English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Catching

Catching translate Turkish

3,912 parallel translation
I was catching up on my returns.
Hesaplarımı inceliyordum.
This is really catching me off guard.
Buna hazırlıksız yakalandım.
Oh! Hey! Look at you two, catching up after all these years.
- Bunca yıl sonra arayı kapatıyorsunuz tabii!
I'm not having you catching it.
Hastalığa yakalanmana müsaade etmiyorum.
You'd risk catching it and passing it on to Mary?
Kendini ve Mary'i riske mi atıyorsun?
If you want to reduce your chances of catching it, don't be frightened.
Eğer ona yakalanma şansını azaltmak istiyorsan, korkma.
I noticed you haven't thanked me yet for catching your patient's prolapsed cord.
Hastanın sarkmış kordonunu yakaladığım için bana hâlâ teşekkür etmedin.
What if he's not catching a flight?
Ya bir uçağa binmediyse?
Catching up with a few old dance partners.
Birkaç tane eski dans arkadaşımla takılıyordum.
Catching animals.
Hayvan yakalıyorduk.
♪ think I'm catching up ♪ think we got a date with Destiny ♪
* Senden öğrendim bunları, bir randevumuz bu kaderle *
They used to live like most jellyfish, cruising the open ocean, catching tiny creatures, zooplankton, in their long tentacles.
Tıpkı diğer denizanaları gibi okyanusta dolaşıp ; küçük canlıları, zooplanktonları uzun dokunaçlarıyla yakalarlardı.
He has this obsession with catching him.
Onu yakalamaya takmış.
We have a massive pest problem in this town, and it's because the Animal Control Department has been disaster... at catching animals.
Bu şehirde püsküllü bela diyebileceğimiz bir sorunumuz var ve bunun nedeni Hayvan Kontrol Deparmanı'nın hayvan yakalamada berbat olması.
No time for flirting, got some catching up to do.
Kur yapmaya vakit yok, içkiyle birbirimizi çok özledik.
He's catching the same train.
- Sizinle aynı trene binecek.
I'll have some catching up to do, but I don't mind that.
Aradaki açığı kapatmam gerekecek ama sorun değil.
I'm catching the ladies'eye.
Hanımefendiler benimle gelsin.
Catching up, dear.
Gitsem iyi olacak canım.
I'm catching bad guys.
Kötü adamları yakalıyorum!
Does that board have you any closer to catching Red John?
Bu tahtada seni Red John'u yakalamaya yaklaştıracak bir şey var mı? Bilmiyorum.
There was no way Moby Dick was catching me now.
Mobi Dikin beni yakalamasına imkan yoktu artık.
So is he catching her sleeping with other men and tortures and kills them out of jealousy?
Karısını başka erkeklerle yakalıyor ve kıskançIık sebebiyle onlara işkence edip öldürüyor mu?
Now listen, I know, I'm throwing away my career by telling you this, but I am willing to sacrifice catching this guy if it means saving people's lives!
simdi dinle, biliyorum, bunu sana söylemekle kariyerimi çöpe atiyorum ama insanlarin hayatini kurtarmak anlamina gelecekse bu herifi yakalamak için bunu feda etmeye hazirim.
I was just catching up on a few things.
Birikmiş birkaç işi yapıyordum.
Catching up before another round of... interviews.
Diğer görüşmelere başlamadan önce birikmiş işlerimi yapıyorum.
Long as we share this bond, David, you promise me, when I come to offer my perspective concerning what it is that you're catching up on, you will be as forthcoming as I'm about to be?
Bu konuşmayı yaptığımız sürece, David, bana söz ver birikmiş işlerinle ilgili, endişeli düşüncelerimi söylediğimde benim kadar açık sözlü olacak mısın?
What intrigues me, the... Work and'eye-catching and...
Çok ilgiliyim çalışma insanı zorluyor ve gayet uygun.
How about catching the guys that did this after 9 / 11?
11 Eylül'den sonra bunu yapan adamları yakalamaya ne dersin?
I really didn't think you were catching on.
Farkında olduğunuzu bilmiyordum.
His way of apologizing for you catching that elbow.
Dirsek attığı için özür dilemeye çalışıyor.
Are they any closer to catching the guy? No.
- Adamı yakalamaya yaklaştılar mı?
An eye-catching change... Svend Age is tired and asked me for him to fall.
Bu akşamki parti liderlerine bakınca, en göze batan değişikliklerden biri, Özgürlük Partisi adına Svend Age Saltum'un yerine sizin gelmeniz Benedikte Nedergaard.
I was reading up about your exploits in Seattle catching the Gig Harbor Killer.
Seattle'da yaptığınız yiğitlikleri okudum. Gig Harbor'ın katilini yakalamanızı.
Well, right now, getting an I.D. is our best shot at catching this killer.
Şu an kimliğini tespit etmemiz katilini yakalamak için en büyük fırsatımız.
Even the animals here have amazing methods of catching rain.
Hatta hayvanların bile inanılmaz yağmur yakalama yöntemleri var.
You got some catching up to do.
Sizin konuşacak şeyleriniz var.
What, are you... you still catching heat over those canceled contracts?
Şu iptal edilen anlaşmalar için hâlâ kızgın mısın?
Are you catching the talent at the next table?
Yan masadaki kabiliyeti görebiliyor musun?
Just catching up on the news.
Haberleri alıyorum sadece.
She's got a lot of catching up to do.
- Öğreneceği çok şey var.
Catching the man is more elusive.
İnsanı resmetmek daha zordur.
I am just catching a thief who went into the Inn last night.
Sadece dün akşam hana giren hırsızı yakalıyorum.
Michael and I have some catching up to do, don't we?
Michael ve ben biraz hasret gidereceğiz, değil mi?
There's only one rule when it comes to catching a chicken.
İş tavuk yakalamaksa tek bir kural vardır.
Well, I'm sure you two probably have a lot of catching up to do.
Arayı kapatmanız gerektiğine eminim.
Look, I know how personal catching Bodnar is to you and David.
Bak, sen ve David için Bodnar'ı yakalamak ne kadar kişisel biliyorum.
After all this, are you any closer to catching him?
Bütün bu olanlardan sonra, onu yakalamaya hiç yaklaştınız mı?
You have a personal stake in catching Bodnar.
Bodnar'ın yakalanmasından kişisel bir çıkarın var.
Trust me, man. They should be catching criminals or something.
Güven bana, suçluları falan yakalıyor olmalılar.
While you're catching your breath, can I talk to you about something?
Hazır biraz soluklanıyorken sizinle bir konuda konuşabilir miyim?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]