English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / And like you said

And like you said translate Turkish

1,362 parallel translation
It's because you're out of the ordinary, and like you said :
Alelâde biri olmadığınızdandır, Ve de dediğiniz gibi :
Come on, you worked at Quick Stop for, like, a decade and you've been here for a year almost and since day one at both jobs all you've ever said is how you needed to get out and start your life.
Neredeyse on yıldır Quick Stop'da çalıştın ve neredeyse bir yıldır da buradasın ve her iki işin de ilk gününden itibaren tek söylediğin şey buradan ayrılıp yeni bir hayata başlaman gerektiği oldu.
It's like you're connected, you know, to the original seafaring people who set sail into the unknown and said things like,
Ona bağlanmak gibi bir şey, bilirsin, Bilinmeyene yelken açıp "Lanet olsun, büyük bir dalga geliyor!"
Last time we saw Auntie you said yourself it was incredible that she could live like that, with her mind gone and half-blind.
Teyzemi gördüğümüzde, sen de şaşırmıştın. Yaşlılığı ve yarı görmesiyle kendi başının çaresine nasıl bakıyordu?
Ben, I know this is ha rd for you to understand, but when I made my vows to your mother, I meant what I said, and though it may seem like very little, I have tried to be true to my word.
Boşanmayı isteyen bendim. Ben senin için anlaması zor, biliyorum annen ile bağlılık andı içtiğimizde.
Come one, Jen, you can't say something like that and then you don't tell me who said that.
Hadi, Jen, böyle bir şey söyleyemezsin... bir de kimden duyduğunu bana söylemiyorsun.
I said I was your uncle and you were a crazy person like everyone from the United States.
Senin amcan olduğumu ve bütün Amerikalılar gibi. deli olduğunu söyledim.
And you're acting like a little school girl. I said I would be cordial to the cocksucker, didn't I?
İyi olacağımı söyledim ve buna söz verdim.
And you said you'd never. What's he like?
Bir de hiç kimseyle tanışamayacağını söylerdin.
No, no, I promise you we do understand... because you've said that, like, fifty times... so please step aside and let me see my husband.
Hayır hayır. Sana söz veriyorum biz gerçekten anladık. çünkü elli kere söyledin bize...
But in any event, he pulled out a bag, reached in and he pulled out a prune, and he looked at Dick and offered it and said, "Would you like a prune?"
Fakat, tam o esnada, bir torba çıkardı, torbaya elini soktu, içinden bir kuru erik çıkardı bakışlarını Dick'e çevirdi, eriği uzattı ve şöyle dedi : "Bir kuru erik ister misin?"
And I said, "You know, I like my chances."
Ve kendi kendime dedim ki, "Boşuna kuruntu yapmışım."
At that point I think John said it felt like the center of the creative world and that in the time of Rome you'd want to be in Rome. You wouldn't want to be in the suburbs.
Sanırım bu noktada John burasının yaratıcı dünyanın merkezi olduğunu hissettiğini ve Roma zamanında, kenar mahallelerde değil Roma'da olmak isteyeceğini söyledi.
Like that, you know... and we said "Well, tell us. Did ya sell the painting?"
Biz de "Tabloyu sattın mı?" diye sorduk.
She said "Well, it's, it's a painting, and this guy's, like, real famous... and it's probably worth a couple of million bucks." You know?
Bana bunun meşhur bir herifin tablosu olduğunu,.. ... muhtemelen birkaç milyon dolar ettiğini söyledi.
I had worked with the program manager who then called me and said... It was interesting. "Would you like to be on the electric vehicle program?"
"Elektrikli araç programında çalışmak ister misin?"
I chop it into small pieces, pour hot water onto it, and, like you said,
Zencefili küçük parçalara bölüyorum. Üstüne kaynar su döküyorum ve senin de dediğim gibi arnavutbiberi ve akçaağaç pekmezi ekliyorum.
Sloane said they were getting close, and that you didn't like it.
Sloane onların giderek yakınlaşmasından pek de hoşnut olmadığını söyledi.
It's daft, but I haven't ever thanked you for that time and like I said,
Çılgınlık olsa da bunları yaşattığın için sana hiç teşekkür etmedim. Ve dediğim gibi ;
And, um, like I said before, why don't you just call my assistant- -
Önceden dediğim gibi neden asistanımı aramıyorsun?
ME AND DOUG HAVE BEEN SPENDIN'SO MUCH TIME TOGETHER, I FEEL LIKE I HAVEN'T SAID A WORD TO YOU.
Doug'la birlikte o kadar çok vakit geçiriyoruz ki seninle hiç sohbet edememişim gibi geliyor.
You said : "Fight me and you will end up like Lauren."
O'na benimle savaş, sonun Lauren gibi olacak dedin.
I think you're very attractive, and I was just crack like Fortune Cookie, but I didn't out to say it, so ¡ ­ I said it.
Seni çok çekici buluyorum ve bunu söylemezsem eğer şans kurabiyesi gibi ortadan ikiye ayrılırdım, bu yüzden söyledim gitti.
I mean, it's like I said, "I love you" and he said, "Thank you."
Bu sanki ona "seni seviyorum" dediğimde onun da "teşekkürler" demesi gibi.
You know, I've been a contractor for 15 years and you've never not said that joke when I come in dressed like this.
15 yıldır müteahhitlik yapıyorum. Ve sen bu kıyafetle geldiğim hiçbir seferde bu espriyi yapmamıştın.
I brought gloves and a scarf, like you said.
Dediğin gibi eldiven ve atkıyla geldim.
