And when we do translate Turkish
1,467 parallel translation
And when we do, remember, it was your idea.
Ve bu olduğunda, unutma ki senin fikrindi.
Yeah, but what's important is we try, and when we do it right, we get close.
Evet ama önemli olan denememiz... ve bunu doğru yaparsak, yakınlaşırız.
And when we do, we'll know just what to do with them.
Ve avladığımız zaman onlarla ne yapacağımızı öğreneceğiz.
And when we do bring home that trophy best party ever!
Ve o kupayı kaldırdığımız zaman gelmiş geçmiş en büyük partiyi vereceğiz!
And when we do say goodbye, I wanted it to be as friends.
Ve hoşça kal dediğimizde arkadaş olarak olmasını istiyorum.
We can unscrew it... and I'll eat the top and you can eat the inside... kind of like we used to do when we were kids.
Ayırırsak, ben tepesini yerim, sen de içini yersin. Çocukken yaptığımız gibi.
Buddy, A one thing I love about hanging out with you is that we get to do stuff like this, you know, but... when you leave I go back to be a husband and a father.
Ahbap, seninle takılmayı seviyor olmamın nedenlerinden bir tanesi, böyle şeyler yapabiliyor olmamız, ama sen gidince, ben koca ve baba olmaya geri dönüyorum.
Vic won't do anything to us when we're with his wife and kid, right?
Onun yanında bize bir şey yapamaz, değil mi?
And when we see these numbers, like 1 % of all dwelling units, potentially, are involved in marijuana grow-ops, it certainly ought to give our politicians perspective on what it is they're trying to do.
Ve şu rakamlara baktığımızda, tüm yerleşim yerlerinin % 1'inin potansiyel olarak marijuana grow-op'larına girmiş olduğu gibi, kesinlikle ne yapmaya çalıştıkları hakkında politikacılarımızın gözlerini açmalarını sağlamalıdır.
But I don't want you to do that thing that you do, you know, when you say you're okay with something and six months after that, we're at my parents 50th wedding anniversary and you've had one beer too many,
Ama o yaptığın şeyi yapmanı istemiyorum. Biliyorsun, bir şeyin sorun olmadığını söyledikten altı ay sonra ailemin 50. evlilik yıldönümünde, birayı biraz fazla kaçırınca anneme şirretlik geninin onun ailesinden gelip gelmediğini sorman.
I don't want to, but what do you expect when I walk into a club we're raiding and see you there with Mick St. John?
İstemiyorum ama bastığımız bir kulübe girip seni gördüğümde ne yapmamı bekliyordun? - Yanında da Mick St. John varken?
And pick us off when we do.
Sonra da bizi avlayacak.
You're going to go to sleep for a while, and when you wake up, there's going to be something inside you, and in time, you'll come to think exactly the way we do.
Bir süre uyuyacaksın, ve uyandığında, içinde bir şey olacak, ve zamanla, bizim gibi düşünmeye başlayacaksın.
When I get done with my homework, we'll got to the park and do what you want, ok, sweetie?
İşlerimi bitirir bitirmez, seni parka götürüp istediğin oyunu oynayacağız, tamam mı birtanem?
So when we actually do cross that final threshold... and do find evidence that there's a habitable planet out there... this is gonna be a quite an epochal event for humanity.
Biz gerçekten bu son eşiği geçip dış uzayda yaşanabilir bir gezegenin var olduğunun kanıtını bulabilirsek bu insanlığın yeni bir döneme geçişinin olayı olacak. Henüz insanların heyecanlanmasını gerektirecek bir şey yok.
Do you know how hard it was for me when we were at the beach, and why I didn't come to work for days?
Plaja gittiğimiz zamanın benim için ne kadar zor bir zaman olduğunu Ve neden o kadar gün işe gelmediği mi?
And when Mrs. Coulter got a hold of you, well... we suspected that she had something to do with the Gobblers.
Ne zaman ki bayan Coulter seni birlikte götürdü o zaman Hamhımlarla bir ilgisi olduğunu anladık.
Mmm. And when in the world do we eat?
Mmm. peki ne zaman yiyeceğiz?
