English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Answer me

Answer me translate Turkish

7,771 parallel translation
Answer me!
Cevap ver bana!
Answer me.
Cevap ver bana.
- Yes. - Answer me.
- Cevap ver.
Answer me.
Cevap ver.
Answer me!
Cevap ver!
Answer me, look at me,
Cevap ver bana, bana bak,
Look at me and answer me, is okay for you?
Bana bak ve cevap ver, hazırmısın?
Then answer me this...
O zaman şunu yanıtla.
If I ask you a question, would you answer me honestly?
Eğer bir soru sorsaydım, dürüstçe cevap verir miydin?
Would you please answer me?
Cevap verir misin?
Lee, please answer me.
- Lütfen cevap ver.
- Answer me.
- Cevap versene.
Answer me something.
Cevap verin bakalım bana.
Answer me.
Cevap verin.
Hey, answer me.
Cevap versene.
I conjure you, by that which you profess, howe'er you come to know it, answer me.
Yalvarıyorum size, her nasıl biliyorsanız iddia ettiklerinizin hepsini cevap verin sorularıma.
Answer me!
- Cevap ver bana!
Answer me, Cor.
Cevap ver Cor.
Answer me when I talk to you.
Sana soru sorduğumda cevap ver.
- Don ’ t answer me back Mrs Miller.
- Susun Bayan Miller.
Bloody, answer me.
Cevap verin.
Answer me
Cevap versene.
If you can hear me, please answer me.
Eğer beni duyabiliyorsan lütfen cevap ver.
I want you to answer me.
Bana cevap vermeni istiyorum.
You're so passive-aggressive now that you won't even answer me.
O kadar pasif agresifsin ki bana cevap bile vermiyorsun.
? Why? you do not answer me?
Neden bana cevap vermiyorsun?
So, Shannon, I'm going to ask you something, and I need for you to answer me honestly.
Shannon, sana bir şey soracağım ve dürüstçe cevap vermeni istiyorum.
Answer me, you little freaks.
Küçük ucubeler, cevap verin.
Answer me!
- Cevap ver!
- Answer me, you fucking got it?
- Söyle lan, anladın mı?
- Answer me!
- Söyle! - Sakin ol!
Answer me.
Söyle bana.
Carmichael, answer me. Were you exposed?
Carmichael, cevap ver.
Daddy, if you don't answer me, I'm leaving.
Baba, cevap vermezsen giderim.
- Bullshit, answer me!
- Saçmalık, bana cevap ver!
Now I finally answer your question, you're gonna interrupt me?
Sonunda sorunu cevaplarken sözümü mü keseceksin?
I ask you a question, you answer it, you ask me a question, then I answer it.
Ben bir soru soracağım, sen cevaplayacaksın. Sen bir soru soracaksın ben cevaplayacağım, tamam mı?
Are there any other rhetorical questions you need for me to answer?
Cevaplamamı istediğin başka mecazi sorun var mı?
Honey, answer me.
Tatlım, cevap ver.
What will the answer get me?
Alacağım cevap ne olacak?
That document there gave me my answer.
Elinizdeki o belge benim cevabım.
Okay, so just look at me when you answer the questions.
Soruları cevaplarken bana bakın.
Before I answer that question, this is serious so use your ears and listen to me.
Soruya cevap vermeden önce, bu konu çok ciddi kulaklarını aç ve beni dinle.
No, the chaps at Fylingdales will be able to answer any question you might have about me or my mission.
Fylingdales'teki elemanlar bana ve görevime ilişkin soruları cevaplayabilirler.
You have an answer for me Mr.Taylor?
Bana cevap verecek misiniz, Sayın Taylor?
Furthermore, if she were standing, you'd notice she's got no panty line, giving me about five extra seconds to enter her swiftly before she realizes I am not the answer to her problems.
Ayrıca ayakta olsaydı iç çamaşırı olmadığını anlardın. Bu bana sorunlarının çözümünün ben olmadığını fark etmeden önce ona fişek gibi girmem için 5 saniye verir.
Answer me!
Cevap ver Carlos!
You asked me, and my answer is I think there's some weird chemistry going on in his brain.
Bana sen sordun, cevabım da şu, bence onun beyninde tuhaf kimyasal tepkimeler yaşanıyor.
Answer me, sir!
Cevap verin efendim!
Can you answer for me, did this used to be a Days Inn?
Burası önceden Days Inn Oteli miydi?
I don't mean to be insensitive... but I was kind of hoping you could answer a question for me.
Duygusuz olmak istemem ama buna bir açıklık getirebileceğini düşündüm.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]