If you did translate Turkish
9,240 parallel translation
It would have been good if you treated him as your grandson, as a human. If you did that, Do Hyun wouldn't have changed.
Eğer ona torununuz ve bir insan gibi davransaydınız Do Hyun değişmeyecekti.
I didn't say if you did, I would.
"Açılırsan, yazarım" demedim.
You do not see him standing here because if you did see him standing here, then I would want to know how he got here.
Burada kimsenin olduğunu görmemelisin çünkü eğer burada birinin durduğunu görüyorsan o zaman bana onun buraya nasıl geldiğini anlatmak zorundasın.
What if you did your brain-timey thingy and slowed them down?
Beyin zamazingonu yapıp yavaşlatsan?
But no one would appreciate it more if you did than Will.
Bunu yapmanı Will'den daha çok takdir edecek biri olamaz.
- But if you did.
- Diyelim ki boşandınız.
I won't be mad if you did it.
Yaptığına kızmam.
I wouldn't blame you if you did.
Eğer kaçarsanız sizi suçlamam.
It'd disappoint me if you did.
Üzülürüm.
I mean, I'd understand if you did.
Yani, yapmanı anlarım.
If you really can't forgive what Do Hyun did, think that you're repaying me.
Eğer Do Hyun'un yaptıklarını affedemezseniz, o zaman bana geri ödediğinizi düşünün.
Who did I say will be punished if you can't do it correctly?
Eğer doğru dürüst davranmazsan kim cezalandırılacak dedim?
Why did you ask if you were going to be like this and go through such a hard time?
Eğer bu kadar zor olacaksa neden sordun?
Did you really think that if you just acted like I changed my mind that I'd change my mind?
Fikrimi değiştirmişim gibi davranırsan sahiden fikrimi değiştiririm mi sandın?
I think you did, and if I don't get to go to the new place with you two, I'm telling HR.
Sanırım öyle dediniz ve eğer sizinle birlikte yeni mekâna ben de gelemezsem HR'a söylerim.
If she wasn't supposed to die that way... then why did you let that happen to her?
O şekilde ölmemesi gerekiyorsa neden ölmesine izin verdiniz?
I don't know if you've been following the news lately, but my husband did something this week that, well...
Eğer son zamanlarda haberleri takip ediyormusunuz bilmiyorum... kocam bu hafta çok önemli birşey yaptı.
You still don't understand, do you? I'd be ashamed if I did.
Beni hâlâ anlamıyorsun, değil mi?
Oh, I kind of thought you already did. As if.
- Saklamıştın sanıyordum.
If the repair kit never stops working, then..... why did you give her two?
Eğer tamir ekipmanı hiç çalışmayı durdurmayacaksa ona neden ikincisini verdin?
That I'm ashamed of, and the lying, the drinking... just me trying to push you away so that I wouldn't have to tell you the truth because if I did... You would hate me.
Utandığım şeyleri ve yalanlar, içki sadece seni uzaklaştırmak içindi, böylece sana gerçeği söylemek zorunda kalmayacaktım çünkü eğer söyleseydim benden nefret ederdin.
Uh, I think I read that you did, but I didn't, I don't remember if you told me.
Uh, Sanırım gittiğin bir yerlerde okudum, ama söyledin mi hatırlamıyorum.
I was concerned that if I did, you would disable your software and sabotage the mission.
Söylersem, yazılımını devre dışı bırakıp operasyonu sabote etmenden çekindim.
Why did you keep me if you hated us so much?
Bizden bu kadar nefret ettiysen beni neden yanında tuttun?
If... if you don't take reservations, why did you even pick up the phone?
Telefonda rezervasyon yapmıyorsanız neden telefonu açıyorsunuz?
: You said if I did, you would.
- Ben yaparsam sen de yapacaktın hani?
And what did you think was gonna happen if we ever did get out of the dome?
Kubbeden dışarı çıkabilseydik ne olacağını sanıyordun?
If you really were human, you'd remember everything you did while you were infected.
Eğer gerçekten insan olsaydın enfeksiyon halindeyken yaptığın her şeyi hatırlardın.
Agatha and I did not have sex, if that's what you're asking.
Agatha ile sevişmedik, tabi eğer sorduğun buysa.
Then why did you say it as if it were bad news?
