Party of one translate Turkish
587 parallel translation
I bow to one of your own citizens of New Salem... who will address you further... on behalf of the great and incorruptible Whig Party.
Size büyük ve şerefli timsali Whig Partisi adına konuşma yapacak olan... New Salemli hemşerinizi takdim ediyorum.
Although this removes one of our star attractions of the luncheon... we may, as a result, have more time to tell you from the inside... just what this party has stood for and why we've asked you here today.
Bu durum, öğle yemeğimizin en önemli cazibelerinden birini götürse de sonuç itibariyle size toplantımızın amacı ve neden sizleri bugün burada topladığımızı anlatmak için daha fazla zamanımız var.
We're not in the ship now The whole position's entirely different You seem to forget that I'm a high party member, one of the first million in 1930.
Artık gemide değiliz Bütün pozisyonlar değişti 1930'da partiye üye olan ilk bir milyon kişiden birisi olduğumu unutmuşsun.
There were others, of course... but her own discrimination ruled them out... before it became necessary for me to intercede... until one night at a party at Ann Treadwell's.
Elbette başkaları da oldu ama kendi ayırt etme kabiliyeti sayesinde benim müdahale etmeme gerek kalmadan onları bizzat kendisi eliyordu. Ta ki bir gece Ann Treadwell'in evinde verilen bir partiye kadar.
He enclosed a fat money order with that and someone to join the house party and to pose as one of the guests.
Mektupla birlikte kabarık bir çek vardı. Misafirlerden biri gibi görünüp verilen partiye katılacaktım.
Looks like we missed one hell of a party.
Harika bir partiyi kaçırmışız.
But now it grieves us to inform you that one of our own tribunes has betrayed his trust and joined this party of conspirators.
Esef duyarak söylemeliyim ki Tribünlerimizden biri de bize ihanet etmiş ve bu entrikacılar partisine katılmıştır.
A week earlier I had been introduced to one of these, Henry Miles, and he had asked me to a sherry party he and his wife were giving.
Bir hafta önce onlardan biri olan Henry Miles ile tanıştırıldım. O da beni karısıyla verdiği İspanyol şarabı partisine davet etti.
And I don't like being shoved out of my number one position next to you... at a party or any place else.
Ben de bir parti ya da başka bir yerde, senin yanındaki bir numaralı pozisyonumun... itilip kakılmasından hoşlanmıyorum.
And one of them sticks a gun in my back and says "This party's going on till we say it's over, Buck."
Bir tanesi, sırtıma bir silah dayadı ve şöyle dedi : "Bu eğlence, biz bitti diyene kadar devam edecek, koca adam."
It's been one party after another never any sleep, all sorts of fascinating men.
Bir partiden diğerine. Hiç uyumadan. Ve etrafta hoş adamlarla.
Oh, he is just one of the most important men in our party.
Oh, o bizim gurubumuzdaki en önemli insanlardan biri değil.
Just one of the party.
Sadece bir parti.
But, Sea Wife, I am one of the party!
Ama, Deniz Meleği, Ben de ekipteyim!
- Let go! Sea Wife, I am one of the party.!
Deniz Meleği, ben de ekipteyim!
Agnes, you bring a beau by one of these nights, and we'll cook up a party.
Agnes, bir gece yakışıklı birini getir de parti verelim.
One of the boys was onto this wild party.
Gençlerden biri çılgın bir partiye katılmış.
The benefit of all before the that of one, Mr. Party Boss.
Herkesi peşinden sürüklemenin avantajı, Bay Parti Başkanı.
It's a cocktail party at one of the richest families in Philadelphia.
Philadelphia'daki en zengin ailelerden birinin kokteyl partisi.
The invalidity of a case file is distinguished from the nullification, because the judge can cancel the first one, whereas... the nullification can only be cancelled by the interested party...
Bir dava dosyasında bir sözleşmenin hükümsüzlüğü, feshinden farklıdır çünkü hakim hükümsüzlüğü iptal edebilirken fesih sadece sözleşmenin tarafları tarafından iptal edilebilir...
We should have an engagement party one of these days.
Bu günlerde bir nişan partisi yapmalıyız.
But Comrade Fiedler, on whose ambitions the British so accurately counted... accepted the evidence as true... and thus became party to a monstrous plot to destroy - to murder, in fact... for Mundt now stands to lose his life... one of the most vigilant defenders of our democratic republic.
Fakat kendisi çok güvenilen ve hırslı bir İngiliz olan Yoldaş Fiedler, delilleri doğru olarak kabul etti. Aslında bu yüzden, korkunç bir planla katletmek, yok etmek için bir ekip kurdu. Bu adam Mundt için kendi hayatını heba etmiş demokratik cumhuriyetimizin en ihtiyatlı savunucularından biridir.
He told me to join the party as one of the guests.
Partiye konuklardan biri olarak katılmamı söylüyordu.
You might have been one of the adverse party.
Düşman örgütlerden birinin adamı olabilirdin.
One crewman, member of the landing party... dead by violence.
Bir tayfa, yüzeye inen ekibin bir üyesi öldü.
Notify Transporter Room to prepare to beam up one member of the landing party.
Işınlama odasına bir kişinin ışınlanacağını haber verin.
On the one side stand the Royalist party of King Charles, on the other, Cromwell's Parliamentary party, the Roundheads.
Bir tarafta Kral Charles'ı destekleyen kraliyet taraftarları diğer tarafta, Cromwell'in parlamento taraftarları, Cumhuriyetçiler.
That might sound like a party to you, but it ain't my idea of one.
Sana parti gibi gelebilir ama benim eğlence anlayışıma uymuyor. Atla.
