English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Answerphone

Answerphone translate Turkish

37 parallel translation
It's the bloody answerphone.
Telesekreter çıktı.
Elizabeth Frances left two messages on the Merrills'answerphone.
Elizabeth Frances, Merrill'lerin telesekreterine iki tane mesaj bırakmış.
Just checking your answerphone's on. Jane :
- Telesekreteri kontol ediyorum.
Answerphone : I, it's Susan, leave a message.
Selam, Ben Susan.Mesaj bırakın.
- Answerphone.
Aç telefonu.
ANSWERPHONE : Your call cannot be answered.
Aramanıza cevap veremiyorum.
'Answerphone. Yes!
Telesekreter, evet!
He made the call to trigger the answerphone. He knows where we are.
Işığın yandığını gördü ve telesekreteri çalıştırmak için bu telefonu aradı.
911 is connected to a call now, from the phone that triggered Brock's answerphone.
Biz konuşurken birisi 911'i aramış. Damion Brock'un telesekreterini çalıştıran arama da aynı telefondan yapılmış.
Brock on the answerphone. Nakashima on the cell phone.
Brook telesekretere, Nakashima cep telefonuna konuştu.
They call me 10 times a day, leaving threats on my answerphone.
Günde 10 kere arayıp, telesekretere tehdit mesajları bırakıyorlar.
Don't put me through to answerphone.
Sakın telesekretere bağlama beni.
What's the point of having an answerphone if you don't even switch it on.
Açık tutmadığın zaman, bir telesekreterinin olmasının anlamı ne?
There's a female called Lauren on the answerphone message.
Telesekreterde Lauren isimli bir bayanın sesi vardı.
I left him a message on his answerphone.
Telesekreterine mesaj bıraktım.
Left a message in my head like I'm an answerphone.
Ben bir telesekretermişim gibi mesaj bırakmış kafama.
I left two messages to your answerphone.
Telesekreterine iki mesaj bıraktım.
Listen, Alex Woodbridge had a message on the answerphone at his flat.
Bak, Alex Woodbridge'e evde telesekreterine bir mesaj bırakılmıştı.
Answerphone : Neither Luca nor Tania can take your call right now.
Ne Luca, ne de Tania şu anda telefona bakamıyor.
- ANSWERPHONE BEEPS -'Allo?
Maria, oğluma neden işkence ediyorsun?
It's gone to answerphone.
Telesekretere geçti.
ANSWERPHONE :'You have two new messages.
İki yeni mesajınız var.
ANSWERPHONE :'Next message.'
Sonraki mesaj :
ANSWERPHONE BEEPS'Tony!
'Tony! Haberler iyi!
Answerphone.
Telesekreter çıkıyor.
I rang my mum and she's seeing some man called Leon and then I called my dad because I had a fever, but I forgot that he's dead and I ended up leaving a message on his answerphone cos no one's even bothered to cancel his contract!
Annemi aradım, Leon adında biriyle görüşüyormuş sonra babamı aradım çünkü ateşim vardı ama öldüğünü unutmuşum ve mesaj bırakarak bitirdim çünkü kimse daha sözleşmesini iptal etmedi.
Her phone's going straight to answerphone.
- Telefonu telesekretere yönleniyor.
Lizzie, I don't know if that's you or your answerphone.
Lizzie, sen mi konuşuyorsun yoksa telesekreterin mi bilemedim.
There's an answerphone message.
Telesekreter mesajı var.
Your answerphone's beeping, my cock's beeping.
Telefonun ötüyor. Benim sikim ötüyor.
Who the fuck still has an answerphone?
Hala telesekreteri olan mı var?
I can't find Victor, his answerphone's on.
Victor'a ulaşamıyorum. Telesekretere düşüyor.
- ANSWERPHONE : -'Hi, this is Boo.
ben Boo.
[answerphone beeps ] [ man] Javier!
Javier! Ben, Chaka.
[phone rings ] [ answerphone] You've reached Blumberg Productions. Leave a message for Sean.
Blumberg Yapımcılığa ulaştınız.
- ANSWERPHONE :
Ne güzel.
- ANSWERPHONE BEEPS -'Hello, Granny? Are you there? It's me
Bayan Brown, Dermot size ne söyledi bilmiyorum ama belki de sorun olmadığı için, onunla tanıştığım için ona âşık olduğum için, bu aileye bulaştığım için özür dilesem iyi olacak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]