O zaman neden kötü habermiş gibi söylüyorsun?
I'm sure Raj would be angry if he knew You did this to his car.
Raj, arabasına bunu yaptıklarını duyarsa eminim çok kızacak.
If you hate this place so much, why did you make it your headquarters?
Buradan o kadar nefret ediyorsan, neden merkezin haline getirdin?
Hey, who's your friend? Did you find it? And if not for an act of divine intervention, you'd be gone.
Eğer mücadele etmeseydin, ölürdün.
Did you know they can determine if a ship's manifest is accurate, depending on how deep it sits in the water?
Geminin denizdeki derinliğine göre içindeki yüklerin doğruluğunu kontrol... -... edebildiklerini biliyor muydun?
Alex, if he lays a hand on Michael because of what you did, every hurt inflicted on my brother I'll visit tenfold on Claire.
Alex, yaptığın şey yüzünden Michael'e el sürerse, kardeşime çektirilen her acının on mislini Claire'den çıkarırım.
Now, what if your client is the spouse of the murder victim and you know he did it?
Peki müvekkiliniz cinayet kurbanının eşi ise ve onun yaptığını biliyorsanız?
If you'd lost someone like I did, you'd understand.
Benim yaptığım gibi birini kaybedersen, anlarsın.
I mean, if there's even the slightest chance I did those things, you know, that could have hurt people, I couldn't live with that.
Yani, o şeyleri yaptığıma en ufak bir ihtimal bile varsa bu insanlara zarar verebilirdi, ben bununla yaşayamazdım.
If you're so resistant, why did you want to come here?
- Çok seanslı... - Buraya niye gelmek istediniz?
I did pay for your education, and if you are not willing to uphold your end of our contract, I expect to be paid back...
Eğitimin için ödeme yapıyorum. Anlaşmadaki sözünü sonuna kadar tutmadın. Paramı geri istiyorum.
If he did, you got to figure he's the one who cut up Maggie Halpern.
Eğer öyleyse, Maggie Halpern'i kesenin o adam olduğunu düşünmelisiniz.
If you would speak... Perhaps in death, you must first learn what you never did in life... To listen.
Eğer konuşmak istiyorsan ölmeden önce yaşarken beceremediğin şeyi dinlemeyi öğrenmelisin.
- If you did.
Sen bile olsan.
If it wasn't Andrew, then, that means whoever did this to you is still out there, is still a threat.
Andrew değilse, bunu yapan hala dışarıda tehdit oluşturuyor demektir.
Clearly, you got more screwed over by that Mona stunt than I did, and if you found a way to forgive her....
Hatta Mona'nın planı sana daha çok zarar verdi ve sen onu affedebildiysen...
Uh, if your family did mellow I wouldn't be driving you home right now.
Ailen biraz yumuşamış olsa seni eve bırakıyor olmazdım.
If she did, she would tell me, and I would tell you.
Eğer bilseydi, o bana söylerdi, ben de size.
If you really cared about me why did you keep playing the game?
Eğer beni gerçekten umursadıysan neden oyunu oynamaya devam ettin?
If you don't want me to talk to you, why did you return?
Madem seninle konuşmamı istemiyordun, niye döndün?
Amber, did you notice if he talked to anyone, or left with anyone?
Amber, onun birisiyle konuştuğunu ya da birisiyle oradan ayrıldığını gördün mü?
If I did, I'd tell you.
Yapsaydım, sana söylerdim.
if you didn't 56
if you didn't know 17
if you did that 17
if you didn't do it 20
if you want 1750
if you're happy and you know it 31
if you don't mind me asking 146
if you don't mind 1583
if you 535
if you want to talk to me 22
if you didn't know 17
if you did that 17
if you didn't do it 20
if you want 1750
if you're happy and you know it 31
if you don't mind me asking 146
if you don't mind 1583
if you 535
if you want to talk to me 22
if you can't beat' em 19
if you're hungry 89
if you don't 701
if you like 1152
if you don't eat 20
if you please 567
if you don't talk 19
if you need anything 442
if you ask me 829
if you're 71
if you're hungry 89
if you don't 701
if you like 1152
if you don't eat 20
if you please 567
if you don't talk 19
if you need anything 442
if you ask me 829
if you're 71