And when i was translate Turkish
13,178 parallel translation
And when I was 16, you were...
Ve ben 16 iken sen...
I remember Blake doing something at the national trials, he went like this after the race, and when I was going through the line, I went like this and I was looking at him.
Yarıştan sonra böyle yapmıştı. Bende çizgiyi geçtiğimde onun gibi yaptım ve ona baktım.
- Okay, you know a trick I used to use when I was feeling overwhelmed and cranky?
- Eskiden kızgın ve bıkkın olduğumda yaptığım bir numarayı mi söyleyeyim sana?
- I mean, there was a moment there when I wanted to just, like, stop, but then I fought through the pain and now I feel, like, reborn.
Şimdi de kendimi yeniden doğmuş gibi hissediyorum.
I was still bedridden in the clinic in Fribourg when they told me that you and your father were dead.
Senin ve babanın öldüğünü söylediklerinde Fribourg'da bir hastanede yatalak hâldeydim.
I remember when I was told that my husband and daughter were killed.
Kocamın ve kızımın öldürüldüğünü bana söyledikleri zamanı hatırlıyorum...
And I'm sure Pierre was in the right when he challenged him.
Pierre'in ona haklı olarak meydan okuduğundan eminim.
When you see Countess Rostova, tell her that she was and is completely free, and I wish her no ill.
Kontes Rostova'yı gördüğünde, geçmişte de şimdi de tamamen özgür olduğunu söyle ona ona hiç kin beslemiyorum.
When I was a kid, my parents used to let my sister and I dip our fingers in their champagne as a treat.
Annemle babam ikizimle parmaklarımızı kadehlerine batırmamıza izin verirlerdi.
And I was very careful when I talked to them.
Onlarla konuşurken çok dikkatliydim hem.
When Richard Guthrie left the island, I was left to oversee his business, but the scrutiny of wearing the crown made secrecy difficult and travel near impossible.
Richard Guthrie adayı terkettiğinde, işleri yönetmek bana kaldı, ama kraliyetin denetlemeleri gizliliğimi zorlaştırdı, ve seyahat imkansız hale geldi.
When the smoke cleared, my brother was dead and I had this.
Sis kalktığında, kardeşim ölmüştü, bende de bu vardı.
I got to thinking, maybe he was in on it, and they were cleaning up when they killed him.
Düşündüm de belki o da işin içindedir.. ... ve onu öldürürken temizlik yapıyorlardı.
- Shh! Last night when I was baring my soul to you, that whole time you were skeezing and feeling up on Rosa?
Dün gece sana o kadar şey anlattım ve sen Rosa'yla arkamdan iş mi çeviriyordun?
I hope for your sake that he's kind and attentive... and taller than when he was 8.
Umarım nazik ve kibar birisidir... Bir de sekiz yaşındaki hâlinden uzundur.
Finishing and I was going to space shuttle when he said, that wants to check something out.
- işimi bitirdim ve uzay - mekiğine gidecekken, - Bu birşeyleri kontrol etmek istedi.
And even when I settle, I still get cheated on with three other guys. - Thought it was two guys.
Birine bağlandığımda da üç kişiyle aldatılıyorum.
And when was the last time that you saw Peter Baldwin?
Peter Baldwin'i en son ne zaman gördün?
And when he left, she was..... so sad that I slept in there with her, every night.
Sonra Baldwin gidince, o kadar üzgündü ki her gece onunla yatardım.
Just as they've said, someone I knew when I was a child and then again in London in 2002.
Dedikleri gibi. Çocukken tanıdığım sonra 2002'de Londra'da karşılaştığım biri.
And when was the last time you saw Mark Henson, Laura Jones or Steve Mullen?
Mark Henson, Laura Jones veya Steve Mullen'i en son ne zaan gördünüz?
I asked Mom when he'd be back, and she was like, "I don't know."
Anneme ne zaman dönecek diye sorduğumda... 'Bilmiyorum'dedi.
Not when I was in my early 20s, and sure as hell not now.
20'li yılların başlarında değilken Ve şimdi de değil cehennem gibi.
And as I can recall it, you were the one that told me that when he came, it was as thin as coconut water.
Hatırladığım kadarıyla bana demiştin ki, boşaldığında hindistan cevizi suyu gibi çıkıyor.
He was writing a novel when you and I got together. You just don't remember.
Seninleyken bir roman üstünde çalışıyordu ama hatırlamıyorsun.
I just, my mind started to wander when I was reading it, and that's not good, right?
Okurken kendinle mi ilgili yazdığını düşündüm ve bu iyi bir şey değil.
Uh... and something interesting about myself, um... Broke my elbow when I was ten while I was rollerblading.
Hakkımda ilginç bir şey ise on yaşında patenle kayarken dirseğimi kırdım.
So I ran away. Crossed the shining sea. And when I finally set foot back on solid ground, the first thing I heard was that goddamn voice.
Bu yüzden kaçtım, parıldayan denizi geçip sonunda toprağa yeniden ayak bastığımda, duyduğum ilk şey yine o lanet ses oldu.
And when I finally set foot back on solid ground, first thing I heard was that goddamn voice.
... sonunda toprağa yeniden ayak bastığımda, duyduğum ilk şey yine o lanet ses oldu.
And when I finally set foot back on solid ground, the first thing I heard was that voice.
Ardından toprağa nihayet tekrar ayak bastığımda ilk duyduğum şey o sesti.
You've told me your entire story, stretching back through the ages, but when I first knew you, it was after World War I, and your names were Joe and Edith.
Çağlar öncesine dayanan hikâyenizi siz anlatmıştınız bana. Sizi ilk, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra tanımıştım. İsimleriniz Joe ve Edith'ti.
It was when one of my teammates took a tackle for me, and I knew they were gonna make sure I was safe, that nobody got to me.
