmadığını söyleyeyim, göründüğü gibi değil.
Ah, well, why hasn't he been prosecuted?
Peki neden aleyhine dava açılmadı?
Oh, well, the good news is I don't see any cimex lectularius larvae.
Ah, iyi haber ise yatağında hiç cimex lectularius larva görmüyorum.
Ah. Well, here's the trick.
İşin hilesi şu ;
Well, if the condition of these goods is any indication, ah, your friends have been vaporized.
Şey, eğer bu eşyaların durumu bir şeyi gösteriyorsa o da, arkadaşlarının buharlaşıp yok olduklarını.
Well, look, we can, er... Oh, Henry, for God's sake, leave it.
Ee, Ah, Henry, Tanrı aşkına.
Well, then again, sorry man, but uh..
Şey, öyleyse tekrar... üzgünüm adamım, ama ah..
Well, uh... Uh...
Şey, ah....
Um, well...
Ah şey...
Oh, well, good.
Ah, peki, iyi.
Well, I, uh... ahem...
Şey, Ben, ah...
Ah--well, I should not have called Nick Newport a jerk, because we need to be respectful of all dead people.
Şey, Nick Newport'a aşağılık dememeliydim ; çünkü bütün ölmüş insanlara saygı duymalıyız.
Ah. Well, how-how did the drugs get into his system, then?
O zaman haplar sistemine nasıl karıştı?
Ah... that's... well...
Şey... bu...
Ah. Sorry, I can't really hear very well here.
Özür dilerim, buradan çok iyi duyamadım.
Well... Excuse me. Ah!
Müsaadenizle.
Ah, well, so much for the sex part.
Tam seks partisi için desene.
Ah. Well, then.
Pekâlâ.
Ah, well, send it to Mia.
Mia'ya göndersin.
Ah. Well, there's that, and he's scared of Hetty.
Hem bu var hem de Hetty'den korkuyor.
Ah, well, actually, I am more into Geoffrey with a "g."
Ah, evet, aslında, ben "G" ile yazılan Geoffrey'e daha çok hevesliyim.
Ah, well, you know, maybe, right?
Olabilir, evet.
Oh, well, it needn't be.
Ah, olmasına gerek yok.
Ah! Well done, Grandma!
Aferin, büyükannesi.
Ah, well, young lady.
Genç hanım.
Ah, well, that's very important.
Çok önemliymiş öyleyse.
Ah, well, it's, um, just me and Amanda now.
Artık sadece Amanda ile ikimiz kaldık.
Yeah, well, the de Kooning has a sentimental value. Ah.
"de Kooning" in manevi bir değeri var.
Ah, well, it is astounding what a difference that can make, isn't it?
Bir fark yaratması için ne kadar şaşırıtıcı bir etken değil mi?
Oh. Well, I am done.
Ah, ben doydum.
A "get well soon" bear. Ah.
- "Çabuk iyileş" ayıcığı.
Ah, well, that is the idea.
Amaç da oydu.
Well, she and Jasper went to the stable to collect the money.
Jasper ile parayı almak için ahıra gittiler.
Oh, well, honey, that is- - that's a very sweet memory, but your dorm room is only so big.
Ah tatlım benim, çok güzel bir anı bu ama yurt odan o kadar büyük değil.
Uh, well, I'm... I'm actually waiting on some results.
Ah, ben... aslında bazı sonuçları bekliyorum.
Oh, well.
Ah, neyse.
Yeah, well, you know,
Ah, evet, biliyorsun,
Uh, well, I'll tell you what.
Ah, pekala, size neyi açıklamamı istersiniz?
Ah, well, the lady will know better...
Bayanlar daha iyi bilir...
oh. Well what do you call it?
ah peki ne dersiniz?
Oh, well, I'm very lucky, just like you and mama.
Ah evet, çok şanslıyım.
Er... Ah! Well, it would get the clients out of hiding.
Müşteriler böylece ortaya çıkacaklardı.
Uh, well, uh, Chef Alan recommended this really great spot down by the train yard.
Ah, pekala, ah, Şef Alan'ın tavsiyesi tren istasyonunu yanında çok güzel bir yere.
Ah, yes, well, thank you, Arthur C Clarke!
Tabii ki, teşekkürler Arthur C. Clarke!
Ah, well, before public service,
Ah, şey, halka hizmet daima önceliklidir,
Oh, well, you're up now.
Ah, ne güzel, kalkabildin.
well 438053
wells 385
weller 130
wellington 57
welles 22
wellesley 18
well done 4465
well thank you 29
well hello 20
well spotted 23
wells 385
weller 130
wellington 57
welles 22
wellesley 18
well done 4465
well thank you 29
well hello 20
well spotted 23
well played 346
well then 1046
well i don't know 35
well said 253
well you know 47
well come on 26
well that's good 18
well i'm sorry 20
well no 77
well spoken 20
well then 1046
well i don't know 35
well said 253
well you know 47
well come on 26
well that's good 18
well i'm sorry 20
well no 77
well spoken 20
well now 184
well in that case 21
well yeah 97
well i 89
well it's 16
well yes 116
well i never 20
well uh 21
well enough 63
well put 59
well in that case 21
well yeah 97
well i 89
well it's 16
well yes 116
well i never 20
well uh 21
well enough 63
well put 59