Beautiful mind translate Turkish
168 parallel translation
Nothing I could think of could screw you up more than what's already in that beautiful mind.
Benim düşünebileceğim hiçbir şey seni o güzel kafadakilerden fazla bozamazdı.
That's right, beautiful mind.
Doğru, güzel kafa.
'Cause it takes a beautiful mind to come up with not canceling the golf outing, but telling you that I did just to get you to spill your guts.
Golf turunu iptal etmemeye ancak güzel bir kafa karar verebilir. Ama sana aksini söyleyip baklayı ağzından çıkarttım.
I will continue here as long as I can... as long as you are beset by the haunting illness... which I saw consume your beautiful mind.
Burada devam edebildiğim kadar edeceğim. Aklını yok ettiğini gördüğüm bu hastalık seni kuşatmaya devam ettiği sürece.
You have a brilliant and beautiful mind that needs challenging. I hope those women can keep up with you.
Zeki ve alımlı beyninin ilgi çekmeye ihtiyacı var.
Yeah, it works great if you're the guy in A Beautiful Mind.
"Akıl Oyunları" filmindeki adamsan!
I can see past your hydrocephalic head... and into your beautiful mind.
Hidrosefal kafanı geçip "Akıl Oyunları" nı görebiliyorum.
Her beautiful mind mind caressed my heart
Güzel duyguları duyguları okşuyor gönlümü.
A Beautiful Mind, that Ron Howard movie about the insane mathematician?
Deliren bir matematikçiyle ilgili bir film, Ron Howard çekmişti.
Not that she's heavy mind you, she's very beautiful.
Ah, şişman zannetmeyin. Çok güzeldir.
In my mind, I see only a beautiful Tane.
Aklımda sadece bir tane güzeller güzeli Tane hatırlıyorum.
Luxury, riches, beautiful women, sumptuous banquets till the cock crows, sweet pleasures to befuddle the heart and mind, every vice welcomed and never turned away - all these delights have corrupted me... and this is the result.
Lüks, zenginlik, güzel kadınlar... Son horozun ötüşüne kadar tatlı bir son akşam yemeği... Donuk bir kalp ve zihnin güçsüzlüğü...
And if you don't mind my saying so, sir, she's quite beautiful.
Ve söylememin bir mahsuru yoksa, o oldukça güzel biri.
Yeah, well, see, although, you know, my breasts are beautiful and firm they do often have a mind of their own and they can go off in different directions without adult supervision.
Şey, bakın, göğüslerim güzel ve sıkı olmalarına rağmen genelde kafalarına göre takılıp, yetişkin biri yönlendirmeden de ters yönlere gidebiliyorlar.
- Beautiful as you are, your body is of less interest to me than your mind.
- Güzel olsan da aklın, vücudundan daha çok ilgimi çekiyor demek.
Good gracious. If I was as beautiful as she was, I wouldn't mind people knowing my real name.
Aman Tanrım.Onun kadar güzel olsaydım insanların ismimi bilmesi umrumda olmazdı.
I've never met a more beautiful-looking woman, in the face, in the body and in the mind, than my wife.
Kalbinde, yüzünde ve zihninde karım kadar güzel birisiyle daha tanışmadım.
I really don't mind a house full of beautiful women.
Güzel kadınlarla dolu bir eve itirazım yok.
Tell her how beautiful she is, how her perfume drives you crazy, how you can't get her eyes out of your mind.
Ona ne kadar güzel olduğunu parfümünün seni baştan çıkardığını bir an bile gözlerini ondan alamadığını söyle.
Everything before, everything beautiful, does not exist in the public mind.
Önceki her şey, güzel olan her şey, artık insanların gözünde öyle gözükmüyor.
And then, suddenly, this beautiful lady she spoke up and said that was the thing she didn't mind about Hitler was the way he was treating the Jews.
Sonra birdenbire, bu güzel hanım yüksek sesle konuşarak, Hitler'in Yahudilere yaptığı muameleyi yanlış bulmadığını söyledi.
If you don't mind my saying, you have a beautiful daughter.
Beni mazur görün ama çok güzel bir kızınız var.
Although your body is still young, your mind is bigger and beautiful than anyone else.
Görüntün hala küçük olsa da kalbin herkesten büyük ve güzel.
I can blow out my candle when i go to bed... and see you in my mind imagine your wild hair, your eyes... your beautiful hands.
Uyumaya gidecekken lambamın mumunu üflediğimde gözümde seni canlandırabiliyorum. O dağınık saçlarını, gözlerini güzel ellerini hayal edebiliyorum.
I've been chosen on behalf of my wonderful crew... to represent the mission to Mars... and an image that comes to my mind... is looking through the porthole... at the blue-white globe... beautiful... so fragile, so small.
Harikulâde mürettebatım adına seçildim Mars misyonunu temsil etmek için ve aklıma gelen bir hayali... Mekiğin penceresinden bakan mavi-beyaz yerkürede güzel oldukça narin, oldukça küçük.
Every time I look upon your face... my heart stops... I lose my breath... my mind goes mental... because I think you're the most beautiful girl... in the whole world.
Yüzüne her baktığımda... kalbim duruyor... nefesim kesiliyor... aklım karışıyor... çünkü bence sen... dünyanın en güzel kızısın.
And that is one smashing dress you have on, lf you don't mind I would just like to say hello to my husband Seymour and to my beautiful successful son, Harold.
Ne çarpıcı bir elbise giymişsin. Tappy, sakıncası yoksa kocam Seymour'a ve başarılı ve yakışıklı oğlum Harold'a merhaba demek istiyorum.
