Well then translate Turkish
33,116 parallel translation
- Well then why don't you go find him and ask him because I don't know!
- O hâlde neden o adamı bulup kendisine sormuyorsun? Çünkü ben bilmiyorum işte!
When you understand yourself well then what others think of you doesn't matter.
Kendini iyi anladığın zaman O zaman başkalarının seni nasıl düşündüğü Önemli değil.
And then you sent me that stupid get well soon balloon, a balloon, Jim.
Sonra da bana "çabuk iyileş" balonu gönderdin. Bir balon, Jim.
Well, if it wasn't the Polks, then who the fuck was it?
Polklar yapmadıysa, kim yapmış olabilir?
Well... then we open another door for you, but we won't land first.
- Şey... O zaman senin için başka bir kapı açarız ama iniş yapmadan önce.
Well, then this time, we won't give him a choice.
Bu sefer seçme şansı olmayacak.
Well, then, you better work faster.
O zaman hızlı çalışsan iyi edersin.
Oh, well, then, the day is officially saved.
O zaman gün resmen kurtuldu.
But then, you know, lizard person's in your bedroom and you're like, "Well, damn, I guess this is on."
Ama sonra kertenkele insan yatak odamdayken yani. Vay canına, işte oluyor demiştim.
Well, then, guess what, I'm taking my hands off the wheel, I'm opening the car door, and I'm rolling out.
Ve şimdi tahmin et ne yapıyorum ellerimi direksiyondan çekiyorum, kapıyı açıp, dışarı çıkıyorum.
Oh, well, then he can stay forever.
Tamam o zaman ölene kadar kalabilir.
Well, then, I'm happy, too.
O zaman ben de mutluyum.
And, well, then I did again.
Ve ondan sonra, yine biliyordum.
Well, then we'd know you really had something.
İşte o zaman elinde bir şey olduğunu anlardık.
Well, then what was your intention?
O halde amacın neydi?
Yeah, well, then, what are we supposed to do?
İyi de bizim ne yapmamız gerekiyor o zaman?
Well, you took me to a wedding, and then you ditched me to work on sketch ideas.
Sen de beni bir düğüne götürdün, sonra da skeç bulacağım diye bırakıp gittin.
It's well before then is going to be the crisis.
Esas kriz o zamandan çok önce olacak.
Alright, well, how about a bike ride, then?
Tamam o zaman. Peki bisiklet sürsek.
Well, then, put'er there.
Anlaştık o zaman.
Well, then.
İyi madem.
- Well, then I need a raise asap.
- O zaman bir an önce zam istiyorum.
Well, if I was, then I'm also pranking myself, so... it's not that.
Eğer ben olsaydım kendimle de uğraşıyorum demek olurdu yani... ben değilim.
Well, I'm driving up later. I'll see you then. - Bye.
Ben arkadan arabayla geleceğim.
Well, there you go then.
Bir de buna bak o zaman.
Well, they didn't know that back then.
O zamanlar bilmiyorlardı.
Well okay then.
Pekala, o zaman.
Thank you, Stewie, who I can understand, and if you guys can find it in your hearts to take me back, well, then I promise that every day I'll prove to you how much the show, and how much my family, means to me.
Teşekkür ederim, anlayabildiğim Stewie. ve eğer kalbinizde hala benim için yer varsa, size söz veriyorum, her gün bu dizinin ve bu ailenin benim için ne kadar büyük anlam ifade ettiğini her gün size kanıtlayacağım.
Well, then, Governor, you'll be obstructing a federal investigation.
Pekala, Sayın Vali bu, federal bir soruşturmaya engel olduğunuz anlamına gelir.
All right, well, if I'm so wrong about us, then how come you still have your Zorn tattoo?
Peki öyleyse, eğer yanıIıyorsam niye Zorn dövmen duruyor?
Well, Mac will be home by then.
Peki, Mac o zamana kadar burada olur.
Well then, what is?
Ne o zaman?
Well, then, enlighten me. Because all I see here is a crazy dude with a baseball bat and a ski mask and a death wish.
Çünkü burada tüm gördüğüm elinde beysbol sopası başında kar maskesi olan ölmeye çalışan bir herif.
- Well, then...
- O zaman...
Well, it's good you know better, then.
Bildiğiniz iyi olmuş o halde.
Well, then, Welcome to the Mere Mortals Club.
- O halde Aciz Faniler Kulübüne hoş geldin.
- Well, better late then never.
- Geç olması hiç olmamasından iyidir - Evet
Well, then do something.
O zaman bir şeyler yap.
Well, at least then I'll die happy... knowing you were finally wrong about something.
O zaman en azından mutlu ölürüm. Sonunda bir konuda yanıldığını görmüş olurum.
Oh, well, if that's good, me getting my ass kicked, then, yeah, it was great.
Bu iyiyse, yediğim dayak da iyiydi.
Well, then, why the jacket?
- O zaman niye ceket giyiyorsun?
Well, for a while. Then he comes back.
- Bir süreliğine, sonra geri geliyor.
Well, then you've never watched him button a shirt.
- Pasta nerede? - Pasta mı?
Well, then you're confirming that there is no good reason for me to appear in public.
Bu durumda halk önüne çıkmam için herhangi bir sebep olmadığını onaylıyorsunuz. - Hayır.
Well, then why are you out here delivering this message all by your lonesome? Evil Queen : Hmm?
Öyleyse bu mesajı iletmeye neden tek başına geliyorsun?
Well, then we run your car over him.
Tamam, senin arabanı süreriz.
Well, if a call made your night, then what I have planned for you will make your whole month.
Eğer geceni şenlendirdiysem senin için planladığım şey ayını şenlendirecek.
Oh. Well, then that's okay.
O zaman sorun değil.
Well, if that's the case, then there's no hurry.
Eğer öyleyse, acele etmene gerek yok.
Well, you're going to put this on Reginald's anklet and then he is going to fly it to our friends.
Pekâlâ, bunu Reginald'ın ayak bileğine takacaksın ve sonra o da bunu dostlarımıza götürecek.
Yeah, well, if I can get to the chromic acid that Toby was gonna use to clean the pillar, then it might be able eat through the rope.
Evet, Toby'nin sütunu temizlemek için kullanacağı kromik asite ulaşabilirsem belki halatı eritmek için kullanılabilir.
then 34485
then nearly 94
then don't 282
then you're an idiot 17
then what 1564
then prove it 86
then you're wrong 16
then i'm leaving 17
then you know 40
then it's a date 18
then nearly 94
then don't 282
then you're an idiot 17
then what 1564
then prove it 86
then you're wrong 16
then i'm leaving 17
then you know 40
then it's a date 18
then i 166
then you 156
then i'll wait 16
then leave 77
then do it 228
then it's settled 125
then you're right 18
then i will 133
then yes 211
then you die 16
then you 156
then i'll wait 16
then leave 77
then do it 228
then it's settled 125
then you're right 18
then i will 133
then yes 211
then you die 16