And if I remain here, no one of our party would be able to aid Captain Kirk.
Burada kalırsam grubumuzdan hiçbiri Kaptan Kirk'e yardım edemez.
An old member of the socialist faction he was one of the founders of the city's Communist Party.
Sosyalist fraksiyonun eski üyesi şehrin Komünist Partisinin kurucularından biriydi.
You have now out of service in one section of the Filoz era shall, in any consequence of any law or regulation be discharged from such service but shall be delivered up on claim of the party to whom such service may be due.
Siz şu anda Filoz'da ve hizmet dışı yasa ya da yönetmelikler uyarınca görevden alınacak ama istenirse teslim edilecek.
However, as it is known, this ultimatum... was preceded by one from the Conservative party... with precisely the opposite demands... namely, the immediate release of Sophianos... in order to save the M.P.
Yine de, bilindiği gibi, bu ultimatom... Muhafazakar partiden birinin öncülüğünde yapıldı... tam olarak zıt isteklerle... şöyle ki, milletvekilini kurtarmak için Sophianos hemen serbest bırakılmalı.
Goering revealed : a hero of the war, a man that he laughs and he appreciated the life, that it believed to be one moderadora force in the party.
Göring, Nazi partisi içinde dengeleyici konumdaki ehl-i keyif bir savaş kahramanı imajı çiziyordu.
One lady of our city it was Berlin, to an anniversary party of Adolf Hitler.
Kasabamızdan bir bayan, Führer'in doğum günü resepsiyonu için Berlin'e gitmişti.
When the official party finished, Hitler left immediately, but Eva Braun invited some people to go up to its small room for an anniversary party e one of them found a record, with a success of the time, a music to dance.
Resmî kutlama bittiğinde Hitler inzivaya çekildi. Ancak Eva Braun bazı kişileri doğum günü partisi için üst katta bulunan oturma odasına çağırdı. Dans etmek için, hit parçalardan birine ait bir kayıt bulundu.
Its advising one was the implacable and smart Andrei Zhdanov, the leader of the Party Communist in Leningrad.
Yardımcısı katı ve becerikli biri olan Leningrad Komünist Partisi'nin başkanı Andrei Zhdanov'du.
"This one, I say, doesn't want to be a member of the Socialist Party"...
"Bu Sosyalist Parti'ye üye olmak istemiyorum" dedim...
You were one of the first on the spot but you didn't inform the Party branch or the District Committee ;
Oraya ilk varanlardan biriydiniz. ... ama ne Parti koluna, ne de Bölge Komitesine haber vermediniz.
- One hell of a party.
- Ne partiydi ama.
The Cylons have captured one of your party.
Cylonlar sizden birini yakaladılar.
I deduced that one of the guests at the party took the risk of putting the poison in the glass.
Konuklardan birinin kadehe zehir konduğunu gördüğünü düşündüm.
But I have one question. What does... "The injured party may make whatever she desires of this... document" mean?
Ancak bir sorum olacak. "Zarara uğramış taraf bu belgeyi istediği şekilde kullanabilir", ne anlama geliyor?
Miklas or one of his damn party friends has put you up to it!
Miklas veya kahrolası parti arkadaşlarınızdan birisi sizi bunun için kışkırtıyor.
You know, it may - it may be, Wally, that one of the reasons... that we don't know what's going on... is that when we're there at a party, we're all too busy performing.
Belki de Wally, neler olup bittiğini bilememe sebeplerimizden birisi de, partideyken rol yapmaya o kadar dalmamızdır.
You have been like so many others, the best revolutionaries. One of the engineers on the locomotive of this train that pulls this revolution on the tracks of historical necessity laid out for it by the party.
Siz de pek çok iyi devrimci gibi bu devrim trenini tarihsel zorunluluk rayında ilerleten lokomotifin makinistlerinden biri oldunuz.
Then one of the jungle party goes mad from drinking swamp water.
Sonra ormandaki gruplardan biri bataklık suyu içmekten delirir.
With Salen out of the picture temporarily, no one will think twice if he throws a party.
Salen bir parti düzenleyecek olursa hiç kimse partiye katılmak için ikinci kez düşünmeyecektir.
Well, during our party here, one of the girls was... attacked... that's where I found the tag.
Partimiz, sırasında kızlardan biri saldırıya uğradı. Ve ben yerden bu etiketi buldum.
One typical party occurs at the Long Island estate... of Mr. And Mrs. Henry Porter Sutton... socialites, patrons of the arts.
Long lsland'da Bay ve bayan Henry Porter Sutton'ın düzenledikleri... tipik bir parti, hayatın patronlarını.... biraraya getiriyor.
It was one hell of a party!
Acayip güzel bir partiydi!
There's only one kind of party they'll give him.
Çünkü ona verecekleri tek bir cins parti var.
party of two 19
ones 44
one day at a time 90
one moment please 57
one more time 797
one day 2293
one thing at a time 106
one month later 23
one more 931
one year ago 42
ones 44
one day at a time 90
one moment please 57
one more time 797
one day 2293
one thing at a time 106
one month later 23
one more 931
one year ago 42
one more shot 23
one more day 57
one more hour 17
one more chance 34
one hundred 76
one more minute 37
one step at a time 173
one more round 22
one more drink 18
one more thing 865
one more day 57
one more hour 17
one more chance 34
one hundred 76
one more minute 37
one step at a time 173
one more round 22
one more drink 18
one more thing 865
one moment 967
one and two 35
one second 1230
one sec 340
one night 558
one at a time 318
one time 516
one week 142
one point 33
one game 29
one and two 35
one second 1230
one sec 340
one night 558
one at a time 318
one time 516
one week 142
one point 33
one game 29