English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / And you did it

And you did it translate Turkish

4,877 parallel translation
You killed a man today for no reason at all, you did it on tape, and you did it in front of an FBI agent.
Bugün sebepsiz yere adam öldürdün, kameraya yakalandın ve bunu bir FBI ajanının gözü önünde yaptın.
I did, and it is not what you think.
Evet ve senin düşündüğün gibi değil.
Anyway, Gene, uh... it says here that you're a nonviolent offender, you did 10 years, and now you're back after a month for assault.
Neyse Gene... Burada şiddete başvurmayan bir suçlu olduğun yazıyor. 10 yıl yatmışsın ve çıktıktan bir ay sonra, saldırıdan dönmüşsün.
OK, maybe it's not that funny but you can sit there and listen to it anyway, like we did with you.
Tamam belki o kadar da eğlenceli değil ama orada oturup dinleyebilirsiniz aynı bizim yaptığımız gibi.
And where did you put it? The money. In-in-in-in...
- Peki parayı nereye koydun?
And even if I did have it, I wouldn't give it to you.
Olsaydı bile, vermezdim.
And the lies contained within it, did you organise those as well?
Ve içinde bulunan yalanları da siz mi hazırladınız?
My brother and I are satisfied that you did it.
Kardeşim ve ben senin yaptığın konusunda tatmin olduk.
Did she know what you were doing and fail to report it?
Ne yaptığını biliyordu ama bize bildirmedi.
He had sex with that woman in his office and you did nothing about it!
İş yerindeki kadınla sevişti ve sen hiçbir şey yapmadın!
So, before you pitched Herrmann this great idea, did you do any research at all on how much it costs to get a food truck up and running?
Tüm herhangi bir araştırma yaptın?
And I found a way to make it work with my job, my kids, and my research - with less help from you, and I did it.
Bir şekilde işimle, çocuklarımla ve araştırmamla ilgilenmenin yolunu buldum.
And I did it because, while I have no doubt that you'd shake Neal up and down until he gave you the source, which would never happen, your jaw-dropping government overreach simply won't extend to putting a TV star in jail for contempt.
Tüm bunları yaptım çünkü her ne kadar Neal'a kaynağını açıklaması için baskı yapsanız da o söylemez ve sizin o inanılmaz hükümet hilelerinizin bir TV yıldızını mahkemeye itaatsizlikten hapse attıramayacağını biliyorum.
And I know exactly how you did it.
Yaparken ne yol izlediğini de biliyorum.
Well, I'm too much of a gentleman to tell you what those thugs did to my girl, but... after I was done with them I... ripped my shirt off and used it as a pillow under my lady's head.
O serserilerin sevgilime yaptıklarını anlatamayacak kadar centilmenimdir ama onlarla işim bittikten sonra tişörtümü yırttım ve onu kadınımın başına yastık yaptım.
And maybe I wouldn't have to discipline your child if you did it yourself!
Ve belki sen çocuğuna disiplin vermiş olsaydın, benim vermeme gerek kalmazdı!
I'll have our coppers get you into the Green and you can find the bastards who did it.
Green'deki polislerimizden biri sizi içeri sokacak,... ve siz de bunu yapan aşağılığı bulacaksınız.
- Uh, I-I saw that your laundry was done... and I was gonna fold it for you to make us even... for what you thought that I did that I didn't do.
- Çamaşırlarının bittiğini görünce senin için katlayayım dedim. Böylece yapmadığım ama senin yaptığımı sandığın şey için ödeşmiş oluruz.
I don't agree with a single thing you just said. But, you did say it to me like a man and I got to respect that.
Söylediklerinin hiçbirine katılmıyorum ama bir erkek gibi söyledin ve buna saygı duyarım.
Matter of fact, I do understand how you did it, and I just want say thank you, bro.
Aslında, nasıl başa çıktığını anlıyorum, ve sana teşekkür etmek istiyorum, kardeşim.
And I did it for you!
- Evet!
So when they execute Jared Bankowski and he screams out in pain and we autopsy the body and find out the compound did not meet FDA requirements and bring a lawsuit against Thompson Pharmaceuticals, will you be able to tell the courts then what it is?
- Peki, Jared Bankowski'yi idam ederlerken acı içinde çığlık atmaya başlasa, biz de otopsi talep etsek otopside karşımıza bileşimin Gıda ve İlaç Dairesi kurallarına uymadığı ortaya çıksa ve biz de Thompson İlaç'a bununla ilgili dava açsak o zaman ilacın içinde ne olduğunu söyleyebilecek misiniz?
I'll shoot you and say you did it to yourself.
Seni vuracagim ve herkese senin yaptigini söyleyecegim.
Anyway, so he sits out here in his car, and then I'm up in the bedroom window up there calling the network to complain about the script, which you know I never did. Never did it. You know?
Neyse işte o burada arabada oturuyor, ben de yatak odasının camındayım kanalı arayıp senaryodan şikayetleniyorum ki aslında böyle bir şeyi hiç yapmadım.
- Did you answer and I missed it?
- Cevap verdin de ben mi duymadım? - Hayır.
