English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Burn it

Burn it translate Turkish

3,249 parallel translation
Sell it, burn it, return it.
Sat, yak, geri ver.
Burn it.
Yakayım mı?
Don't burn it this time. Please?
- Lütfen bu sefer yakma.
I never go and burn it, man.
- Ben asla yakmam.
Burn it all away.
Hepsini yak gitsin!
I promise I won't burn it.
Yakmayacağıma söz veriyorum.
Take it off and we'll burn it together and pray for forgiveness.
Çıkar ve onu birlikte yakalım ve bağışlanmak için dua edelim.
They're going to burn it, captain.
Onu yakacaklar, yüzbaşı.
They don't just burn it. Nothing is ever gone anymore.
Kayıtları artık yakmıyorlar, o günler gerilerde kaldı.
And I'm gonna burn it down.
Ve onu mahvedeceğim.
I'm supposed to get you to memorize it and then we burn it together, but I think I can trust you to do that.
Normalde ezberlemeniz ve birlikte yakmamız gerekiyor ama bunu sizin yapacağınıza güvenebilirim.
We just came out here to dig up the body so we could take him back to the house and burn it.
Biz gömülmesi için cesedi buraya getirdik. Biz ev yakılmadan götürdük.
Burn it until there's nothing left.
-... ve geride bir şey kalmayana kadar yakacaksın.
We won't let you burn it down.
Burayı yakıp kül etmenize izin vermeyeceğiz.
Till I burn it.
Ta ki, ben bedenini yakıp yok edene kadar.
Like when you're... straightening your hair and you burn it.
Sanki saçını düzleştirirken yakmışsın gibi.
We're going to burn it down.
Onu yakıp kül edeceğiz.
- You burn it off if it's marked.
Leke birakir bunlar.
Got to burn it off, ain't we,'cause it's marked.
isaretlenmis olduklarindan yakmamiz lazim.
We should get the fuck out of here now. Burn it down!
- Hemen buradan siktirip gitmeliyiz.
- Let's burn it down.
- Hadi yakıp yıkalım
They just want to burn it further into oblivion.
onlar dünyayı unutulmuşluğun derinlikerinde yakmak istiyorlar.
Won't you burn it for me
Won't you burn it for me
Then I guess that means I won't have to watch Carrie be all mopey while she watches Sebastian and I burn it slow on the dance floor
O zaman Sebastian'la dans pistini yakarken Carrie'nin ağlamasını izlemek zorunda kalmayacağım. Güle güle.
♪ Let yesterday burn and throw it in a fire
Bırak dün yansın ve fırlat ateşin içine.
Don't get lazy while I'm gone and let it burn out.
Ben gidince tembellik etme. Ateş sönmesin.
He said we'd live in it, the Yankees burn the big house down.
Orada yaşayacağımızı söyledi. Yankiler büyük evi yakmışlardı.
Hit it, Burn!
Gazla, Burn!
And the decent thing would have been to just sell it, or burn the place down.
Orayı satmak ya da ateşe vermek en uygun şey olurdu.
I assure you, it won't burn up.
Sizi temin ederim ki yanmayacaktır.
If they take it, they'll burn the crossing again.
Ele geçirirlerse köprüyü tekrar... yakarlar.
Let it burn.
Bırak yansın.
Let it burn.
Bırak yaksın.
Remember I told you if there was anything left.-. You still cared about, I was gonna find it... and I was gonna burn that shit down.
Değer verdiğin bir şey varsa onu bulacağımı ve mahvedeceğimi söylemiştim hatırlıyor musun?
You think it's okay to burn these?
- Bunları yakarsak bir şey olur mu?
It's a good burn.
İyi malmış.
I won't stay to have them burn the house down with me in it.
Beni de evle birlikte yaksınlar diye kalacak değilim.
They're going to burn the city and everybody in it!
Bu şehri yakacaklar, içinde ki her şeyle beraber!
"Blow it and I'd burn down in it."
O ateşi bana verirsen... benim bedenim de yanar.
It's time to burn the evil, lt's time for Ranjaar to give up arms!
Şimdi kötülüğü yakma zamanı! Şimdi Ranjaar'a teslim olma zamanı!
It would burn you up.
Seni yakacaktır.
And I'll be damned if I let it burn by greed and shenanigans.
Açgözlülük ve yolsuzlukla kasabanın haklarının gasp edilmesine göz yummam.
It's on the left side and has the appearance more like the cicatrix of a burn than that of a surgical operation.
Sol tarafta. Görünüşü ameliyat izinden çok yanık izine benziyor.
If it is true, we must burn the whole region.
Eğer doğruysa, bütün bölgeyi yakmalıyız.
Burn it off.
Soyup getiririz.
Hank, we're gonna need you to burn this draft, just forget all about it.
Hank, bu kalıbı yakmanı ve bütün bunları unutmanı istiyoruz.
- Burn the flag and I'll tape it.
- Sen bayrağı yak. Ben de kaydedeyim.
I've got a bit of a burn, but it's gonna turn into a tan, innit?
Biraz yandım ama sonradan bronzlaşır değil mi?
Won't you let it burn
Won't you let it burn
Whoever it was, tried to burn you once, why not come after you again?
Her kimse, seni bir kez yaktılar zaten, bir daha neden geldiler ki peşinden?
I'm gonna fucking burn that table, I swear it.
Bu masayı yakacağım. Yemin ederim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]