Be free translate Turkish
5,777 parallel translation
- and you can be free.
- Sen de özgür kalacaksın.
We should be free to go wherever we want, however we want.
Nereye gitmek ve nasıl gitmek istersek bunda özgürüz.
I'll finish it, and I'll finally be free.
Bitireceğim ve nihayetinde özgür olacağım!
Depending on what's negotiated, you will eventually, with some stipulations, be free.
- Pazarlığa bağlı olarak bazı koşullarla da olsa nihayetinde özgür kalacaksın.
I wanted to be free of, uh...
Ailemden kurtulmuş olmayı istedim.
Couple days, I'll be free of this place.
- Bir, iki güne buradan kurtulacağım.
The sooner you perform the spell, the sooner I'll be free to kill the bastard.
Büyüyü ne kadar çabuk yaparsan ben de o kadar çabuk piçi öldürürüm.
I know I had to leave or never be free.
Benim ayrılmam lazım yoksa hiç özgür olamam.
Every soul in this room yearns to be free.
Bu odadaki her ruh özgür olmak için yanıp tutuşuyor.
I know I had to leave or never be free.
Kaçmazsam asla özgür olamayacağımı biliyordum.
Every soul in this room yearns to be free.
Bu odadaki her ruh özgür olmayı arzuluyor.
When we're done, You'll be free.
İşimiz bittiğinde, özgür olacaksın.
Everything was trust, join the circus and be free
Evet! Her şey içinde bulunduğumuz anla ilgiliydi. Ucube gösterisine gir ve özgür ol.
But it's not like that. For me this is my art and be free and unfortunately means I must dodge the law.
Benim için mesele, sanatımı yapmak ve özgür olmak ve ne yazık ki, bunu yapmak için yasaya karşı gelmem gerekiyor.
You'll be free to do whatever you want, provided you promise not to harm me.
Böylece istedigini yapmak için özgür kalabilirsin. Eger bana zarar vermeyecegine söz verirsen.
One of you bastards has got to be free Friday night.
Bu piçlerden biri cuma gecesi boş olmalı.
And I will be free.
Özgür olacağım.
I shall never be free of its memory. No.
O anıdan asla kurtulamayacağım.
Release me, and her soul will be free.
Beni bırakırsın, ruhu serbest kalır.
We're gonna be free.
Özgür olacağız.
I just want to be free.
Sadece özgür olmak istiyorum.
Because I want to be free.
Çünkü özgür olmak istiyorum.
I can be free...
Ben özgür olabilir...
Cos if there's one thing I know, it's that none of us will be free until we stop thinking of ourselves as victims and become masters... - and mistresses - of our own lives and our own futures.
Çünkü bildiğim bir şey varsa, o da kendimizi kurban olarak düşünürsek ve kendimizin efendisi ya da kendimizin metresi olmazsak asla kendi hayatımızda özgür olamayacak ve asla bir geleceğimizin olmayacağıdır.
I never told you, but my wish was to be free from the life that would have been forced onto me.
Size hiç söylemedim ama benim dileğim, yaşamaya zorlandığım hayattan kurtulmaktı.
So there'll be no more free passes for our whisky boats.
Bu yüzden artık viskilerimizi taşıyan botlar için serbest geçiş olmayacak.
You will, in effect, be symptom free, the hunger will be gone.
O etkiyle bulgular azalacak, açlığın gitmiş olacak.
It had to be pulled free.
Serbest bırakılmak için çekilmişti.
I have three free minutes, and it would be great to use those three free minutes peeing or eating something instead of here again with you and your annoying phone calls.
Seni dinlemek için üç dakikam var. Ve bu üç dakikayı işemek veya seninle beraber bir şeyler yemek yerine senin o sinir bozucu telefon konuşmaların için kullanmak harika olurdu. Çok meşgulüm.
Sometimes it felt like I was stuck in an emotional prison waiting to be set free from my feelings for Matty, and now that I had Luke, the handcuffs were coming off.
Bazen duygularımdan oluşan bir hapishanede mahsur kalmış gibi hissediyordum. Matty'e karşı hissettiklerimden kurtulmayı bekliyordum. Artık Luke olduğuna göre kelepçeler çıkabilirdi.
By 2045, we will be able to live free of our biological bodies...
2045 yılında biyolojik vücudumuzun dışında yaşayabilir hale geleceğiz.
You will be free.
Böylece özgür olacaksınız.
That means in two days, your father will be a free man.
