And now it's gone translate Turkish
357 parallel translation
This villain is now cured, so to speak, and he's now gone from the Kanima to a werewolf, and it was because of Lydia's love that pulled him out of that.
Bu suçlu, artık iyileştirildi ve kanimadan bir kurtadama dönüştü ve bu Lydia'nın ona olan aşkı sayesinde oldu.
It wasn't going, and now it's gone.
Önce doğru gitmiyordu, şimdi de tamamen gitmiş.
You haven't asked my advice, Norval, and it certainly isn't up to me... to advise you to evade the law, but since you were dragged into this situation... and it's practically forgotten now anyway, and the Kockenlockers have gone... probably taken root someplace else.
Fikrimi sormadın Norval, ve sana kanundan kaçmanı tavsiye edecek değilim, ama zorla bu duruma sürüklendin ve neticede bu olay da şimdiye unutulmuş durumda, Kockenlocker'ler gitti muhtemelen başka bir yere yerleştiler.
Very well, I will pipe down, as you put it, but it should be perfectly obvious that with your income gone there's only one course for you to follow, and that is to come home now, with us.
Pekala, istediğin gibi çenemi kapatacağım. Ama gelir kaynağın gittiğine göre izleyebileceğin tek yolun bizimle eve dönmek olduğu gün gibi ortada.
It's gone now and I just can't afford to send you your pay cheques any more.
Şimdi kaybettim ve sana maaşını bile ödeyecek imkanım kalmadı.
It took them years to save it, and now... and now it's gone.
Yıllardır biriktiriyorlardı ve şimdi hepsi gitti.
If he put the jacket in there and it's gone now then somebody must have taken it out again.
Ceketi bu valize koymuştun ama şimdi kayıp Demek ki birileri onu oradan almış. Muhtemelen.
But he caught me looking at it and it's gone now.
Ama bir kez, bakarken bana yakalandı ve o zamandan beri bir daha görmedim.
But Atticus, he's gone and drowned his dinner in syrup... and now he's pourin'it all over.
Ama Atticus yemeğini şurupla doldurdu... şimdi de şurubu her tarafa döküyor.
There was a great big matchbox, a-a-a huge one, and and Ian and I came to have a look at it and and then he sat on it, and there was this terrible noise, and he fell inside it and now he's gone!
Neler oldu? Kocaman bir kibrit kutusu vardı, en büyüğünden, ve Ian ve ben ona bakmaya gitmiştik Sonra o içine girdi, korkunç bir ses duyduk, ve o orada kaldı.!
Now, then take this, burn it up, and when it's all gone... you'll be Stanley Moon again... short order chef, Caucasian, 28, male.
Şimdi bunu al ve yak. Tamamen yok olunca yine Stanley Moon olacaksın. Lokanta aşçısı, beyaz, 28 yaşında, erkek.
Mother and I were watching it carefully and now the bottle's gone. Just look.
Bayan ve ben göz kulak oluyorduk ama şişe ortadan kayboldu.
Now they've gone and mucked it up.
Al işte, gene içine sıçtılar.
And so now, after shots of Yves... of the jury, Vladimir, Rosa... or Juliet, a black shot... indicating that Bobby is gone... has meaning at last, it's a victory.
Şimdilik, Yves'in, jürinin, Vladimir, Rosa ya da Juliet'in görüntüsünden sonraki siyah görüntü Bobby'nin gittiğini, dolayısıyla da en sonunda zaferi işaret ettiği anlamına geliyor.
Marka's gone, and now I have Rosa, and it makes me happy just to look at her.
Marka gitti, şimdi Rosa var sadece ona bakmak bile beni mutlu ediyor.
But it's gone now, because you got to forfeit your pay and everything.
Ama şimdi yok, çünkü parama ve her şeyime el koydular.
I loved her, in spite of it all. And now she's gone. I can't take it in.
Herşeye rağmen onu severdim, ama artık yok.
Now that we got some money, and Archie's gone... don't you think it's time we settled down?
Şimdi, paramız olduğu, Archie de öldüğü için... Artık yavaş yavaş sakinleşmemize ne dersin?
And now it's over, and the robbers are gone. I know.
Ama geçti artık ve soyguncular gitti.
Close enough to home to bark our shins, and now it's gone.
Evimize, buradan kurtulmaya o kadar yakındık ki... Ve bunun için artık çok geç!
And now it's all gone.