Takım arkadaşlarımın benim için ikili mücadeleye girdiği zaman oluyordu ve boşta olduğumdan emin oluyorlardı kimsenin bana ulaşmayacağına.
And ever since then, I'm sure you've been wondering when I was gonna make this part official.
Eminim ki onca zamandir sana bu teklifi ne zaman yapacagimi merak etmissindir.
In the weeks after the bombings, when I had the opportunity to visit many of the most severely injured Boston Marathon bombing survivors, I was absolutely amazed by the strength and resiliency of the human spirit exhibited in these individuals.
Olaydan sonra, Boston maratonu bomba olayından kurtulan bır süru... kişiyi ziyaret etme fırsatımız oldu.
When I told them at age 17 that I was going to study drama at the Pasadena Playhouse and become an actor, they were grief stricken.
On yedi yaşındayken onlara Pasadena Playhouse'ta tiyatro okuyup oyuncu olacağımı söylediğimde kahroldular.
My mother told me that when my sister Julie and I were young, my father was very involved in helping her take care of us.
Annem, Julie ve ben küçükken babamın bizim bakımımızda ona çok yardımcı olduğunu söylemişti.
And you know, when I was five, I didn't know why, or seven, I didn't know why, but I was captivated by this character that was based on internal conflict.
Neden bilmiyorum ama beş ya da yedi yaşlarındayken iç çatışmalara dayanan bu karakter beni büyülemişti.
I was very tall from when I was young, and I felt apart from other people.
Çocukluğumdan itibaren çok uzun boyluydum ve kendimi diğerlerinden farklı hissederdim.
I'd seen many of my actor friends go to work on a series for a few years and live up to the level of their income, and then when the series was canceled, they were once again looking for work with no steady income and no money in the bank.
Birkaç yıl bir dizide oynayıp geliriyle orantılı yaşayan ve dizi iptal edildikten sonra sabit bir geliri ve bankada parası olmadan yine iş aramaya başlayan birçok aktör arkadaşımı görmüştüm.
I thought that was the final "Star Trek" movie, and when they said to me, "How about a death scene?"
Bunun son Uzay Yolu filmi olacağını sanıyordum ve "Ölüm sahnesine ne dersin?" diye sorduklarında
I was really fortunate to be able to explore even more than your dad, because as entertainment evolved, as narration evolved, as story-telling evolved over the intervening decades between when he created the role and when I assumed it, I think that it opened up a little bit more space for us to get in and play with that.
Babandan bile daha çok keşfetme fırsatım olduğu için şanslıydım çünkü eğlence sektörü, hikaye örgüsü ve anlatımı, onun rolü yarattığı ve benim devraldığım zaman arasında kalan yıllar süresince çok değişip gelişti ve bence üzerinde oynamamız için biraz daha fazla imkan yarattı.
The weird thing was for me, and I was really kind of conscious of it now in retrospect, was that in 2004, when I left my 18-year marriage, and moved out of my house, and left my kids behind for one.
Bana tuhaf gelen bir şey var, ki şimdi geriye bakınca, bunun farkındaydım sanırım. 2004'te 18 yıllık evliliğimi bitirip evimden taşınmış ve çocuklarımı geride bırakmıştım.
I was involved when David was heading it and I'd like to see it through.
David yürütüyorken de dahil olmuştum ve yardım etmek hoşuma gitmişti.
When the lights went out, I was in the movies, and it suddenly blacked out.
Kesinti olduğunda, sinemadaydım ve bir anda her yer karardı.
- Yeah, and when I got suspicious, because, yes, of course I got suspicious and jealous and everything because, you know, it just seemed weird, he convinced me that I had trust issues. - Everybody was fishing.
- Hepimiz balık tutuyorduk.
And other than the beer that was wasted when that bottle sliced through your flesh, I have got no regrets, because I have loved you since I was 16, hot Irish temper and all.
Sonra bira israf oldu şişesi etine girince, pişman değilim, çünkü 16 yaşımdan beri seni seviyorum, seksi irlanda öfkesi ve hepsi bu.
When you went away, I found it really difficult, and, uh, obviously, it was harder for you.
Sen gittiğinde, bu durumu çok zor karşıladım belli ki, senin için daha da zordu.
When I was a boy, my brother and I wanted a dog, so our father took in an old greyhound.
Küçük bir çocukken kardeşim ve ben bir köpek istiyorduk. Bu yüzden babamız bize ihtiyar bir tazı aldı.
- Remember when I was little? Always used to put the cookies and lemonade out - at all your open houses.
Ben küçükken hatırlar mısın her açık evde evde limonata ve kurabiyeleri dışarıya koyardınız.
When you hear a bad song, you give the selector some money and he starts the song over, so I was coming to the end in a club and then one of the songs play and I wanted to do a "money pull-up",
Çalan şarkıyı beğenmediğinizde şarkıyı çalana biraz para verirsiniz o da şarkıyı değiştirir. Kulübün birine girdiğimde bir şarkı çalıyordu ben de "Durdur parası" vermek istedim.
The start was pretty good, I think, I think it was an excellent start, but when I went to do my transition and ready to push, I felt my hamstring.
Güzel bir başlangıçtı, bence mükemmel bir başlangıç oldu. Ama geçişimi yapıp zorlamaya hazır olduğumda sakatlığımı hissettim.
and when you wake up 22
and when i do 162
and when that day comes 25
and when i'm done 29
and when the time comes 38
and when i woke up 67
and when it does 101
and when the time is right 21
and when i get back 43
and when you do 169
and when i do 162
and when that day comes 25
and when i'm done 29
and when the time comes 38
and when i woke up 67
and when it does 101
and when the time is right 21
and when i get back 43
and when you do 169