I have to find her, Mildred, and when I do, she'll take me back, and we'll be a family again!
Onu bulmalıyım. Bulduğum zaman beni yanına alacak. Yeniden bir aile olacağız.
That's okay - all stories, even the ones we love, must eventually come to an end and when they do, it's only an opportunity for another story to begin.
Bütün hikâyeler, sevdiklerimiz de dâhil, er geç biterler. Olabilir. Ve bittiklerinde onların yerini yepyeni hikâyeler alır.
I mean, Jesus Christ, if you keep calling yourself niggers and acting like niggers, then why do you get so upset when we think you're niggers?
Tanrı aşkına, kendinize zenci diyorsanız ve zenci gibi davranıyorsanız biz de sizleri zenci olarak düşündüğümüzde niçin kızıyorsunuz?
And how do we recognize it when it happens?
Bu gerçekleştiğinde de nasıl anlarız?
We'll do it secret, but when I'm back for good, we'll do it proper and we'II...
Sırrımızı saklarız Güzel bir düğün yapar herkesi çağırırız
We uh, we-we... We used to get uh, commissioned by the U.S. Government and we'd all do our surgeries on him when he was with the CIA.
Bir ara Birleşik Devletler yönetimi tarafından görevlendirilmiştik.
We need to match that last take with the milk spilled and the oatmeal, and then when we come back from lunch, we're gonna do a pick-up shot.
Sütlü yulaf ezmesinin olduğu sahneyi birleştiriyoruz...,... yemekten sonra da, kalanını çekiyoruz.
The thing that bothers me about this, besides the fact that we are nοt prepared and a multitude οf οther things is what does Mr. Smith do when he's walking west tοnight and you dοn't show up?
Hazırlıklı olmayışımızın dışında, bu konuda canımı sıkan mesele ki, bu diğer bütün olgulardan daha önemli Bay Smith'in ne yapacağı! Bu gece batıya doğru yürüyecek ve sen ortaya çıkmayacaksın.
And if you do, then many years later, when we are old, I will come to London and call you.
Eğer bunu yaparsan, yıllar sonra, yaşlandıktan sonra. Buraya gelip sana söyleyeceğim.
And then we'll wait for him, and we'll do him when he gets back from dinner.
Sonra onu bekleriz ve yemekten döndüğünde işini bitiririz.
When you Indians are supposed to be so great and wise and everything, and I got sympathy for your situation, I do, but you'd still be dragging everything around on the ground if we hadn't brung wheels to this country.
Siz kızılderililer müthiş bilge olduğunuz durumlarda... size büyük sempati besliyorum. Biz bu ülkeye tekerleği getirmemiş olsaydık.. siz hala her şeyi yerlerde sürüklüyordunuz.
But you gotta do it when I push in the clutch, otherwise it's going to make a terrible noise and we crash.
Ama ben debriyaja bastıktan sonra yapacaksın yoksa korkunç bir ses çıkar ve araba durur. - Tamam mı?
We'll do that tomorrow when Mum and I are back, Alfredo.
Onu yarın geri döndükten sonra yaparız, Alfredo.
We just like to get everything clear, sir. - I was about to go up and change when Hurstall told me that Lady Tressilian wanted to see me, so, naturally, I obeyed the summons. - Do continue.
Her şeyi açıklığa kavuşturmak istiyoruz.
- We do the same thing on every case, and when I adapt the details about your boyfriend I'm not buying.
- Her davada aynı şeyi yaparız,... ve detayları erkek arkadaşınıza uyarlayınca inandırıcı gelmiyor.
And when they do get here... tell them what we found out about Carlton Fog.
Ve buraya geldikleri zaman Carlton Fog hakkında bir şeyler bulduğumuzu söyle.
And then when we did notice, it just... It was just easier not to do it... than to do it.
Sonra da fark ettik ki yapmamak yapmaktan çok daha kolaymış.
Do you think it's like that we're just kind of, like, naive and impatient, and then when you get older, you sort of mature into, like, a person that can actually sustain a real relationship?