Ve şimdi hepsi gitti.
in this year for Seth he has gone from no friends to a few friends no girls to girls and now he's gonna chuck it, an leave it all behind and see where the current takes him where we left at the end of last season everyone was miserable
Onu sonsuza dek kaybedecek olmaya dayanamıyor. Aslında bu sezonun sonunda, Marissa, onu sonsuza dek kaybetmemiş olmayı umuyordu. Bu arada bilgin olsun diye söylüyorum.
And now it's gone.
Şimdi ise yok oldu.
- I put it in my pocket, and now it's gone.
- Cebime koymuştum. Ama şimdi yok.
Now another day's gone past and it's gone.
Ama şarap şimdiden bitmiş.
Now, time has gone by, and now it's fair game.
Şimdiyse, üzerinden geçen bunca zamanın ardından, her şeyi söyleyebiliriz.
Now you're gone. I Iove James. And it's a mess.
Artık yoksun, James'i seviyorum ve her şey altüst oldu.
And now it's gone.
Ama artık yok.
And now it's gone.
Ve şimdi sona erdi.
And now it " s gone way out of control.
Ve şimdi her şey kontrolden çıktı.
We worked so hard and now it's all gone. We ended up with nothing because we can't share.
ama çok çalıştık ve şimdi hepsi boşa gitti işin sonunda elimizde hiçbir şey kalmadı çünkü paylaşmayı bilemedik.
I had a schedule and now it's gone.
Bir programım vardı ve şimdi gitti.
I never paid it back, and I think now that Bill's, uh, gone, that you oughta have it.
Ben asla geri ödemedim ve şimdi bence Bill, gittiğine göre sana lazım.
I always had a knot there, and now it's gone.
Daha önce hep bir yumru olurdu. Ama artık geçti.
He took it away and now it's gone forever.
Onu bozdu ve ortadan kayboldu.
You had your chance to quit and now it's gone.
Bırakma şansın vardı ama artık geçti.
Just what I've read, that the technology was developed for the Feds to replace the body wire, and now it's gone black market.
Okuduklarıma göre... Bu teknoloji hükümet için... iletişim amacıyla geliştirildi, şimdi ise karaborsaya düştü.
His whole life was in this apartment and now it's gone.
Bütün hayatı bu evde geçti ve artık yok.
And now it's gone... there it is again!
Göğsümde gerçek bir karıncalanma gibi. Şimdi geçti. İşte yine oldu.
... and now it's gone.
Şimdi geçti.
Now it's gone and so are the only shoes I ever loved.
Ama kapanmış. Sevdiğim tek ayakkabıya kavuşamayacağım.
When we first met, there was a... a connection between us and now, because of what I've done it's gone, isn't it?
Tanıştığımızda aramızda bir bağ vardı. Şimdi ise, yaptığım şey yüzünden o bağ koptu değil mi?
Now, with Asa gone, it's down to me and Burns.
Şimdi Asa gitti, ben ve Burns kaldık.
It just popped up to say hello... and now it's gone back down below.
Sadece merhaba demek için çıktılar.. Ve şimdi gittiler aşağı döndüler.
And now, you've gone... and confirmed it all for her!
Şimdi sen tutup... hepsini doğrulamış oldun!
Now that he's gone, I went out, picked up a few things and I don't know where to put it all.
Artık tepemde olmadığına göre dışarı çıkıp bir şeyler alabilirim diye düşündüm. Şimdiyse aldıklarımı koyacak yer bulamıyorum.
And now it's gone, and I don't know why.
Şimdi bitti ve neden olduğunu bilmiyorum.
He did me a favour dropping'off the kids, and he's gone now, so let it go.
Ve, şimdi de gitti, belki de... bunu unutmak en iyisi.
Now when they find the plane, and they realize the money's gone, they'll know right off who took it.
Artık uçağı bulduklarında ve paranın gittiğini fark ettiklerinde kimin aldığını hemen anlayacaklardır.
It's all pretty sweet, but since Denslow's been gone, I'm in charge of the team, and the whole league now.
Bunların hepsi çok iyi, ama Denslow'un ölümünden beri, takımdan ben sorumluyum, hatta bütün lig için sorumluyum.
Now he's gone and done it over again.
Şimdi hepsini baştan yapmış.
and now 4728
and now you know 21
and now it's your turn 20
and now look at you 30
and now i know 37
and now it's over 33
and now we're here 21
and now he's dead 107
and now you're here 41
and now you're back 23
and now you know 21
and now it's your turn 20
and now look at you 30
and now i know 37
and now it's over 33
and now we're here 21
and now he's dead 107
and now you're here 41
and now you're back 23