English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / And you didn't

And you didn't translate Turkish

17,483 parallel translation
- Every other candidate showed up and did it... just ate those sandwiches, and didn't go spitting it out, and that tells you something.
Bu da bize bir şeyi gösteriyor.
You said you'd escaped from it, as opposed to the house, because, like Keith, the house didn't exist, and you didn't have to worry about leading anyone back to it.
Evin yerine kamyondan kaçtığını söyledin çünkü Keith gibi, ev de yoktu ve evi izini sürerler diye endişe etmene gerek kalmadı.
You're lucky I didn't shoot you and your fuckin'daughter.
Seni ve siktiğim kızını vurmadığım için şanslısın.
Who were you trying to bring if not me and you didn't know Zelena was back and...
Beni değilse kimi getirmeye çalışıyordun? Zelena'nın geldiğini bilmediğine göre...
I already told you I didn't know him very well, although I did know that Ryan's team worked in an entirely different department and that they were... smart but not super-smart.
Sana zaten onu çok iyi tanımadığımı ve çok farklı iki bölümde çalıştığımızı ve ekibinin o kadar da akıllı elemanlardan oluşmadığını söylemiştim.
They said downsizing, but honestly, my boss didn't like me because, you know, I was smarter than her and she felt threatened.
Küçülmeye gittiklerini söylediler ama açıkcası patronum benden, ondan daha zeki olduğum ve kendini tehdit altında hissettiği için benden hoşlanmıyordu.
And for what it's worth, I didn't "kill you." 
Buna değer, çünkü seni ben öldürmedim.
I didn't figure you for the kiss-and-tell type.
- Ağzından kaçıracak biri olduğunu fark etmemiştim.
And they didn't even know you.
Sizi tanımıyorlar bile.
Can you believe they planned a trip to Las Vegas and didn't invite me?
Vegas'a gezintiye çıkmayı planlayıp beni davet etmemelerine inanabiliyor musun?
I didn't feel our team was ready and you... Were 100 % right?
Sana endişelendiğimi, takımın hazır olmadığını hissettiğimi söylemiştim.
I didn't think you were actually gonna go through with it, and even if you were...
Bu işin devamını getireceğini düşünmüyordum ve eğer sen istesen bile..
You know, and without pointing fingers... it serves to benefit people's causes by making a lot of things up that really didn't happen and really doesn't exist.
Kimseyi suçlamıyorum ama asla gerçekleşmemiş olayları sanki yaşanmış gibi anlatmak insanların amaçlarına hizmet ediyor.
You know, I was young at the time, didn't think nothing of it, and I was like, "cool." You know, $ 2000 or whatever,
O zamanlar gençtim, önemsemedim. "Harika" dedim. 2000 dolar falan,
You told Stefan you would find a way to get him off the hook with Rayna and I told Caroline I'd make sure you didn't screw it up.
Sen Stefan'a onu Rayna'dan kurtarmanın bir yolunu bulacağını söyledin. Ben de Caroline'a bu işi batırmana izin vermeyeceğimi söyledim.
And there's something I didn't tell you.
Ve size söylemediğim bir şey var.
You've suffered a massive brain injury and frankly, we didn't think you were going to come out of it.
Ne? Büyük bir beyin hasarı geçirdiniz ve açıkçası bunu atlatabileceğinizi düşünmüyorduk.
Didn't you say that you and Doug went to China this summer? Yeah.
Bu yaz Doug'la Çin'e gittiğinizi söylememiş miydin?
You have to renew your insurance every year now and you didn't.
Sigortanı her yıl yenilemelisin ama yapmadın.
It's too bad things didn't work out between you and Holly.
Holly'le aranızın bozulması kötü oldu.
Why didn't you step forward and say that you were the connect?
Niye öne çıkıp bağlantının kendin olduğunu söylemedin?
Like... If I slept with Jake... ( scoffs ) and, um, and I didn't tell you, and I told Yolanda first, and then you found out, you'd be pretty disappointed, wouldn't you?
Mesela. eğer Jake ile yatsaydım ve sana söylemeyip önce Yolanda'ya söyleseydim sonra sen öğrenseydin bayağı kırılırdın, değil mi?
At Coachella after you left. And I know I should have asked you first, ( groans ) but I didn't.
Önce sana sormam gerekirdi, biliyorum ama sormadım.
If all this is true, then when you and Bashir crossed the border, why didn't you go to the police right away?
