English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / And here she is

And here she is translate Turkish

828 parallel translation
They've been trying to for 20 years, and here she is.
20 yıldır uğraşıyorlar ve işte burada.
Her face fascinated me. And here she is.
Yüzü beni büyüledi ve işte burada.
And here she is, the gal who believes in signs.
Ve işte burada, tabelalara inanan kız.
And here she is, Miss Body Beautiful.
Karşınızda Bayan Vücut Güzeli.
And here she is, Miss Helen N. Welenmelon.
İşte karşınızda, Bayan Helen N Welenmelon.
She took him at his word, and here she is.
Ama bu lafı duyan sen hemen soluğu burada aldın.
And here she is.
Ve işte burada.
! The last thing she remembers is getting in a fight with you, so you can't come back here and tell me that you didn't touch her!
Son hatırladığı şey seninle kavga ettiği bu yüzden dönüp ona dokunmadığını söyleme!
Mary Lou is an old friend of mine from Chicago, and she's a stranger here.
Mary Lou Chicago'dan eski bir arkadaş. Burada yabancı.
Ask her who she is and what she's a-doin'here.
Sor bakalım, o kimmiş, burada ne yapıyormuş?
She's young, and his bringing her here is a serious....
Henüz çok genç ve buraya getirilmis olmasi çok ciddi.
And last but not least, well... here she is.
Son fakat en önemli kişi olarak da işte kendileri.
For when the sun is low... and the cold wind blows across the desert... there are those of Indian blood... who still speak of Pearl Chavez... the half-breed girl from down along the border... and of the laughing outlaw... with whom she here kept a final rendezvous... never to be seen again.
Her zaman güneş batsa da ve her zaman soğuk rüzgarlar çöllerde esip savursa da hala o kızılderililerin kanı vardır orada. Onu anlatan kızılderililerin. Pearl Chavez'i anlatanların.
She's dead, and the corpse we have here is named Chris.
Kadın öldü ve burada da Chris adında bir ceset var.
She's a witch, a heretic, a schismatic even her King himself is a heretic, because he sort to regain his throne with the help of such an apostate, we brought you here to this sacred and divinest cemetary to give you your last chance in public.
Kendisi bir cadı, bir kâfir, bölücü. Hatta Kral'ının kendisi bile bir kâfir. Çünkü tahtını geri kazanmak için dininden dönenlerin yardımını almıştır.
This is Tilyou Avenue and the Boardwalk. I wonder what she could be doing here.
Tilyou Avenue ve Boardwalk köşesi burası.Acaba burada ne yapıyor?
I told you that she is a maiden, and yet you came here.
Sana onun bir bakire olduğunu söyledim. Ama yine de buraya geldin.
So here she is, ladies and gentlemen!
İşte kendisi, bayanlar ve baylar!
This is the day. Here's the chart from my astrologer. She read my horoscope and DeMille's.
Astroloğum, hem DeMille'in, hem de benim yıldız falıma baktı.
It is past 3 : 00 and still she is not here.
Saat 3.00 oldu, hala dönmedi.
There is only one woman... and she's here in this room... at this moment.
sadece bir kadın var... ve o bu odada... şu anda.
Here she is, ladies and gentlemen, Little Egypt, Queen of the Harem... who danced at the Colombian Exposition in Chicago in 1893.
İşte burada bayanlar baylar. Küçük Mısır, Harem Kraliçesi... 1893'te Chicago'da Colombian Exposition'da dans etmiştir.
What she means is if somebody stays and moves around the fire, it'll look like we're still here.
Onun demek istediği eğer biri kalır ve ateşin çevresinde dolanırsa,.. ... buradaymışız gibi görünür. Ve Fuller kımıldayamaz.
Here she is, ladies and gentlemen, a star that shines bright and high.
Bayanlar ve baylar, işte karşınızda bütün ışıltısı ve ihtişamıyla bir yıldız.
So what happened about this milk bottle was, my mother-in-law is in the kitchen, she begins poking'her head over my shoulder here and there.
Şu süt şişesi meselesine gelince, kayınvalidem mutfaktaydı her yaptığım şeyde sürekli başı omzumun üstünde, takip ediyordu.
I think I'll stay here and wait until the doctor comes out... and find out how she is.
Doktor dışarı çıkana kadar burada kalıp beklemeyi düşünüyorum. Onun nasıl olduğunu öğrenmeliyim.
Here she is. 36-and-a-half inches of feminine pulchritude.
