Audio only translate Turkish
71 parallel translation
We're receiving audio only.
Sadece sesi alıyoruz.
Audio only.
Sadece ses.
Captain... we also have a portion of the last log entry. It's audio only.
Kaptan, son seyir defteri girişinin de bir kısmı var, sadece ses.
Audio only.
Sadece sesli.
Audio only. He said he was having problems with the vid.
Görüntü sistemiyle ilgili sorunları varmış.
Captain, I'm picking up a distress signal from Dukat, audio only.
Kaptan, Dukat'tan imdat çağrısı alıyoruz sadece ses var.
And they all came from a public Babcom unit, audio only.
Mesajların hepsi umumi bir telefondan sadece sesli gönderilmiş.
Audio only.
Sadece ses sinyali.
Captain, we're receiving a priority one distress signal from Barisa Prime, audio only.
Kaptan, Barisa ana gezegeninden öncelikli yardım çağrısı alıyoruz. Sadece ses var.
Receive transmission, audio only.
İletiyi al. Sadece ses olarak.
Captain Janeway, I'm receiving a transmission from Lieutenant Tuvok, audio only.
Kaptan Janeway, Binbaşı Tuvok'dan ileti alıyoruz, sadece sesli
Audio only.
Yalnızca ses.
We're being hailed, audio only.
Sesli ileti alıyoruz.
We're getting an incoming transmission from the biosphere vesseI- - audio only.
Biyoküre aracından gelen bir ileti var- - sadece ses.
We're being hailed- - audio only.
Aranıyoruz- - Sadece sesli görüşme.
Send them a reply in Interlac audio only.
Onlara Interlac ses mesajı gönderin.
I'm receiving a transmission on a secure channel- - audio only.
Bir mesaj alıyorum Güvenli kanaldan sesli mesaj.
We're being hailed, audio only.
Aranıyoruz, sadece ses.
audio only.
sadece ses.
We're being hailed by Ensign Kim, audio only.
Teğmen Kim. tarafından aranıyoruz.
Audio only.
Sadece teyp.
We're receiving a hail from Valen's ship- - audio only.
Valenin gemisinden sesli bir mesaj alıyoruz.
Audio only.
Sadece ses var.
Audio only.
Sadece ses ile.
- V'Las is hailing, audio only.
- V'Las arıyor. Sadece ses bağlantısı.
Transmitting a signal, audio only.
Bir sinyal yollanıyor, yalnızca ses.
Dallas and New York are audio only.
Dallas ve New York'ta sadece ses var.
Audio only.
Sadece sesi alabiliyoruz.
- Audio communication only.
- Yalnızca ses bağlantısı efendim.
- We can only get audio.
- Sadece ses alabiliyoruz.
I can only get audio.
Sadece sesli olarak alabiliyoruz.
I've tapped into your audio implants so only you can hear me.
Ses implantlarını açtım beni yalnız sen duyabilirsin.
Ironically, during an audio dictation that Lee makes only weeks prior to his passing, he comments on this distinction between his films and those made by other, less dedicated production companies.
İroniktir ki, Lee vefatından sadece haftalar önce yaptığı bir söyleşide kendi filmleriyle, bu işe kendilerini daha az adayan diğer yapımcıların filmleri arasındaki fark hakkında yorum yapar.
I can only give you audio.
Size sadece sesi verebilirim.
- Audio contact only.
- Sadece ses bağlantısı.
She's the only one capable of filtering audio streams that Chase is sending us.
Bu ofisteki, Chase'nin bize göndereceği ses akışını filitreleme yeteneğine sahip olan tek kişi o.
She's the only one capable of filtering audio streams Chase is sending us.
Bu ofisteki, Chase'nin bize göndereceği ses akışını filtreleme yeteneğine sahip olan tek kişi o.
Okay, gorgeous, I've put this thing through every audio filter I've got.There's only one thing I can tell you for sure.
Tamam, harika, bunu bulduğum bütün cihazlara taktım.Size emin olduğum ve söyleyebileceğim tek şey var.
the audio pickups are only good for so far.
Şu anda tek ihtiyacımız olan şey ses alıcıları.
Because usually, we are broadcasting live, but only in audio.
Çünkü genelde bizler yayın içinde yaşayan kişileriz ama sadece seslerimizle.
Audio, only.
Sadece ses.
No audio, only video.
Görüntü var ses yok.
But we can only pick up audio in the hallway outside the room.
Fakat sadece odanın dışındaki koridordan ses alabileceğiz.
That audio file is scheduled to be e-mailed to Vaughn every morning at 5 : 00 a.m. The only thing stopping it... me.
Vaughn'a gidecek ses dosyası, her sabah saat beşte, gönderilecek şekilde ayarlandı ve onu, sadece ben durdurabilirim.
Not only do they provide power... but any audio picked up can be transmitted through the wires... to any other outlet in the building... as long as you can manage to hook into a live circuit without electrocuting yourself.
Gereken enerjiyi sağlamakla kalmazlar, tüm sesler, kablolar vasıtasıyla binadaki başka prizlere kadar iletilebilir. Çarpılmadan gerekli devreyi yerleştirebildiğiniz sürece emrine amadedir.
Only you have no idea what he's saying because the audio sucks.
Toplantının ne hakkında olduğunu bilmiyordun, zira ses feci kötü.
It's a bonus chapter, and it's only available on the audio version.
Süpriz bir bölüm ve sadece sesli sürümünde var.
Oh, by the way, the audio book is only available... abridged.
Oh, bu arada müzik kitabının sadece özeti mevcuttu.
I've only got audio for now.
- Şimdilik sadece ses var.
Only audio.
Sadece duyacaksınız ama.
Now, I'm only going to say this once, so turn up your audio inputs.
Bunu sadece bir kez söyleyeceğim. Yani ses alıcılarınızı açın.
only 1631
only you 239
only me 129
only the best 34
only a little 36
only time will tell 38
only you can 21
only for you 27
only then 35
only now 58
only you 239
only me 129
only the best 34
only a little 36
only time will tell 38
only you can 21
only for you 27
only then 35
only now 58
only thing 21
only better 42
only i 19
only if you want to 26
only child 42
only one problem 30
only one way to find out 127
only once 48
only two 46
only one 202
only better 42
only i 19
only if you want to 26
only child 42
only one problem 30
only one way to find out 127
only once 48
only two 46
only one 202
only this time 157
only joking 24
only just 22
only about 26
only that 31
only in america 16
only us 19
only by reputation 21
only problem is 60
only problem 18
only joking 24
only just 22
only about 26
only that 31
only in america 16
only us 19
only by reputation 21
only problem is 60
only problem 18