Eğer bütün bunlar doğruysa o zaman Bashir'le beraber sınırı geçtiğinizde neden direkt polise gitmedin?
He didn't give up on me, and I am not giving up on you.
O benden hiç vazgeçmedi, ben de senden vazgeçmeyeceğim.
Now, look at me and tell me you didn't say that without a little bit of envy.
Bunu biraz kıskançlıkla söylemediğini iddia edemezsin.
You know, Cole and I were technically splitting time, but he had this big job and I just didn't want to hassle him.
Cole ile teknik olarak zamanı bölüşüyorduk ama büyük bir işin peşindeydi ben de onun rahatını kaçırmak istemiyordum.
You didn't mention you were the target of a failed assassination attempt which left a woman named Sabine dead, and you more empty on the inside than you already were.
Ardında Sabine adlı bir kadını cansız bırakan başarısız bir suikast girişiminin hedefi olduğunu ve içinin eskisinden daha boş olduğunu hiç anlatmamıştın.
I didn't vote because of my relationship with you and Sarah.
Seninle ve Sarah ile olan ilişkimden dolayı oy kullanmadım.
I didn't notice and you must stop asking questions.
Fark etmedim... Soru sormayı bıraksan.
I didn't climb out of the stink and mud of that mill and scrounge the capital to start this bank and raise this family all, so you could just throw it away on on on youthful passions.
Ben o değirmenin pis kokusundan ve çamurundan tırmandım. Her gün para dileniyordum. Bu yüzden bu bankayı kurup bu aileyi yükselttim.
And you didn't even seem upset after.
Ama senin sonrasında moralin bile bozulmamış gibiydi.
And I didn't fall in love with you because I thought you were a doctor.
Tamam.
She didn't want to create enemies and she wouldn't want you to die.
Bir düşman yaratmak istemiyordu ve senin ölmeni de istemezdi.
But, Amy, when you and Sheldon split up, didn't you start dating someone right away?
Ama Amy, Sheldon'la ayrıldıktan sonra hemen biriyle çıkmaya başlamadın mı?
Like it was your duty and whatnot, and if you didn't then you get arrested.
Sanki görevin falanmış gibi. Yapmadıysan tutuklanırsın.
Jane falls into a trap and is saved by passing Magicians, but you didn't know is I am in that scene, bitches.
Jane bir tuzağa yakalanır ve oradan geçen büyücüler tarafından kurtarılır, ama bilmediğiniz şey şu o sahnede ben de varım!
And you didn't call the police?
Polisi aramadınız mı?
You lost'cause you started to lie to yourself, and you made deals that you didn't intend to keep...
Kendini kandırmaya başladığın ve tutmaya niyetli olmadığın sözler verdiğin için kaybettin.
And you "didn't forge" " our wedding anniversary the year before that?
Ondan önceki sene evlilik yıl dönümüzü unutmadığın gibi mi?
Mr. Markesh, we didn't mean for you to be waiting here this long, but with all the bureaucracy and red tape, it's getting a little bonkers around here.
Bay Markesh bu kadar beklemenizi istemezdik ama bürokrasi ve formalitelerden dolayı burada biraz işler karışık.
Look, this whole, slow roll that you and the rest of us have been working up, it didn't work.
Sen ve diğerlerinin üzerinde çalıştığı kedi fare oyunu işe yaramadı.
You said you didn't know. About Grace Gibson and your husband.
Grace Gibson ve kocan arasındakileri bilmediğini söylemiştin.
And when I got there, I got the impression that you didn't want me anywhere near you.
Geldiğim zaman da yanında olmamı istemediğin hissine kapıldım.
Or you saw my car pull into the driveway, and you didn't want me anywhere near your house.
Ya da benim, arabamı evinin önüne çektiğimi gördün ve evinin yakınında olmamı istemedin.
Was he inside the house, and that's why you didn't want me around?
Evin içinde miydi, o yüzden mi orada olmamı istemedin?
And you didn't want to talk about it in front of your wife.
Ayrıca karının yanında konuşmak istemedin.
And you didn't see anything suspicious?
Şüpheli bir şeyler görmedin mi?
No, unlike you, I didn't engage, and I avoided a fight.
Senin gibi tutturmayıp kavgadan kaçındım ben.
And you didn't do anything?
- Müdahele etmedin mi peki?
I didn't trust myself not to call you and start this whole thing up again.
Seni arayıp herşeyi yeniden başlatmamak için kendime güvenemedim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]