English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Answers

Answers translate Turkish

10,089 parallel translation
If I don't see him I'm gonna be asking these questions that I'm never gonna have the answers to.
Onu görmezsem, bu soruları soracağım. Ben asla cevabı alamayacağım.
There are no wrong answers.
Bunda yanlış cevap yok.
His continue search to find closure and answers to his sister's disappearance is the subject of this documentary.
Devam eden arayışlarına bir son verme ve ablasının kayboluşuna dair cevaplar bulma bu belgeselin konusu olacak.
Answers.
Cevaplar.
You promised answers.
Cevaplar için söz vermiştin.
There comes a time in man's search for meaning, when one realizes that there are no answers.
Bir zaman gelir, insan neden sorusunun cevabını aramaya başlar. Ta ki cevabın olmadığını fark edene kadar.
I need to get up there and get answers.
Oraya gidip cevap aramalıyım.
Just get as many answers as you can.
Elinizden geldiğince cevap almaya bakın.
- I want answers.
- Cevap istiyorum.
I was told that you might have some answers?
Senden bazı sorularımın cevaplarını alabilir miyim?
Answers I have.
Cevaplar bende.
I wasn't respectful of your beliefs... and I acted like I had all the answers, but I don't.
İnançlarına saygısızlık etmek istemedim ve tüm cevaplara sahipmişim gibi hareket ettim. Ama sahip değildim.
All right, well maybe we'll get some answers out of him.
Tamam, belki ondan yanıt koparırız.
- And I'm not used to your answers.
- Ben de cevaplarına.
I can tell you we need answers fast.
Acil cevaplara ihtiyacımız olduğunu söyleyebilirim.
Why ask me questions you already know the answers to?
Cevaplarını zaten bildiğin soruları niye soruyorsun?
I'm gonna send one of my guys over to ibis's office and see if they can get some answers in person.
Adamlarımdan birini Ibis ofisine gönderip şahsen cevap almaya çalışacağız.
I mean, obviously, this guy just wants some answers.
- Belli ki bu adam sadece yanıt istiyor.
I mean, you better ask some real questions and get some real answers, and hurry the fuck up!
Yani bir an önce gerçek sorular sorup gerçek yanıtlar alsan iyi olur amına koyayım.
Let me get you some answers.
Sana cevap bulamama müsaade et.
I guess that answers that question, huh?
Sorunun cevabı bu sanırım.
You want some answers?
Cevap istemiyor muydun?
We're gonna get some answers.
Gidip cevap alacağız.
All the answers will be found within.
Tüm cevaplar bunun içinde.
If there's a knock on this door, no one answers.
Kapı çalınırsa kimse açmasın.
Always wanting answers?
Hep cevap mı istiyor?
And already the public expects us to know the answers.
Ve halk artık sorularına yanıt vermemizi bekliyor.
Remember, we need answers as soon as possible.
Lütfen bize acilen yanıt gerektiğini unutmayın.
People starve, the masses are enslaved, and Caesar answers with, less bread and more circuses.
İnsanlar açlıktan ölüyor, yığınla köleler ve Sezarın buna karşılığı ise daha az ekme ve daha çok arena.
My head answers.
Aklım cevap veriyor.
And if I don't get some answers soon, a few of my city official friends in Atlanta won't be too happy to learn that one of their benefactors is being harassed.
Ve yakın zamanda bazı cevapları almazsam, Atlantadaki bazı dostlarım, velinimetlerininin canının okunmasına sevinmeyecektir.
She always answers her ph...
Her zaman telefonunu açıp...
I don't want excuses, doctor, I want answers.
Bahane istemiyorum doktor, cevap istiyorum.
Answers?
Cevaplar mı?
What is it like when he answers?
Onunla konuşmak nasıldı?
He answers to no one.
Hiç kimseye hesap vermez.
We're no getting any answers.
Hiçbir cevap alamıyoruz.
But you've got more questions than answers here.
Bununla birlikte kafanda cevaplardan daha çok sorular var.
I'm gonna go up there and come back with some answers about the A / C and the food and the Wi-Fi.
Oraya gideceğim ve klimayı, yemeği, kablosuz ağı sorup cevaplarını öğreneceğim.
It's impossible to ask too many questions as long as you pay attention to the answers.
Hayır, eğer cevaplara dikkat ediyorsan çok soru soruyorsun denmez.
You can keep asking me these questions, lady, but I'm not gonna know the answers!
Hanımefendi, sorulara devam edebilirsin ama yine de cevapları bilemeyeceğim!
And it held no answers to the questions that were troubling me.
Kafamı kurcalayan soruların hiçbirini cevaplamıyordu.
Three honest answers is all I require.
Tek arzum üç dürüst cevap.
Mars is the closest planet where we might find some answers about the origins of life and the possibilities of alien life.
Mars yaşamın kökeni ve yabancı hayatın imkanları.. hakkında bazı cevaplar.. bulabileceğimiz en yakın yer.
The answers wait in Galilee?
Cevaplar Celile'de mi yatıyor?
You're not used to having answers to your guesses.
Tahminlerinize cevap almaya alışık değilsiniz.
Press is gonna need answers on this in the morning and I got nothing.
Basının bu sabah bir cevaba ihtiyacı olacak bende ise hiçbir şey yok.
But we need answers.
Ama cevap bulmamız lazım.
The answers are at home.
Cevaplar evde.
I can't straight get answers out of anybody.
Hiç kimseden net cevap alamıyorum.
I don't have all the answers yet.
Henüz tüm cevaplara sahip değilim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]