Answering machine translate Turkish
650 parallel translation
You have a computer-voice time code on your answering machine, and when I played back the tape, I was able to place the time of the shots at exactly 4 : 02.
Ona gelen her şey doğrudan Theresa'nın hayır kuruluşlarına gidecekti. Pekala. Fakat, bilmeniz gerekiyorsa, poliçeler oldukça etkileyici idi.
You have thirty seconds to leave a message... on the answering machine.
Telesekretere not bırakmak için 30 saniyeniz var.
This is Dr Levanders automatic answering machine.
Şu an, Dr. Levander'in otomatik cevaplama servisini dinliyorsunuz.
We got phone taps, not legal, of you talking on Gallagher's answering machine.
Yasal olmayan kasetler de var. Gallagher'a bıraktığın mesajların kaydı.
He arranged the meetings, he got me on his answering machine, he's got the cancelled checks.
Buluşma onun fikriydi. Mesaj bırakmamı o istedi. Çekleri de o kesti.
This is the answering machine of the Travalian family.
Bu Travalian ailesinin telesekreteri. Lütfen bip sesini duyduktan sonra mesajınızı bırakın.
My new answering machine is no good.
Yeni telesekreterim iyi çalismiyor.
[Woman On Answering Machine] Hi, this is Tracy. I " m not able to come to the phone right now... but if you leave your name and number, I'll get back to you as soon as possible.
Merhaba, ben Tracy. Şu an telefona cevap veremiyorum adınızı ve numaranızı bırakırsanız en kısa zamanda sizi ararım.
An answering machine.
Bir telesekreter.
It's her answering machine.
Telesekreteri çıktı.
- You have an answering machine?
- Norm, ne zaman telesekreter aldın? - Almadım Koç, Vera'ydı o.
[Man on answering machine] Mr. Hubbard, the manuscript which you sent us... is not the sort of thing this company is interested in doing.
Bay Hubbard, bize yolladığın kullanma klavuzu... bu tarz şeylerle şirketinizin ilgileniyor olması lazım.
[Iris'answering machine] I love you.
[Iris'in telesekreteri cevap veriyor] Seni seviyorum.
I got her answering machine.
Telesekreteri çıktı.
Fancy answering machine, Sam.
- Telesekreterin epey havalıymış Sam.
You've reached the answering machine for 5554375.
5554375.
[Answering Machine Beeps] It's Jordan.
Ben Jordan.
I made four dates with your answering machine.
Telesekreterinle dört kez çıktık.
And today he left a message on my answering machine.
Ve bugün telesekreterime bir mesaj bırakmış.
- How about a nice answering machine?
- Telesekretere ne dersin?
I got the answering machine.
- Telesekreter çıktı.
What's the message on mother teresa's answering machine?
Rahibe Teresa'nın makineye verdiği cevap nedir?
[Telephone rings] You ought to get an answering machine in your pants.
Pantolonunun içine cevaplama makinesi koysan iyi olur.
After all that, she gets an answering machine.
Sonuçta telesekreter çıkıyor.
I've an answering machine.
Bir tele-sekreterim var.
Did you check the answering machine?
Telesekreteri kontrol ettin mi?
- She has an answering machine?
- Telesekreteri var mı?
We have an answering machine, but it's broken.
Arkada jetonlu telefon var ama bozuk.
So, why don't you get an answering machine?
Neden bir telesekreter almıyorsun?
This is the Rosenberger and Wegmus answering machine.
Emredersiniz.
Well? I'm answering machine of Alvaro Scuro...
Ben Alvaro Scuro'nun telesekreteri
The stupidity of the answering machine.
Telesekreter saçmalığı.
- He has answering machine
- Telesekreteri çalışıyordu.
" Your answering machine... seems not to work, so I decided to come.
- Telefonun... çalışıyora benzemiyor, o yüzden kendim geldim.
- The answering machine.
- Telesekreter.
Answering machine.
Telesekreter.
What about the message in my answering machine?
- Peki ya telesekreterimdeki mesaj?
This is from my home answering machine.
Ev telefonumun telesekreteri.
I found it on my answering machine, three days after he'd gone for the second time.
Telesekreterimde bulmuştum. İkinci kez gidişinden üç gün sonra.
" This is Harri's automatic answering machine.
" Şu anda Harri'nin telesekreteri konuşuyor.
- Your answering machine picked up.
Telesekreterin devreye girdi.
Damn those answering machine tapes!
Lanet olası telesekreterler!
The party never stops on Selina Kyle's answering machine.
Selina Kyle'ın telesekreterinde olaylar tükenmez.
I'd rather not get into this on an answering machine.
Bu konuya telesekreterde girmek istemiyorum.
- Mmm-hmm. Telephone, lamp, answering machine.
Telefon, lamba, telesekreter.
What's he need an answering machine for?
Bu cihaza neden ihtiyaç duysun?
- Since when am I the one- - This is the same answering machine Janek used for the shell of his box.
Janek'in kutuyu saklamak için kullandığı telesekreterin aynısı.
Your answering machine wasn't working so I... Hung up.
Telesekreterin çalışmıyordu bende... kapadım.
I left a message on her answering machine that I wanted to talk to her.
Onunla konuşmak istediğimi söyledim.
No, no, no, just get the darned answering machine all the time.
O mesajdan nefret ettim.
I got an answering-machine tape to prove it.
Telesekreterin bandında kayıtlı.
machine 144
machines 39
machine guns 30
machine gun 48
machine beeping 17
machine beeps 26
answer 536
answers 108
answer the question 474
answer me 1429
machines 39
machine guns 30
machine gun 48
machine beeping 17
machine beeps 26
answer 536
answers 108
answer the question 474
answer me 1429
answer him 69
answer my question 103
answer the phone 120
answer your phone 51
answer it 300
answer her 25
answer the door 38
answerphone 16
answer that 36
answer me this 70
answer my question 103
answer the phone 120
answer your phone 51
answer it 300
answer her 25
answer the door 38
answerphone 16
answer that 36
answer me this 70