And he said no translate Turkish
645 parallel translation
And he said no more do I and he gave me the note and the half pound.
Bana başka da bir şey söylemedi. Bana notu ve yarım sterlini verdi.
And he said no to Carmen.
Ve Carmen'e hayır dedi.
I mean, I asked him confidentially, and he said no.
Ona net olarak sordum, o da "hayır" dedi.
He just glared at me and said he would let no one go there.
Bana ters bakıp oraya kimseyi sokmadığını söyledi.
He asked, "Was there any symptoms?" And I said, "No, I didn't think so."
Belirti olup olmadığını sordu. Ben de, "Hayır, sanmıyorum." dedim.
" He sneered once again and said no
"Bir daha dudak büktü hayır derken"
They said he was no good to hisself, and nobody else
Ne kendine nede başkasına hayrı kaldı diyorlar.
And he said they all say there will be no war this year or next year
Ve herkes bu sene yada sonraki sene savaş çıkmaz diyormuş.
And he said there will be no more retreat!
O artık çekilme olmayacağını söyledi!
The Field Marshal sent it, and said he had no reserves of his own.
Mareşal gönderdi ve kendi yedekleri olduğunu söyledi.
No, but he told me that anything I may have said last night... was said under duress and can't be used against me.
Hayır, ama bana dün gece söylemiş olabileceğim her şeyin baskı altında söylendiğini ve bana karşı kullanılamayacağını söyledi.
They said no man was much good if he left someone behind in France... for the Germans to find and hold.
Almanlar bulup tutuklasın diye Fransa'da, arkanda birini bırakmak... erkekliğe sığmaz dediler.
she said, i must be going but he cried, no, no, it's snowing and the wintry windstorm blows
"gitmeliyim" dedi. kanarya yalvardı, hayır, hayır, çok soğuk! tipi bastırdı.
He's said to be hard on his farmers, and he's no model parishioner.
Ona, çiftçilere karşı sert olması söylenegelmişti... ve o dindar, örnek bir kilise üyesi değildi.
When the end was near and I asked him to get them out... he said he had no further interest or concern... in the Afrika Korps.
Muharebeyi kaybetmek üzereyken ondan kuvvetlerimi geri çekmeyi talep ettim... Bana Afrika Kolordusu'nun.. artık umrunda olmadığını söyledi.
He said no. He said I should go back and leave him alone.
Olmadığını ve onu yalnız bırakmamı söyledi.
Father knew him and liked him,... but he couldn't stop laughing when Iris told how she said no,... simply because the fellow wanted her to give up her dancing and just be his wife.
Babam onu tanırdı ve severdi ama Iris, adam ondan dansı bırakıp da sadece ona karılık yapmasını isteyince teklifi reddettiğini söylediğinde, babam kendini gülmekten alamadı.
- I talked to Tommy's brother and I said "You gotta take her for a couple of years!" And he says "Oh, no!"
- Tommy'nin kardeşiyle konuştum ve ona "birkaç yıllığına yanına al!" dedim. "Olmaz!" dedi.
He said, "You tell my little girl Pearl... that there's to be no secrets between her and you."
"Küçük kızım Pearl'e söyle, ikinizin arasında hiçbir şey sır olarak kalmasın," dedi.
But he shook his head and said no.
Kafasını sallayıp, "hayır" dedi.
# NAME? He said, " A day will come at sea... when you smell land where there be no land. And on that day, Ahab will go to his grave.
- Dedi ki "Denizdeyken bir gün gelecek kara yokken kara kokusu alacaksınız İşte o gün, Ahab mezarına gidecek ama tekrar çıkacak ve elini sallayacak ve sonra herkes bütün kurtulanlar takip edecek."
No, she said he was drunk and and lazy, and he deserted her...
Hayır. Sarhoş ve tembel olduğunu söylerdi. Onu terk etti ve Lucas'ın neden olduğu sefalete dayanamayarak intihar etti.
He begged me to help him, and I said no.
Yardım etmem için bana yalvardı, ve ben hayır dedim.
He wanted me for sheriff, and I said no.
Benden sheriff olmamı istedi, ve ben hayır dedim.
No, no, he said he was dissatisfied and he was going back there.
Hayır, tatmin olmadığını ve oraya döneceğini söyledi.
Well, Pop's already said no to that and Pop's usually right about everything he says.
Ben iyi konuşamam. Şu an içinde olduğumuz durumdan daha kötü olmayız. - Lütfen Toby.
" "Sweetie, sweetie," " he said.... - No more guIfs between you and I.
Bu ne Walter?
He said, "Yes. They're on their way, and no one can bring them back."
"Evet, hedeflerine doğru yoldalar ve kimse onları geri çeviremez" demiş.
The old fella said that... could he have these pictures, and Norm said, "No."