"La ilaha illa Allah"... that beautiful phrase which many Muslims chant over and over in their mind, or vocally, to constantly remind themselves of the unity of the God.
"La ilaha illa Allah"... Bir çok Müslüman ezgisinde yer alan bu cümle, sesli ya da sessiz bir çok defa, tekrarlanarak Allah'ın birliği hatırlanır ve yaşama amacına odaklanılır.
That night, Pip spent all his sleeping hours unable to get Estella's beautiful face out of his mind.
Pip o gece uyurken, Estella'nın güzel yüzünü bir türlü aklından çıkaramadı.
And if you don't mind my saying so, a very beautiful house, too.
Ve söylememde sakınca yoksa, çok güzel bir eviniz var.
Nothing clears the mind like basking in the glow of a beautiful naked woman.
Hiçbir şey kafanı, hayranlık uyandıran güzel, çıplak bir kadın gibi dağıtamaz.
"How could anybody in their right mind hate such a beautiful book?"
Normal bir insan böyle güzel bir kitabı nasıl beğenmez?
Rarely do I mind being kissed by a beautiful woman.
Güzel bir kız tarafından öpülmenin hiç sakıncası olmaz.
Let me die now. If a man can't voice to a beautiful woman... the zephyrs that are blowing through his mind- -
Bir erkek güzel bir kadına zihninde esen meltemleri dile getiremiyorsa artık, bırak öleyim.
Guys, I know we've been here forever... but I very quickly want to tell you what we have in mind... for this beautiful Dragonfly property.
İçeride çok kaldığımızı biliyorum. Ama Dragonfly adlı o güzel mülk için aklımızdakileri size hemen anlatmak istiyorum.
It's a beautiful morning, and the sun is shining. And you changed your mind about the Jewish thing.
Güzel bir sabah, güneş parlıyor, ve sen şu Musevilik hakkındaki fikrini değiştirdin.
There I was, just checking out the view, and it is beautiful, mind you... when suddenly the floor started to give way beneath me.
Oradaydım, sadece manzaraya bakıyordum, çok güzeldi ve aniden zemin kaymaya başladı.
Hey, you mind if I dance with the beautiful lady?
Bu güzel kızla dans etmemin kusuruna bakarmısın?
I've something beautiful in mind.
Kafamda çok güzel bir şey var.
Don't mind, but I paint only beautiful people!
Boş versene! Ben güzel insanların resmini çizerim.
The sight of you has driven me out of my mind, O beautiful one
Senin görünüşün beni tahrik ediyor. Bu çok güzel.
For the wind... when it comes to Paris it has one thing on its mind only wasting away time in the beautiful neighbourhoods in Paris...
Rüzgar için Paris'e gelince aklında sadece bir şey var Paris'teki güzel mahallelerde vakit öldürmek...
I don't mind getting called beautiful.
Bana güzel denmesi sorun değil.
Actually, I wouldn't mind paying the extra nine-and-a-half bucks a pack today, because life is beautiful.
Aslında, bugün bir pakete dokuz buçuk dolar da ödesem umurumda olmazdı, çünkü hayat güzel.
What can I tell you? I've got a beautiful mind.
Demek ki Tanrı bana zihin açıklığı vermiş.
And then you go ahead, and you belittle it by turning it into pornography, and I think that the reason why you're doing this is because men can't handle it the fact that these women can have this amazing, fucking, beautiful, mind-blowing orgasm, without a fucking cock!
ve sonra, seviyeyi alçaltarak pornografiye geçiyorsun... ve bence bunun sebebi... erkeklerin, kadınlar onların s * kleri olmadan da mükemmel, sarsıcı... bir s * kiş yaşayabileceklerini kaldıramayacak oluşu.
She was a beautiful woman, mind you.
Bu arada çok güzel bir kadındı o.
Oh, the world is a beautiful place to be born into... if you don't much mind a few dead minds in the higher places... or a bomb or two now and then in your upturned faces.
Dünya doğulacak güzel bir yer. Fazla aldırmazsan, ölüleri fazla aldırmazsan ya da yukarıdakini. Tepetaklak olursun.
I hope you don't mind me saying this, but you're also incredibly beautiful.
Umarım bunu söylememe kızmazsın, ama ayrıca inanılmaz derecede güzelsin.
Come on, beautiful, keep an open mind.
Hadi güzelim, biraz açık fikirli ol.
It slipped my mind that we're in the most beautiful city in the world!
Dünyanın en güzel şehrinde olduğumuzu unutmuşum.
mind 439
mindy 774
minded 447
mind over matter 19
mind the gap 34
mind your head 41
mind your own business 391
mind your manners 33
mind yourself 33
mind your business 83
mindy 774
minded 447
mind over matter 19
mind the gap 34
mind your head 41
mind your own business 391
mind your manners 33
mind yourself 33
mind your business 83
mind control 21
minding my own business 39
mind you 638
mind how you go 28
mind if i 32
mind if i join you 109
mind if i smoke 19
mind awake 20
mind if i cut in 24
mind if i tag along 22
minding my own business 39
mind you 638
mind how you go 28
mind if i 32
mind if i join you 109
mind if i smoke 19
mind awake 20
mind if i cut in 24
mind if i tag along 22
mind if i come in 53
mind if i sit 28
mind if i take a look 27
minded people 18
mind if i sit down 37
mindedness 33
mindy lahiri 24
beautiful 3039
beauty 248
beautiful boy 45
mind if i sit 28
mind if i take a look 27
minded people 18
mind if i sit down 37
mindedness 33
mindy lahiri 24
beautiful 3039
beauty 248
beautiful boy 45