Grandfather said that you and all the living Apache are like the Jews of old, lost and wandering the desert in search of their Messiah.
Büyükbaba senin ve yaşayan diğer tüm Apaçilerin, Mesihlerini ararken çölde kaybolan ve amaçsızca dolaşan eski Yahudiler gibi olduğunuzu söyledi.
She said something about, I kept blowing her up, and, you know, right about now that seems like a pretty fabulous idea.
Onu patlatıp durmam hakkında bir şeyler söyledi, şu an, şu saniye harika bir fikirmiş gibi duruyor.
Rory moved in with her boyfriend, and she said she was gonna tell you, but I thought, in case she didn't, then I should tell you, so I did, and I feel like a fink.
- Ne? Rory sevgilisinin yanına taşınmış. Sana söyleyecekmiş.
And then she took the salad bowl, put it on the floor, and said if you want to act like a pig, you can eat like a pig.
Sonra salata kâsesini aldı, yere koydu ve... "Domuz gibi davranmak istiyorsan, domuz gibi yiyebilirsin" dedi.
Because it would mean telling you that... miguel is... like you said, if he goes to prison and they know this about him they will kill him.
Çünkü bunu size anlatsaydım Miguel söylediğiniz gibi, hapishaneye giderse ve oradakiler öğrenirse onu öldürürler.
Come on, you worked at Quick Stop for, like, a decade, and you've been here for a year almost, and since day one at both jobs, all you've ever said is how you needed to get out and start your life.
Neredeyse on yıldır Quick Stop'da çalıştın ve neredeyse bir yıldır da buradasın ve her iki işin de ilk gününden itibaren tek söylediğin şey buradan ayrılıp yeni bir hayata başlaman gerektiği oldu.
I know you did, like I said - - and you hate it.
- Biliyorum dediğim gibi. - Ve sen ondan nefret ediyorsun.
And then Mrs Forman said you looked like an egg and then threw your broken head into the thrash.
Sonra bayan Forman senin bir yumurtaya benzediğini söyledi... ve daha sonra senin kırılmış kafan çöpün içindeydi.
When I said Elliot would never be into a guy like you, it's because you're a 35yearold bartender who still lives in our mother's attic and is showing no signs of changing.
Elliot'ın senin gibi birinden hoşlanmayacağını söylerken annesinin tavan arasında yaşayan 35 yaşında bir barmen olmanı ve bir değişiklik işareti göstermesi kestetmiştim.
AND LIKE I SAID, WE HAVE BEEN VERY HAPPY HERE, AND I'M SURE YOU WILL BE, TOO.
Söylediğim gibi, biz burada çok mutluyduk eminim siz de olursunuz.
So, I talked to the owner, and he said that they would be willing to throw in any of the furniture or appliances that we might like- - completely up to you.
- Mal sahibiyle görüştüm. Hoşumuza giden mobilyaları ve ev aletlerini bırakabilirlermiş. Tamamen size kalmış.
- And you understand that he was a child dealing with an adult, dealing with his mother, and like he said, he was in pain.
- Ve onun, o zamanlar bir çocuk olduğunu ve.. .. yetişkin biriyle, annesiyle baş etmek zorunda olduğunu anlıyorsun değil mi? Ve dediği gibi, acı çekiyordu.
Like I said, ladies and gentlemen of the jury, you'll never guess what I found.
Dediğim gibi bayanlar ve baylar ne bulduğumu tahmin bile edemezsiniz.
It's like you found a Van Gogh and said, Look what I painted!
Bir Van Gogh tablosu bulup bakın bunu ben yaptım demeye benziyor!
I like helping people, and, as one of my priest friends said to me once, he said, "You're a people person."
Ben insanlara yardım etmeyi seviyorum. Ve bir zamanlar bir rahip arkadaşımın söylediği gibi "halkın adamı" yım.
And, I think he does need a great teacher like you said.
Ve söylediğin gibi, sanırım onun harika bir öğretmene ihtiyacı var.
He just sat there near the counter and drew the whole time, just like you said he would.
Tezgahın yanında oturdu, birşeyler çizdi. Aynen senin söylediğin gibi.
And he said it like that. You know, the full name.
Yani bu şekilde tam adımı söyledi.
And, like you said,... they had three ZeeP.Ms.
Söylediğin gibi, üç tane SNM'leri vardı. - Rodney?
I'll just keep my eyes and ears open like you said.
Söylediğin gibi, sadece gözlerimi ve kulaklarımı açık tutacağım.
We'll drop you off in the next town, and I'll wire you that 10,000, like I said.
Seni ilk kasabada bırakacağız ve söylediğim gibi 10 bin dolarını göndereceğim.
I mean, I never knew my birth parents, And, like you said, my adopted mom died when I was a baby.
Zaten biyolojik ailemi tanıyorum ve dediğin gibi evlat edinen annem ben bebekken öldü.
Then you said that you wanted to dress me up like a schoolboy and spank my naughty bottom.
Bir lise öğrencisi gibi giyinmek istediğini ve yaramaz kıçına tokat atmam gerektiğini söyledin.
And he... he just looks at me and he said, "because you seem like a nice guy."
Bana baktı "çünkü iyi bir adama benziyorsun." dedi.
No one asked for your help. And by the way, the next time you have something to say about me, like how I retreat into my work like dad, or whatever the hell it was you said to Joe, could you please say it to my face?
Kimse senden yardım istemedi ve bu arada bir dahaki sefere benimle ilgili bir şey söylemek istediğinde, mesela babam gibi işe gömülmemle ilgili, ya da Joe'ya her ne söylediysen, lütfen yüzüme söyler misin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]