English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Answer me this

Answer me this translate Turkish

476 parallel translation
Answer me this, Spirit.
Söyle bana Ruh.
If you're not Macaire, the escaped convict, answer me this : Who are you?
Eğer Macaire değilsen, kaçak mahkum, cevap ver bakalım : Kimsin sen?
Answer me this, will you?
Bana cevap verir misin?
Answer me this, what is bringing all that occupation money to this village?
Cevaplasana, onca işgal parası bu köye neler getirdi?
Answer me this.
Cevap verin.
All right, now answer me this.
Pekala o zaman bana şunun cevabını ver.
OK, answer me this - why didn't he try to influence me when I asked for his advice?
Peki, söyle bakalım, onun tavsiyesini sorduğumda neden beni etkilemeye çalışmadı?
Answer me this :
Şuna bir cevap ver :
In that case, answer me this.
Her neyse, şu soruma cevap ver...
- Then answer me this.
O zaman şuna cevap ver.
Answer me this instant.
Çabuk cevap ver.
- Well, answer me this then why didn't Jocasta play the blancmange at singles while you and Sandra and Alec and David had a proper game of doubles with four people?
- Öyleyse yanıt verin neden Jocasta pelteyle karşılıklı oynamadı? Bu arada siz, Sandra, Alec ve David dört kişiyle doğru düzgün çiftli oynardınız.
Answer me this.
Bana şunun cevabını ver.
I think he will answer me this time.
- Bence bu sefer cevap verecek.
Then answer me this.
Öyleyse şu soruma cevap ver.
Before I draw near to that stone, answer me this :
O taşın yanına gitmeden önce bana şunun cevabını ver :
But answer me this riddle, and all will be forgiven.
Bilmecenin cevabını ver biz de her şeyi unutalım.
Answer me this... and all will be forgiven.
Bana cevabı o verecek. Biz de bunları unutacağız.
But answer me this.
Ama bana cevap ver.
- Answer me this.
- Bir soruma cevap ver.
But answer me this one question. Has all of them riches brung you happiness, child?
Ama bir soruma cevap verin bu zenginlik size mutluluk verdi mi çocuğum?
Please answer me this.
Lütfen, bana şunu sor.
Before you touch that dial, answer me this question...
Aramayı yapmadan önce şu soruma cevap verin :
All right, laugh if you will, but answer me this :
Peki, isterseniz gülün Ama şuna cevap verin.
You shall answer to me for this!
Bunun hesabını vereceksiniz!
Then answer this one... why pick on me?
O halde buna cevap ver : niye beni seçtin?
This interrogation is meant to reveal the answer... if you my Lord, and Judge Raghunath repose your trust in me for a while
Sorgulamam bu sorunun cevabıyla ilgili... İzin verirseniz efendim, Savcı Raghunath beni biraz dinlesin.
You better give me an answer this time.
Bu sefer bana bir cevap versen iyi olur.
Not till you tell me this question, this answer.
Sorumu cevaplamadan olmaz. İstiyorum.
Now, let me hear what your answer is to this.
Şimdi, söyle bakalım buna nasıl yanıt vereceksin.
I have come for this, please give me an answer.
İşte bu yüzden geldim. Lütfen cevap verin.
Because, if I leave with empty hands, everybody in this village will answer to me - when I come back!
Elim boş geri dönersem, geri döndüğümde kasabadaki herkes bunun cezasını çeker.
I know, but this is not a good enough answer for me.
Biliyorum, ama bu cevap beni tatmin etmedi.
Do you want me to answer this letter from the San Diego zoo?
San Diego hayvanat bahçesine benim yazmamı ister misin?
I'm willing to forget all this... but you have to give me your answer by tomorrow, otherwise... I'll just have to defend my own interests.
Olanları unutmaya hazırım, ama yarına dek bana cevabınızı iletmeniz gerek, aksi halde kendi çıkarlarımı düşünmek durumunda kalacağım.
Cut out this nonsense and answer me.
Şu saçmalığı kes ve cevap ver bana.
Hilda! Come and answer this thing, it's driving me mad!
Yine o eski çiftlik evidir.
At this point it'd be wise to say most of us don't know the answer... to Hal Phillip Walker, but to answer one of his questions, as a matter of fact, Christmas has always smelled like oranges to me.
Bu aşamada pek çoğumuzun Hal Philip Walker'ı sorularını anlamadığını söylemek doğru olur. Ama bir sorusuna cevap vermek gerekirse Noel bana her zaman portakal gibi kokmuştur.
Someone must answer this for me.
Biri bana bunun cevabını vermeli.
BUT WHILE A VOICE WITHIN ME CRIES, I'M SURE SOMEONE MAY ANSWER MY CALL, AND THIS BITTER EARTH,
Ama içimde bir ses ağladıkça eminim birisi çağrıma cevap verecektir ve bu acı dünya oo-oo-oo-oo-ooh belki tüm bunlardan sonra artık acı olmayacak.
Let me just answer this page, sir.
Şunu halletmeme izin verin, efendim.
You will answer that nobody received such a directive and that I have no paper to prove the contrary and all this will turn against me.
Kimsenin böyle bir direktif vermediği, benim elimde bunu ispatlayacak bir belge olmadığı ve bu suçlamalardan zararlı çıkacağım tarzında bir cevap vereceksiniz.
This question never gives me any peace and I've become like a hungry dog chasing everywhere for an answer.
Bu soru beni hiç rahat bırakmadı aç bir köpek gibi cevabı bulmak için her yeri aradım.
Oh, darling... if I could answer that for you or for me... well, life on this planet would be a very different proposition.
Oh, tatlım... senin için ya da benim için... buna cevap verebilseydim... bu gezegende hayat çok farklı bir mesele olurdu.
- And he will answer to me or all of his cities will end up like this one!
- O da bana hesap verecek... yoksa tüm şehirlerinin sonu bununki gibi olur!
While I'm waiting for this moron to answer the telephone... let me say something to you, Norman Thayer, Jr.
Bu gerzeğin telefona cevap vermesini beklerken... sana bir şey söyleyeyim, Norman Thayer, Jr.
Answer me. Who is this?
Cevap verin, kimsiniz?
I want all you guys to know that it's a privilege that you picked me for this job and I hope I can answer your expectations.
Beni dinleyin. Şunu söylemeliyim ki ; Bu iş için seçilmem, benim için bir şereftir ve umarım beklentilerinizi boşa çıkarmam.
Answer me, Jennifer, Open the door this instant!
Cevap ver Jennifer!
Is this your handwriting? Answer me!
Bu senin el yazın mı?
From this day forth, anyone who throws roses at my son's feet will answer to me.
Bugünden itibaren, oğlumun yoluna gül yaprakları serenler, bana hesap verecekler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]