( sighs ) why is it every time I try and do something nice You think it's'cause I did something bad?
Neden her bunu denediğimde ve iyi birşey yaptığımda benim kötü birşey yaptığımı sanıyorsun?
But when you actually put it in its original place - and we did this a couple of years ago - switch off all the electric lights, which always takes a bit of persuading to do.
Bu resmi orijinal yerine astığınızı düşünün. Birkaç yıl önce yaptık bunu. Etrafı ikna etmek zor olsa da, bütün elektrik ışıklarını kapatın.
But the difference between you and me is that I accept that it did.
İkimizin arasındaki fark benim olanı kabul etmiş olmam.
And whatever you do, however you do it, however you imagine your child's life, or what kind of parent you'd be, 29 years later, he's in some shrink's office accusing you of some stupid thing that you said or did that for the life of you you can't remember saying or doing.
Ve ne yaparsan yap, nasıl yaparsan yap çocuğunun hayatını nasıl düşlersen düşle, nasıl bir anne olacağını düşünürsen düşün 29 sene sonra bir psikiyatristin odasında sen ne kadar çabalasan da seni, yaptığını veya söylediğini hatırlamadığın bir şeyle suçlarlar.
At dinner, how did you know that Derrick and I were faking it?
Yemekteyken, bizim sahte çift olduğumuzu nasıl anladın?
Now, I did a bunch of math, and I thought it might be you.
Biraz düşününce bu kişinin sen olabileceğine inandım.
blowing your cover. And that's when you did it.
Tam o anda siz devreye girdiniz.
I did you a favour and now it's your turn.
Ben sana yardım ettim şimdi de senin sıran.
And I get that I was being unreasonable in a way, trying to stay there, and why you thought it seemed like a good idea to do what you did.
Bir bakıma mantıksız davrandığımı, orada kalmaya çalıştığını ve yaptığın şeyin neden iyi bir fikir olduğunu düşündüğünü anlayabilirim.
Oh, yeah, you didn't tell her, did you? And you know it was really about you.
Bunun seninle alakalı olduğunu biliyordun.
"So get the egg and bring it with you." Oh, my God, he did change it.
"Yumurtayı al ve beraberinde getir." Aman Tanrım, hakikaten de değiştirmiş.
You know, I can't say I'm happy with what you did, and I certainly wouldn't have condoned it,
Biliyorsun ki yaptığın şeyden memnun olduğumu ve... ve buna göz yumacağımı söyleyemem ama...
You and me, Caffrey, we did it.
Sen ve ben, Caffrey, başardık.
First rule is never say never because never ain't that long, and what we did today, it was the right thing, but, you know, it's gonna make things worse between your people and mine.
ilk kural asla "asla" dememek çünkü önümüzde sayili gün yok. Bugün dogru olani yaptik. Ama senin halkinla benim halkimin iliskileri daha kötüye gidecek.
But I want you to find out who did this and do it fast.
Ama senden de bunu yapanları bulmanı istiyorum. Hem de çabucak.
Yes, and you did a great job keeping it that way.
Evet, ve sende bu yolla aileyi bir arada tutmakta harika iş çıkardın.
And even if they did forgive you, it's not like they would do it because of a donation.
Seni affetseler bile, bağış yüzünden edecek değiller.
No, I don't want to do it, because we're on a path to win this thing, and I let you bait me into doing what I already did because I thought you were just a little impatient.
Hayır, zaten kazanacak yolda olduğumuz için yapmak istemedim ve zaten yaptığım bir şeye zorlamana izin verdim çünkü sabırsızlanmaya başlıyordun.
You did it, and soon, the red death will destroy Salem.
Başardın, kısa zaman içerisinde, kanlı ölüm Salem'ı yok edecek.
We both know what person in this house you did it for, And it wasn't me.
İkimizde bu evdeki hangi şahıs için bunu yaptığını biliyoruz, ve o ben değildim.
and I was like, "well, actually, it was $ 2'cause I did it once when you weren't looking," but whatever.
"Bahşiş için sağ olun." dedi. Ben de : "Aslında 2 dolardı çünkü ilkini attığımda bakmıyordun." ama önemi yok.
Because after what you did, it's going to affect a lot more people than just you, me and Junior.
- Emin misin? Çünkü bu yaptığın sen, ben ve Junior'dan çok daha fazla insanı etkileyecek.
I did it for you, Pauline... and the people of this town.
Senin için yaptım, Pauline ve kasabanın insanları için.
I mean, you wanted him here, and, you know, I did it for you.
Ben de senin için yaptım.
Sam, I know you think you're gonna try and fix me, but did it ever occur to you that maybe I don't want to be fixed?
Sam beni düzeltebileceğini düşündüğünü biliyorum ama hiç benim düzelmek istemeyeceğimi düşündün mü?
You raised my risk, but you also raised my reward, and on top of it, you did it like an investment banker, without permission.
Riskimi yükselttin fakat ayrıca getiriyi de yükselttin ama hepsinden önemlisi bunu bir banker gibi yaptın, izin almadan.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]