İşte karşınızda 91 cm'lik kadın.
Is she here in Edo or did she and Naosuke go off somewhere?
Burada, Edo'da mı yoksa o ve Naosuke başka bir yere mi gitti?
... And that she is very happy that I am here.
Ve benim burada olmamdan çok mutlu.
- And when you sat down I figured, "Here she is, the gal I've heard so much about."
- Ve oturduğunda şunun farkına vardım'İşte hakkında çok fazla şey işittiğim kız'.
And this lady here. What is she thinking?
Buradaki bayan ne ne düşünüyor?
Aunt Emma is here and she plans to bake a cake.
Emma Hala burada ve kek pişirmeyi düşünüyor.
Problem is this : There's this little secretary around here see, and, uh, well, she's got a friend that's a- - A stewardess or something.
Derdim şu : küçük bir sekreter kız var anlaşıldı mı ve bu kızın bir arkadaşı var bu da kamarot mu sekreter mi ne.
That Kelly is some woman, Griff. One day, she walked in here out of nowhere and -
Şu Kelly denen kadın, bir gün aniden çıkageldi ve...
And here, here is a character sketch that I did in less than five minutes. The queen, when she was Princess Elizabeth, on a tour of Africa years ago.
Bu da Kraliçenin Prenses Elizabeth iken bir kaç yıl önce Afrika'ya yaptığı gezide beş dakikadan daha az bir sürede yaptığım karakter eskizi.
All I can tell you is that she left before I did this morning and she wasn't here when I got back an hour ago.
Size tüm söyleyebileceğim, bu sabah benden önce gittiği ve bir saat önce döndüğümde hâlâ evde olmadığı.
And now, coming to our microphone... here she is, Mrs. Pinky Benson.
Mikrofonomuza şimdi de Bayan Pinky Benson geliyor.
This is the right house, and she was here.
Bu doğru ev, ve o buradaydı.
Here she is, and none too soon, Hanalei's own Lani Kaimana.
İşte orada, ta kendisi, Hanalei'in Lani Kaimana'sı.
What you're hoping is that she can stay out here wild but not too wild so you can see her every now and then.
Senin umduğun şey onun burada, vahşi doğada, ama çok vahşi değil, yaşayabileceği ve böylece sen de onu istediğin zaman görebileceksin.
As near as I can figure it out, there's a Negro man in jail who knows where Bubber Reeves is because Anna comes here and Calder tells her she's got one hour to find Bubber.
Anlayabildigim kadariyla, hapiste Bubber Reeves'in yerini bilen zenci bir adam var, çünkü Anna buraya geldi ve Calder ona Bubber'i bulmak için bir saat verdi.
Right true it is, your son Lucentio here... doth love my daughter and she loveth him.
Buradaki oğlunuz Lucentio kızıma aşık Ve kızım da onu çok seviyor.
When Molly is over here, we'll be there... and when she's there, we'll be here.
Molly buradayken orada oluruz. Oradayken de burada oluruz.
And what if she is here?
Peki ya kız buradaysa?
That body is here somewhere, and she knows it.
Ceset burada bir yerlerde ve o bunu biliyor.
And a letter here from my mother In which she asks how the psychiatry is going.
Annemden de bir mektup, psikiyatrinin nasıl gittiğini soruyor.
And could you summon the passengers to me here? One by one in this order except for the Princess Dragomiroff, who is not only of royal blood, but also much older than she tries not to look.
Herkesin belirtildiği sırayla peş peşe bana gelmelerini istiyorum, tabii prenses hariç, büyük bir hanım olması ve yaşından ötürü, onunla kendim gidip konuşurum.
Here she is, ladies and gentlemen.
İşte burada bayanlar ve baylar.
I have learned that she is your daughter... that she was abandoned by an officer... whom she followed to Halifax and then here, to Barbados.
"Öğrendim ki, sizin kızınızmış..." "... Halifax'a, sonra da buraya, Barbados'a kadar peşinde dolaştığı... "
CAN GET VERY SICK, MR. DORSETT AND WHAT I'M TALKING ABOUT HERE IS SICKNESS. NOW, WAS SHE EVER SICK?
İyi bir kadın olduğuna eminim, ama en iyi insanlar bile oldukça hastalıklı olabiliyor, Bay Dorsett.
She is a journalist and came here to write about Apiacá.
O bir gazeteci ve buraya Apiacá kabilesi hakkında bir yazı hazırlamak için geldi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]