Yaşlı adam fotoğrafları alabilir miyim dedi ve Norm "Hayır" dedi.
Yes, Father. He said, "Go and sin no more."
"Git ve bir daha günah işleme." demişti.
No, he didn't. He said my father, the unclean son of a pig could keep his television and pay more money.
Hayir. "Babasi, o pis domuz, televizyonunu alsin bize biraz daha fazla para ödesin." dedi.
He also said that in many circumstances, the choice of what to do was his and his alone, and that this choice, lacking neither sense nor courage, could be better executed by no other than the king.
Ayrıca, birçok değişik şartlarda hangi seçimin onu yalnızlığa sürüklediğini ve bu seçimin ne cesaret ne de hissiyattan eksik olduğunu hatta bunun hiçbir kral tarafından daha başarılı yapılmadığını söyledi.
And He said,'Thou canst not see My face... for no man can see Me and live. "'
Ve O dedi ki,'Benim Yüzümü göremezsiniz Beni gören hiç kimse yaşayamaz. "'
He asked my name. I was going to say "Gintoki"... Too simple, so I tacked on Yabu and said I was Yabu-no-Gintoki
Adımı sorduğunda Gintoki dedim ama çok basit olduğunu ve Yabu-no-Gintoki'nin kulağa daha güçlü geldiğini söyledi.
Replying, the Shadow Minister said he could no longer deny the rumors, but he and the Dachshund were very happy.
Cevap olarak gölge bakan, artık söylentileri inkar edemeyeceğini ama onun ve köpeğinin çok mutlu olduğunu söyledi.
And he said, " No, sir.
Hayır, dedi.
He said he wouldn't come back and there was no need to manage the gambling house
Bir daha dönmeyeceğini... ve kumarhaneyi kapatacağını söyledi
'If you fill it with vengeance and hate,'he said...'there'll be no room left for love...'or laughter or tears, and your heart will rot.'
"Eğer onu intikam ve nefret ile doldurursan", demiş... "geriye aşk için... " kahkahalar ve gözyaşları için yer kalmaz ve kalbin çürür. "
And he said, "No, get your ass out there."
"Hayır, haydi kıçını kaldır." diye cevap verdi.
And that he said "no" and that it's taken me several weeks to push my way into your office... so that you can do me this very small favor.
Ama bana hayır dedi. Sizden bu küçük iyiliği istemek için haftalardır sizinle görüşmeye çalışıyorum.
He said, " No, you must go later on and then be...
Bize " daha sonra gidip...
And I said, "Acid?" I had no idea what he was talking about.
Ne demek olduğunu bilmiyordum.
And then he said, "There is no God."
"Demek ki Tanrı diye bir şey yok."
I called the man and got him on the line. That didn't do no good neither'cause he said... the man at the first place should've already sent it to my address.
O yüzden adamı aradım, ama o da işe yaramadı çünkü ilk gittiğim yerdeki adamın eve göndermiş olması gerekiyormuş.
And he said, "No, Edith, I'm looking for a wife. I wanna get married."
Aradığım bir eş, evlenmek istiyorum. " dedi.
He thought the housekeeper did, but I asked her and she said no.
Onu Miguel toplamadı. Ev bakıcısının yaptığını sanıyordu, fakat ben ona sordum ve hayır yanıtını aldım.
No, I said, "Hello, Jesus," and he said, "Hello, Vince."
Selam Jesus, dedim, o da bana selam Vince, dedi.
No! He called me and he said that he had to talk to me and....
Hayır, beni aradı ve dedi ki benimle konuşması gerekiyormuş ve...
And he said he wasn't no hunter.
Bir de avcı olmadığını söylemişti.
And he said, " No, no.
" Hayır.
I said... no rush... someone did direct me and he is a man of position
Dedim ki... asla söylemem... çok gizli! ve çok önemli biri!
and here 683
and here you go 26
and here i was 16
and here we go 118
and here you are 183
and here they are 24
and here it is 109
and here they come 18
and here he comes 19
and here's the kicker 17
and here you go 26
and here i was 16
and here we go 118
and here you are 183
and here they are 24
and here it is 109
and here they come 18
and here he comes 19
and here's the kicker 17
and here it comes 20
and here's the thing 41
and here we are 249
and here i am 205
and here he is 45
and here she is 38
and he's like 99
and he's 185
and he's right 54
and he didn't 42
and here's the thing 41
and here we are 249
and here i am 205
and here he is 45
and here she is 38
and he's like 99
and he's 185
and he's right 54
and he didn't 42
and he's not 37
and he's dead 61
and here's why 34
and he said 537
and her 173
and her husband 30
and her daughter 18
and he's gone 47
and he's back 17
and he's good 16
and he's dead 61
and here's why 34
and he said 537
and her 173
and her husband 30
and her daughter 18
and he's gone 47
and he's back 17
and he's good 16