English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Beautiful girls

Beautiful girls translate Turkish

462 parallel translation
A happy birthday to Queenie, the queen of New York's beautiful girls.
İyi ki doğdun Queenie, güzel New York kızlarının kraliçesi.
Diamonds should only be worn by beautiful girls.
Elmas sadece güzel kadınlar içindir.
- Beautiful girls and...
- Güzel kızlar ve...
I want to do a show with silk drapes, with lace, with beautiful girls.
Ben ipek perdeler, danteller ve güzel kızlarla bir gösteri yapmak istiyorum.
Where you gonna find these beautiful girls?
Bu güzel kızları nereden bulacaksın?
Beautiful girls.
Güzel kızlar.
This Lompoc is noted for its beautiful girls.
Lompoc, güzel kızlarıyla tanınır.
This is the customary roundup of refugees, liberals and beautiful girls for Mr. Renault, the prefect of police.
Polis, Bay Renault için göçmenlerin, liberallerin ve güzel kızların tutuklanması sıradan bir olay.
I've never seen so many beautiful girls in my life.
Ömrüm boyunca bu kadar çok güzel kız görmedim.
Now the lines began to shout, "Listen Don Faustino, there are beautiful girls over the cliff, why don't you chase them?"
İnsanlar bağırmaya başladı : Don Faustino, uçurumun altında güzel kızlar var, peşlerinden gitmeyecek misin?
You have only to command it and the most beautiful girls in Baghdad will be yours for the asking.
Tek bir emrinizle Bağdat'ın en güzel kızları sizin olur.
- Ah, Baía. Land of romance... moonlight, music, beautiful girls.
Romantizmin, ay ışığının, müziğin ve güzel kızların ülkesi.
Moonlight. Beautiful girls.
Güzel kızlar.
Tonino, what beautiful girls!
Tonino, kızlar süper!
- Thank you. - Don't forget to watch my number with all those beautiful girls.
- Benim dansımı izlemeyi unutma tüm o güzel kızlarla.
We could have some Sunday supplement stories about beautiful girls... -... who are victims of the slums.
Varoşların kurbanı olan güzel kızlar hakkında bir Pazar eki çıkarabiliriz.
My sister is one of the most beautiful girls in New York.
Kız kardeşim New York'daki en güzel kızlardan biridir.
Beautiful girls are waiting for samurai.
Tüm güzel kızlarım samurayı bekliyor.
We have beautiful girls inside.
İçeride güzel kızlar var.
I never knew there were so many beautiful girls.
Bu kadar çok güzel kız olduğunu hiç bilmiyordum.
How three such beautiful girls can make three such horrible sounds.
Bu kadar güzel üç kız nasıl olur da bu kadar berbat ses çıkarabilir?
There were all these beautiful girls, and one kept looking at me.
Bir sürü güzel kız vardı ve biri gözlerini benim üzerimden ayırmıyordu.
- Many beautiful girls?
- Güzel kızlar çok muydu?
I don't care if you find a tribe of beautiful girls, eager!
Güzel kızlardan oluşan bir kabile bulsan bile umurumda değil. Unutmalısın!
Beautiful girls
Kızlar hayranlık verici.
Oh, do you like good food, wine... fine music, wonderful dancing, and... beautiful girls?
İyi yemekten hoşlanır mısın? Şarap,... iyi müzik, harika dans ve güzel kızlar.
Lots of beautiful girls.
Pek çok güzel kız.
Beautiful girls...
Güzel kızlar...
You're one of the most beautiful girls I've ever seen.
Gördüğüm en güzel kızlardan birisin.
If you like beautiful girls.
Güzel kızlardan hoşlananlar için.
Bring out those beautiful girls!
O güzel kızları getirin!
Bring out those beautiful girls!
Çıkartın o güzel kızları!
- Who only kills beautiful girls.
- Kim sadece güzel kızları öldürür.
Beautiful girls are not looking beautiful in the water but you look even more beautiful.
Güzel kızlar suya girince güzel görünmezler ama sen daha da güzel oldun.
"Narratives of two small girls, each child describing " a beautiful lady in white who promised her chocolates, " enticed her to a secluded spot
"İki küçük kızın anlattığına göre, her çocuk kendisine çikolata vereceğini söyleyip tenha bir köşeye çeken ve orada boğazından hafifçe ısıran beyazlar içindeki güzel kadını anlattı."
The champagne, and those girls and their dancing... those beautiful silver things, and the ice, and the caviar....
Şampanya, o kızlar ve dansları... o güzel gümüş takımlar, buz, havyar...
Now, I love beautiful little girls like this one.
Ben de bunun gibi güzel küçük kızları severim.
I'm going to take all the beautiful little girls like you and I'm going to put them together and make pictures with them.
Senin gibi güzel kızların hepsini alacağım bir araya getirip birlikte resimler yapacağım.
beautiful young girls.
Genç, güzel kızlar.
She must be very beautiful, and well dressed, if she is to compete with girls from wealthier houses.
Eğer daha zengin evlerdeki kızlarla rekabet edecekse... çok güzel olmalı ve çok güzel giyinmeli.
Did you date any, uh, beautiful Japanese girls?
Güzel Japon kızlarla çıktın mı?
Tell me, are the girls in the other room more beautiful than me?
Diğer odadaki kızlar benden güzeller mi?
I suppose I've seen prettier girls in dancehalls but you're sort of beautiful, I'd say.
Herhalde dans salonlarında daha güzel kızlar görmüşümdür ama siz bir şekilde harikasınız bence.
- We have beautiful English girls.
- Güzel İngiliz kızlarımız var.
You have two beautiful little girls, Madame.
- Kızlarınızın ikisi de güzelmiş Madam.
Backstage are five of the girls who have reached the contest finals, and we are here to choose Miss Body Beautiful.
Sahne arkasında, yarışmada finale kalan beş kız var. Ve bizler de bayan Güzel Vücutlu'yu seçmek üzere buradayız.
We always give our girls such beautiful names.
Biz İtalyanlar kızlarımıza hep böyle güzel isimler veririz.
- You're beautiful, girls.
- Güzelsiniz kızlar.
She's one of those girls that distributes the healing water, she's beautiful, young and ancient, a child and a woman already, authentic and radiant.
Şifalı suyu dağıtan kızlardan biri, çok çok güzel, genç ve eskil, bir çocuk, şimdiden bir kadın... kendine has, ışıltılı.
A line of beautiful chorus girls dancing down these stairs.
Bir sürü güzel dansçı kız da merdivenlerde dans edecek.
Did he think the Neapolitan girls were beautiful?
Napolili kızları çok mu güzel bulurmuş?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]