Babanın iki gün içinde özgür bir adam olacağı anlamına geliyor.
- I wanted to be the first person to make a free ascent to The Nose on El Capitan
Lynn Hill, Yosemite'deki uğrak yerine cüretkâr bir vizyonla geri döndü. El Capitan'daki Burun'a tamamen serbest tırmanış yapan ilk insan olmak istedim.
If he slips and falls and opens his parachute will be saving his life but breaking the law. By practicing free-base in Yosemite, Dean, crossing a fine line.
Ancak, Yosemite'de serbest BASE egzersizi yapmak
Yosemite always be there for people who have a free spirit and enough power for all of us who want large-scale adventure.
Yosemite, her zaman özgür ruhlu ve sınırsız ham enerji sahibi insanlar için her zaman orada olacak. Aramızdan, ileri düzeyde macera peşinde koşanlar için.
Mine to free you from this curse And yours to be human.
Ben seni lanetten kurtarmak istiyorum sen de özgür olmak istiyorsun.
I wish that they were, then they'd be doing their silica weirdness family free.
Keşke olsalar da silika garipliğini ailesiz yapsalar.
Free will can be dangerous, but I don't have to tell you that.
Özgür irade tehlikeli olabilir. Ama bunu söylemek zorunda değilim.
But night is time to be free.
Ama gece özgür olma zamanıdır.
Now, this casket could be the difference between him going to jail and walking free.
Bu tabut onun hapse girmesi veya özgür... kalması arasındaki fark olabilir.
There is a lot to be said, though, for being free to speak your mind.
Ama denecek çok şey var. Fikrimi açıkça ifade edebilmem için.
But every minute of every day, you're free to decide who to be and how to live.
Ama her günün her dakikası kim olacağına ve nasıl yaşayacağına karar vermekte özgürsün.
I would like to ask, now that your father has passed, that you allow there to be open and free elections for the office of president of Abbudin, monitored by the U.N., open to any candidate,
Artık babanız da öldüğünden Abbudin başkanlığı için, BM tarafından kontrol edilen açık ve serbest seçimler yapılmasına izin vermenizi istiyorum. Her adaya açık bir seçim.
My brother would like you to be present for the signing of the motion to amend the constitution to allow free elections in Abbudin.
Kardeşim Abbudin'de serbest seçimlere izin veren anayasa değişikliğini sağlayan önergenin imzasında orada olmanı istiyor.
If you allow there to be open and free elections for the office of president of Abbudin.
Babamızın tamamlayamadığı bir şeyi tamamlayabilirsin. - Nereden başlayalım? - Abbudin Başkanlığı makamı için serbest ve açık seçimler olmasına izin verirseniz.
It wouldn't be the first time I worked for free.
İlk olmaz zaman ücretsiz çalıştı.
Two weeks ago I was released and would be drug-free to get back my job.
İki hafta önce çıktım. İşimi geri alabilmem için bunlardan uzak durmalıyım.
Then you will be a free man.
O zaman özgür bir adam olacaksın.
Russell Thomas Beck, you are here today by your own free will with the understanding that Sharon O'Dwyer Raydor will, at the end of these proceedings, legally be your parent through adoption - -
Russell Thomas Beck, bugün buraya özgür iradenizle bu süreç tamamlandığında Sharon O'Dwyer Raydor'ın evlat edinme yoluyla kanunen ebeveyniniz olacağını bilerek geldiniz.
Hey, weirdoes, we support your right for free assembly, but there might be a serial killer among you, so watch your back.
"Özgürce toplanmanızı destekliyoruz çatlaklar, " ama aranızda bir seri katil var, o yüzden dikkatli olun. "
freeze 1975
free 1319
freedom 506
freeman 47
freezing 64
freedman 61
freeway 47
freezer 21
freely 17
freelance 36
free 1319
freedom 506
freeman 47
freezing 64
freedman 61
freeway 47
freezer 21
freely 17
freelance 36
freestyle 16
freelancers 16
free beer 19
free food 26
freeze it 76
free as a bird 28
free booze 17
free man 17
freeze frame 16
free card 49
freelancers 16
free beer 19
free food 26
freeze it 76
free as a bird 28
free booze 17
free man 17
freeze frame 16
free card 49
free will 29
free of charge 82
free at last 59
free me 36
free zone 79
free environment 20
freedom of speech 20
freek 37
free and clear 29
free country 23
free of charge 82
free at last 59
free me 36
free zone 79
free environment 20
freedom of speech 20
freek 37
free and clear 29
free country 23