Sence tüm bunlar şu an tecrübesiz ve sabırsız olmamızdan mı kaynaklanıyor yani ilerde, yaşlandığımız, olgun birer insan olduğumuz zaman, gerçek bir ilişki yaşayabilecek miyiz?
Uh, after the surgery, uh, then when do we start chemo and stuff?
Ameliyattan sonra, ne zaman kemoterapiye falan başlanacak?
When we opened up the back to see what was in it, we found out she'd accidentally kidnapped a guy, and I helped her keep him in there while we figured out what to do with him.
İçinde ne olduğunu görmek için açtığımızda, yanlışlıkla bir adamı kaçırmış olduğunu fark ettik ve ne yapacağımızı düşünürken, adamı içerde tutabilmesi için ona yardım ettim.
You know, when you were on the roof, I was thinking about what I would do if Joe didn't have a father and if we didn't have each other.
- Sen çatıdayken, Joe babasız kalsa ve birbirimizi kaybetsek ne yapardım diye düşünüyordum.
I still do not know exactly when it started. But, eventually we grew apart. And then our fights and divorce.
Bunun tam olarak ne zaman başladığını hala bilmiyorum, fakat daha sonra kavgalarımız başladı nihayetinde boşandık.
Don't tell me what to do, not when I wake up in the morning after we have a fight, and you've disappeared.
Gitmeliydin. - Alay etme. Bana ne yapacağımı söyleme.
Well, obviously you do, and he does, so why don't we see how Scott likes it when I start drooling over the future Mrs. Siegal's soon-to-be-jewish ass?
Anlaşılan o ki sen mutlusun, o da öyle, Bakalım Scott, yakında Yahudi olacakl gelecekteki Bayan Siegal'a aynısı yapınca ne hissedecek?
I'll do the best I can, and we'll see how it works out when we get there.
Ben yapabildiğimin en iyisini yapacağım ve oraya gittiğimizde nasıl sonuçlanacağını göreceğiz.
- derek- - you're gonna call me up and you're gonna ask me why we didn't do something when we had the chance.
- derek.. beni arayacaksın, ve hala şans varken neden birşey yapmadığımı soracaksın.
When we parted ways, we agreed that I would get Jack and you would do the thing in Sacramento!
Yollarımızı ayırırken anlaşmıştık. Jack benimdi, Sacramento senin!
Rory and I wanted to do a poem for you, because when Rory was little, she used to love making up poems, and we would perform them for you, and that was such a fun time.
Rory'yle sana bir şiir yazalım dedik çünkü küçükken Rory sana şiir yazmaya bayılırdı. Onları sana okurduk. Çok eğlenceliydi.
When we're about to moor somewhere let me know and I'll do it.
Tekneyi bir yere bağlayacağımız zaman bana söyle. Ben yaparım abi.
I was wondering, if you didn't mind too much, do you think you could lead the way and stand up there with me when we do this?
Eğer sakıncası yoksa, törende bana yolu gösterebilir ve orada yanımda durur musun?
When they attacked imran, I thought she`ll smash their heads in laila can`t let majnu get hurt what do we do about Chaudhry saab and Binduji`s parts?
Imran'a vurduklarında onlarla kavga ederken onları öldüreceğini sandım. O Leyla, Mecnun'u düşünmek zorunda. Eğer gösteriye devam edeceksek eksik oyuncuları ne yapacağız?
And when do we get our dollar?
- Paramızı ne zaman alırız?
I-i do want to win this contest, but I also want to make sure that a man does not leave this hospital with meningitis or encephalitis and discover when it's too late that all we did was treat his ankle.
Bu yarışmayı kazanmak istiyorum ama aynı zamanda bu adamın hastaneden çıkıp menenjit ya da beyin iltihabı olduğunu anlayıp, bizim sadece bileğine baktığımızı hatırlamasını istemiyorum.
and when you wake up 22
and when i do 162
and when that day comes 25
and when i'm done 29
and when the time comes 38
and when i woke up 67
and when it does 101
and when the time is right 21
and when i get back 43
and when you do 169
and when i do 162
and when that day comes 25
and when i'm done 29
and when the time comes 38
and when i woke up 67
and when it does 101
and when the time is right 21
and when i get back 43
and when you do 169